ÖZEL BÖLÜM 2

En başından başla
                                    

Kafamdan seçtiğiniz ekranda ışığında masaya birisi yaklaşmıştı.Uzun ceket giymiş şapka ve gözlerinde siyah gözlük vardı.

"Hey, buraya bakın düşmandan haber var."

Zehra adamın gözüne çıkartmaya çalıştı ama adam bir iki adım geriye gitti o böyle yapınca

"Hey ne yapıyorsun sen ,ben Murat Murat dikkat çekmemek için bu şekilde giyindim herhalde .Keyfimden değil"

"Tebrik ederim Murat gerçekten Sherlock Holmes gibi insansın gram dikkat çekmiyorsun."

Ağzıyla yüzünü buruşturup benim taklidimi çıkarttı "Ay çok komik senin için burada arkadaşıma karşı ajanlık yapıyım, laf taşıyın sen burda bana ne de."

"Laf taşıma mı, yoksa bir haber mi var? Çabuk anlat"

"Levent ,yarın birisiyle buluşacakmış.Mesai çıkışında sanırım, emin değilim.Neyse bu kadar bilgi yeter ben gidiyorum Levent'in beni fark etmemesi lazım ,unutmayın benden duymadınız."

Murat sağına soluna bakına bakına yürüyordu ,farkında mıydı bilmiyordu herkes ona bakıyordu şuanda Murat'ın garip hareketler yaparak yürümesinin ardından ,Zehra ile çalıştığımız masaya Levent geldi.

"Günaydın Zehra Murat niye o kıyafetleri giymiş garip garip yürüyor" Zehra elindeki Levent'in hastası ile ilgili olan dosyaları ona verdi "İnan Levent bende Murat ile tanıştığımdan beri aynı sorunun cevabını merak ediyorum"

Levent dosyalara baktı "Dosyaları almaya gelmemiştim ama vermen fena olmadı.Fatoş benimle gel konuşmamız lazım."

"Çalışıyorum görmüyor musun gelemem"

"Sana ricada bulunan olmadı.Mesai saatleri içindeyiz sende yardımcı hemşirem olduğuna göre dediklerimi uygulamak zorundasın"

"Aaa bi düşüneyim hayır."

Levent bunu dedikten sonra bileğimi sıkıca tuttu ve o yürürken arkasından beni de sürükledi.

"Senin şuan yaptığın resmen zorbalık Levent.Seni dava etsem kaç yıl hapis yersin farkında mısın sen" Ben söylenirken Levent umursamadan sürükleme devam ediyordu.En sonunda terasa çıktığımızda bileğimi serbest bırakmıştı.

"Seni dinliyorum ve sabahki saçma hareketlerinin nedenini merak ediyorum." Levent cümlesini söylerken bana yaklaşıyordu ,o yaklaştıkça bende olabildiğince geriye adım atıyordum.Sonunda adım atacak yer kalmamış ve duvara dayanmıştım.

O da duvara kadar gelmiş ve elini duvara dayamıştı.Şimdi ne diyebilirdim ki sabah o kadar çaktırmamaya çalışmama rağmen nasıl anlamıştı bilmiyorum.Yargısız infaz yapmakta olmazdı ,başta emin olmalıydım.

Levent'in gözlerinin içine baktım. Yapmışmıydı acaba ,aşık olduğum adam ben onun tenine dokunmaya kıyamazken o başka kadınları tenine dokunmuş muydu.Bazen artık eskisi gibi olmadığımızı düşünmüştüm ,hatta benden sıkıldığını da ama kendi vesvesesem diye avutuyordum kendimi.Şimdi ise kendi gözlerimle gördüğüm bir kanıt ile baş başaydım.

"Fatoş ,konuşmayacak mısın ? " Levent'in sözleriyle kafamdaki düşüncelerden çıktım.

"Levent " dedim en sonunda

"Söyle" bu sefer daha da yaklaştırmıştı

"Tuvaletim geldi " ben bunu dedikten sonra sonra birkaç adım geriye gitti.

"Fatoş, sen ciddi misin ? "

"Ne, bu biyolojik bir ihtiyaç oğlum."

"Sen benden kaçıyorsun"

"Yo hiçte bile hem senin ameliyatın yok mu git biraz insan falan kessene"

Bir şey demesine müsaade etmeden hemen terastan aşağı kata indim.Lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım ,niye bu kadar heyecanlanmıştım bilmiyorum.

Mesai bitimine kadar yaklaşık 50 tane gluteus maximus görüp iğne yapmıştım.Bu kadar popo gördükten sanırım artık çıkmaya hak kazandım diyip hastaneden çıktım.

Levent'in mesaisi benden 1 saat sonra bitiyordu ,yarın evlilik yıl dönümümüz olduğu için bu zamanı ona hediye almak için değerlendirmeye karar verdim.

Ne kadar ona kızgın olsamda daha ortada kesin bir şey yoktu yargısız infaz yapamazdım.Bir tane dükkana girdim , dükkan hediyelik eşya dükkani gibiydi her tarafta saçma kalpler vardı.

"Merhaba bakabilir misiniz.Ben yıldönümümüz için hediye bakıyordum sizce ne alabilirim ? "

Orta yaşlarda bir bayandı ,dükkanı hafif inceledi "Bir bakalım aa buldum , bu nasıl?"

"Kalpli çikolata kutusu mu ? Bu fazla yeni ben daha klişe bir şeyler bakıyordum " 

Kadın tamam diyerek tekrardan dükkana baktı "Peki, bu "

"Fotoğraflı yastık baskısı mı ? Neyse efendim ben sizi yordum iyi akşamlar."  Dedikten sonra dükkanın köşesinde bir şey farketmiştim ,bu bir oyuncak arabaydı.

Daha da yaklaşınca bu oyuncak araba Levent'in çocukluğundaki en sevdiği oyuncakla aynı olduğunu gördüm.Onun için ayrıyeten manevi değeri vardı çünkü babasının hediyesiydi ve babası vefat etmişti.

Levent çocukluğundayken bu oyuncağını kaybettiğini ve uzun bir süre kendine gelemediğini söylemişti.Oyuncağı alıp kasaya uzattım.

"Evet ,bakalım 59,99 ama eğer 100 liralık daha alışveriş yaparsanız oyuncağın fiyatı size 56,99'a geliyor.Ne diyorsunuz "

"Aa bugün çok bonkörsünüz bayan " diyerek parayı uzattım.

Kadın parayı aldıktan sonra konuşmaya devam etti "İsterseniz başka kampanyalarımızda var mesela şu oyuncak ayıyı alırsanız yanında birbirlerinizin resimleri baskılı olduğu tişörtü hediye ediyor ve aşksprin yazılı bu ilaç kutusuna da promosyon olarak veriyoruz."

"Cömert teklifiniz için teşekkür ediyor ve kusmadan bu dükkandan çıkmak istiyorum iyi günler"

Kendimi dükkandan attıktan sonra derin bir nefes almıştım.Yüce otonom sinir sisteminin baskıladığı sindirim organları aşkına bunlarö kullanan var mıydı gerçekten.

Ben 2015'ten sonra piyasadan kalktığını zannediyordum bunları.Levent benden sonra işten çıkacağı için arabayı ona bırakmıştım, tamam eğer bırakmassam bundan sonra yemeklere elini sürmez hepsini bana devredeceği gibi tehditlerde bırakmamda etkisi olmuş olabilir.

Durağa yürümeye başlamıştım uzaktan otobüse yolcuların bindiğini gördüm yetişmek için koşmuştum ama ben varana kadar çoktan kalkmıştı.Koşmaktan nefes nefese kalmış soluklanıyordum ki yanımda siyah çok lüks bir araba durdu.

"İsterseniz gideceğiniz yere bırakabilirim"

Arabaya doğru yüzümü dönünce gördüğüm silüet karşısında gözlerim fal taşı gibi açıldı "Efe"

EVDE KALMIŞ (BİTTİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin