Bitti değil mi?

765 101 176
                                    

100+ oy ve bissürü yorum yapabilirseniz hızlıca bölümleri yayınlayacağım ✨🌺❤️

Beni takip etmiyorsanız petaeunia
Hesabıma tıklayıp takip et butonuna basmayı unutmayın. Böylece Bahçemin yeni ve güzel bir üyesi olup, her hikayemden haberdar olabilirsin✨


Üç yıl önce
"Kim TaeHyung'tan Cha SuNi'ye." Bölümünün bilinmeyen tarafı.

İnsanın ciğerlerini sıkıştıran bir ayrılığın ilk gecesi olacağını hiç tahmin edemedi Taehyung. En son oğlunu akşam saatlerinde SuNi'nin evine bırakmış ve her zamanki elinde olmayan donuk tavırlarıyla konuşmuştu onlarla.

Biliyordu, onlara bu denli bağlıyken ayrılmanın yeterince zor olduğunu. Ancak içinde savaştığı gerçek peşini hiç bırakmamıştı. Aldığı her nefesinde sıkıntı soluyor, verdiğinde de korkusu açığa çıkıyordu. Artık ayrılma vakti miydi?

Kutunun kilidini iyice çevirdi. Son kez derin gözleriyle baktı evine. Belki de bir daha gelemeyecek ve burda yaşayamayacaktı. Kutuyu televizyon temasının çekmecesine koydu ve beklemediği bir anda telefonuna gelen mesajla irkildi.

"Çok vaktimiz yok kardeşim, haberin olsun."

Tüm odadaki havayı burnuna doldurdu. Odasına hızla ilerledi ve gri tonlarının hakim olduğu yatağının üzerindeki iki kıyafete baktı. Bunlar SuNi ve JoonHyung'un kıyafetleriydi. Yatağa oturdu ve bu iki kıyafeti eline aldı. Sırasıyla burnuna bastırdı, gözlerindeki yaşlarına hakim olamazken.

SuNi'nin kusursuz ve içi ferahlatan dünyadaki her bahçeye bedel kokusunu kazıyordu tüm koku anılarına. Hayatında tek bir koku alacabileceğini bilse kesinlikle onun kokusunu yeğlerdi.

JoonHyung'un kıyafetini aynı şekilde burnuna bastırdı titrek tavırla. Onu en son okula bırakmaya gittiğinde görmüştü, bu sabah. Artık ağlıyordu. Derince nefes alıyordu, kalın iniltileri evin koridorlarında yankı yaparken. Şurda, şuracıkta hapis kalmıştı. Adeta yaşanılmışlıklar onun dört bir yanını ateşin kollarına atmıştı. Bunu yenmeliydi. Yapabilirdi. Kendine karşı çıkabilecek kadar güçlüydü, zaman onu güçlendirmişti. Kendine bunda güvenmese de, belkiler muhakkak devreye girerdi.

Hızla yerinden kalktı, kıyafetleri alırken. Masasında duran mektubu aldı. Bu SuNi'nindi. Onun yüzüne anlatamadıkları bunun içersindeki anahtarda saklıydı. Onu anlayışla karşılar mıydı? Ya da onun nefretini kazanır mıydı? Bunları göze alarak çekmişti bu videoyu saatler önce.

"Aşağıdayım, gel artık! Uçağın kalkmasına dakikalar kaldı!"

Bu mesajla artık gitme vaktinin geldiğini düşündü. İnsanın evi bildiği yerden ayrılması fazlasıyla zor olmalıydı. Hem fiziksel, hemde mental açıdan zorlanıyordu. SuNi ve Joon'un kalpleri onun eviydi. Yazın kavuran sıcağından bile sıcaktı o ev. Bu sıcaklık yumuşaktı. Öyle yumuşaktı ki tüylerini kaldıracak kadar naifti.

Çıkış kapısına vardığında karşı eve baktı. Arabanın içindeki JinYeon sinirliydi ve kornaya basıyordu. Bununla irkilmiş ve düşüncelerini bir kenara bırakmıştı. Gecenin bu son saatlerinde kornaya basması TaeHyung'ı fazlasıyla sinirlendi. SuNi'nin evine çok dikkatli baktı. Onların uyuduğunu biliyordu, ancak sabaha yaklaşan saatlerde bu ses her şeyi berbat edebilirdi.

- Lanet olası kornana basma!

Dişleri arasından sertçe söyledi arabaya binerken.

- Ben bir insanım ve bende kendimi bazı şeylerden soyutladım. Senin kadar mızmızlanmadım.

Love Maze ✦ Kim TaeHyungWhere stories live. Discover now