Usulca elindeki kalemi alıp tahtanın önüne geçmiştim, aklımdaki olayları silip soruya baktığımda derin bir nefes verdim, çünkü bu konuyu iyi biliyordum. Hızlıca cevabı tahtaya yazarken gözlerinin üzerimde olduğunu hissediyordum. Cevabı yazdığımda ona dönmüştüm, bacaklarımda gezinen gözleri hemen beni bulmuş ve boğazını temizleyip tahtaya bakmıştı.

Nefesimin boğazıma kaçtığına emindim.

Dudaklarımı sertçe ısırıp beklerken başını sallayıp mırıltılar çıkarmıştı. "Çok güzel, aferin." Ufak bir tebessüm yollayıp kalemi eline geri vermiştim. Sikeyim, o taptığım parmakları elime fazlasıyla değmişti.

Hızlı adımlarla sırama ilerledim ve kendimi cam kenarındaki sırama attım. O dersi anlatmaya devam ederken ellerimle yüzümü kapatmıştım. Sakinleşip normale dönmek istiyordum.

;

Asla sakinleşmemiştim.

Bir ders öyle geçmişti, teneffüste sıradan kalkmayıp öylece oturmuştum. İkinci ders gelince ise aynı şekilde devam etmeye başlamıştı ama içimdeki arsız taehyung dışarıya çıkmaya çalışıyor gibiydi.

Dersten odağım her zamanki gibi dağıldığında derin bir nefes vermiştim. Herkes dikkatle bay jeon'u dinlerken ben yapamıyordum. Bir şeyler kafamı dağıtıyordu sanki.

Dizimde duran elime bakıp sınıfa dönmüştüm. En arkada ve köşede olduğum için kimse beni görmüyordu. Elim istemsizce yavaş yavaş yukarılara çıkınca alt dudağımı dişlemiştim. Dar pantolonumun fermuar kısmına parmak uçlarım değince çoktan uyarılmış olan sertliğimle titrek bir nefes bıraktım sadece bay jeon'un sesinin çıktığı sınıfa. 

Oturduğum sırayı, dikkat ederek biraz daha öne çekip göğsümün sıraya değmesini sağlamıştım. Elim rahat durmamış, sertliğimi net şekilde hissedebildiğim kısma avucumu bastırmış ve yavaşça sıkmıştım. Dudaklarım aynı anda aralanırken küçük bir tıslama çıkmıştı ağzımdan.

Başımı kaldırıp bay jeon'a baktım, tahtaya bir şeyler yazarken bulmuştum onu. Daha da arsızlaşıp üst üste avucumu oraya bastırdığımda başım önüme eğilmişti.  Bay jeon'un görüntüsü aklımdan çıkmazken kendi duyabileceğim şekilde inlemiştim. Başımı sıraya yaslayıp elimi hızlandırdım ve dolan gözlerimi sıkıca kapattım.

Bay jeon'un sesi kesildiğinde başımı zorlukla kaldırmıştım, sınıftan birisini tahtaya çıkarmıştı ve gözleriyle sınıfı süzüyordu. Dolu gözlerimi kırpıştırıp aralanan dudaklarımı kapattım. Elim hareket hâlinde olmaya devam ederken bakışlarımı camdan dışarıya çevirmiştim.

Sadece onun parmaklarını istiyordum. Sikeyim, hayali bile böyleyken gerçeğini tahmin edemiyordum.

Hayalime devam ederken gözyaşlarım hassaslığımdan dolayı tek tek yanaklarıma süzülmüştü. Alev gibi yanaklarımla oturduğum yerde terlemiştim. Evde veya siktiğimin okul tuvaletinde olmak istiyordum ama bu şu an imkânsızdı. Küçük bir hıçkırık ağzımdan çıktığında bulanık gördüğüm şekilde hızla gözlerimi sınıfta gezdirmiştim. Kimsenin duymamasına sevinirken derin bir nefes verecektim ama üzerimde hissettiğim gözlerle bakışlarımı oraya çevirdim.

Jeon jungkook gözünü bile kırpmadan bana bakıyordu.

Telaşla gözlerimi kaçırıp sol elimin tersiyle yanaklarımı silerken yutkunmuştum. O sırada da gergin ortamı bölen zil sesi her yerde yankılanmıştı. Elimi kabaran ön kısmımdan çekerken titreyen ellerimle kalemlerimi çantama atıp defterimi de hemen kapatıp çantanın içine sıkıştırmıştım. Normalde olsa tek tek düzgünce çantama dizerdim ama şu an bu düşüneceğim son şey olabilirdi.

Sınıf boşalırken en son çıkmayı bekliyordum ama bay jeon sanki bilerek yapıyormuş gibi yavaş hareket ediyordu. Dişlerimi birbirine bastırıp bana fazlasıyla bol gelen siyah hırkamın fermuarını kapatmıştım, bu rahatlıkla önümü kapatıyordu. Çantamı alıp ayağa kalktım, bu bile bacak aramda minik bir sızlanma oluşturmuştu. İlerleyip sınıfı terk edecekken taptığım sesi işitmiştim.

"İyi akşamlar demeyecek misin taehyung?"

Kaşlarım havalanırken ayak topuklarım üzerinde arkama dönmüştüm. "Özür dilerim bay jeon, bugün biraz dalgınım." Gözlerimi kaçırıp ısırmaktan kızardığına emin olduğum dudaklarımı dişledim.

"Bunu fark ettim." Elindeki telefonunu dar kumaş pantolonunun cebine sıkıştırıp yanıma ilerlemişti. "Bir an önce kendine düzen vermeni istiyorum. Öğrencilerim böyle olmamalı."

Başımla onaylayıp gözlerine bakmıştım, nefesim bu kadar yakınlığa kesilirken aklım başka şeyleri kayıyordu.

"İyi değilsin gibi? Gözlerin de kızarık? Kötü bir olay olmuşsa yarın rehberliğe gidebilirsin." Küçük bir gülümseme dudaklarında belirirken 'bilmiyorsunuz' diyemedim.

"Ben gerçekten iyiyim. Yarın böyle olmayacak." Birkaç saniye bana bakıp daha sonra onaylayan mırıltılar çıkarmıştı. "İyi akşamlar efendim. Taehyung, yaramaz olmayıp dersine çalışacak, hiç merak etmeyin." Saygıyla eğilip sırıtmış ve hızla sınıfı terk etmiştim.

;

Ktgogh; i need him

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Ktgogh; i need him

9.536❤️

;
kontrol etmedim
kendinize dikkat edin sizi seviyorum💖

umarım seversin çiçeğim🌼 bunbunnys

naughtyHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin