Adsız Bölüm 23

107 9 30
                                    


Şu an Ne mi yapıyorum taksi  arıyorum NEDEN Mİ ? İşe gidiyorum ya ben  sinir sistemim bozuldu ya  ben gitmicem dedim o kadar ama nerde kim benim lafımı dinliyor yalnız o günden sonra savaşla sadece beni eve bırakırken karşılaştık ve o sırada da hiç konuşmadık  hastaneden çıkıp ilk eve gittim orda 1 gün kaldıktan sonra savaşla İstanbul'a döndük  yüzüne bile bakamadım utançtan yaaa sonra eve bırakırken küçük bir özür dileyip gelmemi rica edince hayır diyemedim ama hangi kafayla dedim ki  acaba onu anlamıyorum yaaa "sen malımsın aşkın evet "demi kesin malım ben ya ufff şimdi  taksi bulmalıyım  başımı sağa sola sallayıp yola odaklandım   biraz bekledikten sonra taksi bula bildim  şoföre  şirketin adresini verip geriye yaslandım tam o sırada telefonuma mesaj sesi taksiyi doldurdu  telefona bakınca mesajın sahibinin uyuz patron olduğunu anladım "Geliyorsun demi ?  Geç kalıyorsun bak . Aşkın daha kahvem gelmedi içmedim bak sinir tepemde  acele et nedeysen kahveye ihtiyacım var ... başım çatlıyor ama çabuk gel "  oldu paşam başka te Allah'ım  tam dayaklık yaa  cevap vermeyip  taksiden indim yalnız ev şirkete yakın ya la ben niye taksi kullanıyorum artık yürü cem yaa  yönetici katın asçıktım  çantamı odama koyup savaşa kahve yapmak için çıkarken elinde tepsi ile ağlayarak savaşın odasından çıkan kızı görünce şok oldum  ne oluyor be 

" tatlım iyi misin  ne oldu içerde "

" dayanamıyorum ben sadece 1 saat bile bakmadım kafayı yemek üzereyim sen nasıl dayanıyorsun buna  10 geçmiştir  kaç defa kahve istedi yaptım beğenmedi hepsinde kusur buldu en sonun dada bana bağırdı "

Ağlayarak yanımdan uzaklaşınca arkasın dan baka kaldım  ilk kahveyeyi elime alıp kapıyı tıklatarak odaya girdim 

" Günaydın savaş bey kahveniz bunlarda bu günkü yapılacaklar  ve buda notlarınız efendim afiyet olsun ben çıka bilir miyim " soru sormasına yada konuşmasına izin vermeden cümlemi bitirip karşısına dikilmeye başladım 

" nerde kaldın sen  az kalsın ölüyordum baş ağrısından "

" Haklısınız kusura bakmayın  kahvenizi getirdim buyurun " deyip kahveyi koyduğum yeri elimle gösterdim  bir yudum alıp gözlerini kataı ve başını geriye yasladı bu kadar tatlı olunmaz ki ama insafsızın oğlu ne biçim hareketler bunlar  onun adem elması mı var bana mı öle geliyor tam ısırmalık mmmm  NEDİYOSUN SEN AŞIKN KENDİNE GEL KIZIM KUDURDUN MUU  evet haklısın kudurmadım daha  yani ne diyorum ya ben  hafiften öksürüp  dikkati kendime çektim ve 

"isterseniz bu günkü yapılacakları  anlatayım "

"anlat bakalım "

" bu gün 2 toplantınız var biri müşteri ile diğeri çalışanlar la  toptancılar  toplantı talep etmiş bu arada uygunsa bu güne alayım mı ?"

"Al "

"Tamam saat o zaman 2 alıyorum sonra  bide bir kaç evrak var buyurun imzalanacak bunlarda "deyip uzatım eline alıp inceledikten sonra 

Yardım ederimsin dedi ve eliyle yanına çağardı  yanına gidince

"İmzalanacak yerleri göster sen ben imzamlayım hem de gözümden bir şey kaçmasın birde sen oku sence nasıl onu söyle bana yorum yap yani bu evrakla ilgili neden imza atmalıyım buna "

Okuyup biraz düşündükten sonra  kağıtları masaya koyup  elimle maddeleri gösterdim 

"maddelerin hepsi bizden taraf savaş bey ve bütün şirketler bu kişi ile çalışmak istiyor sizin kazancınız ilk olarak çok olacak ve kaybetsenize bir şey deyişimcek eksiğiniz olmayacak adınızı daha çok duyuracaksınız " 

Başımı kağıtlardan kaldırınca savaşın bana baktığını gördüm  geri çekileceğim zaman savaş kolum dan tutup 

"Beni kırmayıp yenden başladığın için teşekkür ederim  ve o günkü imalarımdan dolaylıda özür dilerim  " neeeeee! Benden tekrar özür diledi de sen böle bana bakarken ben nasıl tirip atı cam ki  yaaaa 

" rica ederim ve önemli değil hatanızı anlamanız da iyi bişey savaş bey " deyip geri çekildim ıda gülümseyip 

" siz kızların ata sporu demi bu tirip atmak  şuna bak affederken bile affettikten sonra bile tirip atıyorsun " 

"Hıh " deyip kafamı çevirdim uyuz ne ki gıcık tirip atmıyorum bi kere ben  

"çıka bilimiyim savaş bey "  

"Çıka bilir misinki "

"Bence çıka bilirim "

"Peki çık bakalım nasıl çıkıyorsun "

Sabır yaaa sabır cidden  Ama  kapıyı açıp çıkarken  

"Yarın okulunda ol ucam asistan hanım ilk notunu ve görüşlerimi senin hakkında hocalarına bildiri cem  haberin olsun "deyip sırıttı 

"Ne dikeksiniz ki  ? kaç vermeyi düşünüyorsunuz savaş bey ?"

"Sürpriz olsun oda sana aşkın hanım çıka bilirsiniz işlerinizi haledin isterseniz bu gün çok işiniz var sonuçta "


Odadan çıkıp işlerimi halettim arada bir öğle yemeğine çıkıp yemeğimi yedim ama savaş ın gözü hep üzerimdeydi çok merak ediyordum ne diyeceğini benim hakkımda çıkma saati yaklaşınca savaş eve bırakmayı teklif etti ama doğru olmazdı sonuçta nişanlıydı ona bu hissettiklerimde yanlış dı . Onu bu teklifini nazikçe reddedip eve gittim yürüyerek hava çok güzeldi kafam dağıtmam gerekti birazda yürürken aklımdan her şey uçup gitti  evime varmadan markete uğrayım çikolata ve çikolatalı süt stok yapıp eve vardım acıklı bir filim açıp hepsini ağlayarak yedim her aşk cidden bu kadar acı vericimi aşkın acı olduğunu hüzün olduğunu biliyoruz da neden aşık oluyoruz neden biz hep bize zarar verenleri seviyoruz bu aptallık değilse ne ki  biz resmen katilimizi seviyoruz onun eline silahı verip bizi öldürmesin die dua ediyoruz  Romeo gibi seven birini bula bilir miyim ki bir gün  yada küçük prens gibi birini  bunların ikisinin soncuda hüzün  ne demişti küçük prens kitabında  "Hiç kimsede olmayan yıldızlara sahip ol." Benim yıldızım  başkasında artık Romeo'nun elini süsleyen kutsal mihrapta  benim elimi süsleyecek olan savaş da yok artık Romeo'nun ki  öldü benim ki ise başkasına gitti  bu gün sanırım çok düşündüm saatin geç olduğunu fark edince ışıkları kapatıp gözlerimi kapattım 

Binlerce kez iyi geceler Romeo'm ❤💔


 Okuduğunuz için çok teşekkür ederim yorum ve beğen meyi unutmayın sizleri seviyorum ❤❤🥰😘😘


You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Jun 12, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

AŞİRET KIZIWhere stories live. Discover now