8.BÖLÜM

7K 428 43
                                    

( Arkadaşlar, yorum ve oylarınızı lütfen esirgemeyin.. Yorumlarınız ve beğeniniz benim için çok önemli.. ❤️ )

" Sakın o tarafa bakma.. "

Sesinde, artık öfkeden eser yoktu. Daha fazla beni düşünüyormuş gibi yapmasına seyirci kalamayarak elini gözlerimden çekip, göğsüne baskı yaparak onu bütün gücümle kendimden uzaklaştırıp " Benden uzak durr!! " diye bağırdım.

Böyle bir tepki vermemi beklemiyordu anlaşılan, yüzünde çok şaşkın bir ifade vardı. Olduğu yerden hiç kımıldamadan, sadece beni izleyip ne yapmaya çalıştığımı anlamaya çalışıyordu. Onun bu durumundan faydalanıp, kafamı yerde kanlar içinde yatan adama doğru çevirdim..

Çok dehşet verici bir görüntüydü. Ok gözüne saplanmıştı, yüzüyse kanlar içinde kaybolmuştu. Bu iğrenç görüntü karşısında midemin alt üst olmasıyla, yakınımdaki ilk çalılığa koşup acı acı kusmaya başladım. Beni dışarıdan izleyen biri kesinlikle neden kendime bu işkenceyi yaptığımı sorgulardı..

Hemen cevabını vereyim..

İçimde merak duygusu tabi ki vardı ama asıl nedeni bu değildi. Cihangir'e çok öfkeliydim. Önce beni bu iğrenç yere gönderip, korku ve ölümle baş başa bırakıp, sonra vicdanına yenik düşüp beni kurtarmaya gelerek ona karşı minnet duyacağımı düşündüyse eğer, kesinlikle yanılıyordu..

Tamam kabul ediyorum içimde ona karşı birazcık sempati filizlenmişti.. ama bana yaşattıklarını unutmamak adına, bu duyguyu içimden sonsuza kadar silip atmak için, yaptığı bu canice katliama bakmak zorundaydım..

Böylece ona karşı içimde filizlenen sempatiden eser kalmamış olacaktı..

Yanıma gelerek " Sana bakmamanı söylemiştim. Neden bu kadar asisin! " dedi.

Öfkeyle kafamı ona çevirdim ve direk gözlerinin içine bakarak yandan bi sırıtış atıp " Çok komiksin! Şimdide beni mi düşünüyorsun.. " dedim

Bu sözlerime kahkaha atarak cevap verdi
" Haklısın! benim hatam, düşünmemem gerekirdi " dedi.

Beni öfkelendirmek için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Bu sözleri fazlasıyla alaycıydı. Kendimi daha fazla tutamayarak ağzıma gelen her şeyi söylemeye başladım

" İşte şimdi kendinize yakışan bir şekilde konuşuyorsunuz Şehzade Hazretleri! Beni bu lağım çukuruna gönderip yaşayacağımı ümit etmediniz herhalde.. Buraya kadar gelmenizin nedeni vicdanınız olmasa gerek.. " dedim

Bu sözleri çok kabaca söylemiştim, ama o sinirlenmeyip aksine hafif sırıtarak
" Gerçekten çok zeki bir kızsın! Şimdi söyleyeceklerimi iyi dinle.. bir daha tekrarı olmayacak! " Yapacağı açıklamayı büyük bir merakla, hiç sözünü kesmeden dinlemeye koyuldum.

Benim dinlediğimden emin olduktan sonra konuşmasına devam etti " Üzülerek söylemeliyim ki, seni bu cehennemin içine yem olarak gönderdim. Adamlarımla beraber, bir süredir bu haydutların peşindeydim. Yaptıkları yolsuzluklar bilindiği halde, ortada kanıt olmadığı için bütün çabalarıma rağmen onları bir türlü yakalayamadım. Sonra bir anda senin ortaya çıkmanla beraber bir fikir oluştu kafamda. Bu adamlar kadınlara düşkünlüğüyle bilinirler.. seni oraya gönderirsem eğer, bu sayede uygun zamanda ortaya çıkıp o adamları yakalayabilirdim " dedi.

Göz yaşları eşliğinde, onu son sözüne kadar dinledim. Benim ne olacağımı hiç düşünmeden, sadece kendi menfaatleri uğruna hareket etmişti. Sözlerini sonuna kadar dinledim ama içinde tek bir pişmanlık ifade eden kelimeyi bırakın özür bile dilememişti..

Bana zeki olduğumu söylemişti, bu hayatımda duyduğum en saçma şeydi..
Ben dünyadaki en aptal insan olabilirim, öyle ki beni kandırmak bir çocuğunkiyle eşdeğerdi..

Artık söz hakkı bana geldiği zaman, kendimi tutamayarak
" Kendi çıkarların uğruna masum bir insanı kullandınnn! " diye bağırdım.

" Bak şuan ne hissettiğini çok iyi anlıyorum, ama bunu devletimiz için yaptığını düşün. Karşılığını fazlasıyla alacaksın endişe etme! " dedi.

Göz yaşlarım içimdeki duygu patlamasıyla daha fazla yoğunlaşmıştı..
Göz yaşları eşliğinde dişlerimi sıkarak " Senden hiçbir şey istemiyorumm! Sadece bir an önce sizden kurtulmak istiyorum " dedim ve eşyalarımın olduğu çadıra doğru söylenerek hızla yürümeye başladım.

Etraftaki bana bakan şaşkın bakışlara aldırış etmeyerek çadıra girip, çantamı omzumdan geçirdiğim gibi kıyafetlerimi koymak için etrafta bir şeyler aradım, ama ne yazık ki hiçbir şey bulamadım. Sonra dönüp çuvalın üzerinde duran orta boyutlardaki bez parçasını açıp kıyafetlerimi içine koyup bohça şeklinde bağladım. Bu hiç yoktan iyiydi!

Çadırdan bir hışımla çıkıp ormana doğru yöneldiğim esnada, Cihangir kolumdan tutup beni durdurdu.
Sinirli bir şekilde " Nereye gittiğini sanıyorsun! " dedi.

Ona dönüp " Bu saçmalık bittiğine göre söz verdiğin gibi evime gidebilirim artık.. Öyle değil mi? " dedim

" Havanın karardığının farkında değilsin anlaşılan.. yabani hayvanlar çoktan ortaya çıkmıştır, onlar oradayken ormanı yarılayamazsın bile.. " onun bu sözlerini duymuşçasına karanlıktan çok şiddetli bir uluma sesi geldi.

Sırıtarak, yüzüme yaklaşıp " Ama yinede gitmek istersen seni tutamam " dedi.

Beni tekrardan korkutmasına izin vermeyecektim. Beni korkutmaktan eksra zevk alıyordu ve ben ona bu duyguyu tekrardan tattırmayacaktım.

Gözlerinin içine bakıp yandan bi sırıtış attıktan sonra karanlığa doğru yürümeye başladım..

GEÇMİŞE GİDEN KIZWhere stories live. Discover now