P

749 58 21
                                    

"Şey Mark Hyung..." Haechan, birkaç gündür ondan kaçan Mark'ı yalnız gördüğü an seslendi.

Mark'ın kulağında kulaklık vardı, duymamış gibi yaptı. Sanki şarkı çalıyormuşçasına ezgiyle omuzlarını salladı.

Halbuki Mark, Haechan'ın sesini ışık yılı mesafeden bile duyardı.

Haechan, sırıtarak ilerledi. Evde ikisinden başka kimse yoktu. Yarın sabah Dream'in promosyonlarına başlayacakları için bu gece dinleniyorlardı.

Yaklaştı, Mark'ın kulağındaki kulaklığı çıkartıp kulağına taktı.

"Hyung, bunda şarkı bile çalmıyor?" Dedi Haechan.

Mark, gözlerini onun haricinde her yere çevirdi.

"Aman be Mark. Kimsecikler görmeden benim aegyo videolarımı izlediğini bilmiyorum sanki..." Haechan konuşmayı sürdürdü.

Mark sessiz kaldı.

Utançtan kafasını gömmek istiyordu; Haechan'ın boynuna.

Acaba çocuğu tam nabzının attığı noktadan öpse nasıl hissederdi?

"Geçen yayında, arı olmuş ve beni meleği istediğim halde çiçek yapmıştın ya, anladım onun nedenini..." Dedi Haechan.

Mark, gözlerini irice açarak ona döndü.

"Ben seni çok seviyorum Hyungie."

Haechan konuştu ve kıkırdadı, büyük olan onun gülüşüne bayılıyordu, daha sonra düşünmeden dudaklarını Mark'ın ince dudaklarına bastırdı.

Sevdiğin insanı öpüyor olmak, ne kadar güzeldi...

Daha güzeliyse, sevdiğin insanın kollarını beline dolarken sana karşılık vermesiydi.

Our Love Is Purple (MarkHyuck)✅Tempat cerita menjadi hidup. Temukan sekarang