66.BÖLÜM

6.8K 813 1.5K
                                    

Bölüm gecelerimsessiz geliyor.

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

İYİ OKUMALAR...

🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁🍁

Lakin gördüğü sevdiği, karısı, çocukluğu, kabul olmuş duası değil korkularının esiri olmuş bir yabancıydı. Kaybettiğini sanan, tükenmiş, pes etmiş, kocasından kendisine tecavüz etmesini dilenen bir yabancı. Bugün ilklerine bir yenisini daha ekledi Bedo, çaresizlik...

Genç adamın hissettiği şeyi anlatan tek kelimeydi çaresizlik. Gözlerine davetsizce yerleşen hüzün tüm benliğini sararken, buruk bir tebessümle "Benim Bilye Gözü'm değil bunları söyleyen!" dedi boğazına düğümlenen korkuları yok Sayarak.

Duyduğu son sözlerle kalan mantık kırıntılarından kurtulan genç kız, öfkeyle arkasını döndü sevdiği adama. İlk kez gerisinde bıraktı Deve Tabanı'nı. İçindeki korku, öfke, nefret, çaresizlik zihninin dizginlerini ele almıştı. Bir kaç adım ilerleyip aynalı şifonyere ulaştığında ise eline aldığı bir kaç parfüm şişesini hırsla yere savurdu. Eline geçen herşeyi etrafa fırlatırken kendisi durdurmak için yanına yaklaşan kocasını fark edemeyecek kadar kendinden geçmişti. 

Bileğini kavrayan elle bakışları Bedo'yu bulduğunda, "Yapacaksın Allah'ın belası, duydun mu! Bu gün alacaksın beni koynuna! Sanane benim korkularımdan, sanane benim acılarımdan! Sevme beni, sevme! Bu kadar çok sevme! Böyle güzel sevme! Bakma bana uğrumda ölecek gibi. Sen kıymasan da bir iki aya kalmaz başkaları kıyacak. Kısır diyecekler, bebek diyecekler! Ben diyeceğim peki?

Kısır değilim, sadece kocamın koynuna girmekten aciz bir korkağım. O  pisliğin annemi taciz ettiğini anladığım günden beri erkeklerden tiksinen, cinsellikten korkan bir aptalım. Bugün kocamın koynuna girip hamile kalsam kendi bebeğimi doğurmaktan korkan bir aptal. Bebeğimi doğursam bile onu annesiz bırakmaktan korkan bir aptal. Bak ne kadar da korkak bir aptalım, yakışmıyorum ben senin yüreğine. Bu kadar korkak ve yüreksizken nasıl taşırım senin gibi bir aşığın sevdasını? Ne olur kurtar beni korkularımdan! Ne olur kimse almasın seni..."diyerek bağırdı ve elindeki porselen bibloyu fırlattı. Yaşadığı andan soyutlanmış gibiydi kafasında dönüp duran senaryoların hepsi mutsuz sonla bitiyordu.

Kulaklarına dolan kısık " ahh " nidasıyla içinde bulunduğu buhrandan, az evvel fırlattığı biblo genç adamın kaşına gelmiş ve yarılan kaşından çenesine ince bir sızıntı halinde kan süzülüyordu. Hissettiği öfke yerini büyük bir üzüntü ve pişmanlığa bırakırken titreyen elleri kocasının yüzündeki kanı buldu. Parmak uçlarına bulaşan kan ile kalbi korkularının isyanını bastırmıştı...

SANA YENİLDİM (KİTAP)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin