12

103 9 5
                                    

medyaya mertimizi koyuyorum

xxx

"Duru, kızım gelsene yanımıza." dedi babam. Evet şimdiden sıkılmıştım, muhabbetleri çok bayıktı ve sıkılıyordum.

Ya kavga edicek gibi oluyorduk ya da konumuz tıkanıyordu. Berbat bir aile başlangıcıydı.

Duru: seni çok özledim

Göksu: Ben de seni özledim bal gözlüm

Göksu: Nasıl geçiyor günlerin?

Duru: sence anne? leyla buradayken nasıl geçebilir

Duru: babamla bir kere başbaşa vakit geçiremedim, her şeyin içinde kadın

Göksu: Tahmin edebiliyorum ama 1 aya bende gelicem güzel kızım o zaman zaten benim yanıma gelirsin

Duru: kendimi bir tek böyle avutuyorum zaten

Göksu: Seni her şeyden çok seviyorum dikkat et oralarda dikkat yabancılara ozanımıda öp benim için

Duru: çok öpüyorum seni

Gerçekten burası annem olmadan çekilmezdi.

Ayaklarımı sürüye sürüye babamların yanına oturdum. O temiz deniz kokusu burnuma ilişmişti, fakat o bile yetmiyordu içimi huzurla doldurmaya.

"Aslında diyordum ki seninle bir güzel aktivite mi yapsak?" babama döndüm, benimle okul müdürü gibi konuşuyordu. Sanki tüm dönem boyunca öğrenciler tarafından diye baskılanıp, sırf sussunlar diye geziye götüren müdürler gibiydi. Onun için ben tamamen sorumluluktum. Zoraki bir yük. "Olabilir." tırnaklarımla oynarken Ozan benim ufakça muhtemelen uyarırcasına dürttü. Babama doğru baktığımda gülümsedi ve Leyla'ya baktı. "Hem Leyla'yla dahada kaynaşırsınız." gerçekten, benimle başbaşa kalmak istemiyor muydu bu adam?

Tek kaşımı kaldırdım. "Başbaşa oluruz diye düşünmüştüm." babam tok bir kahkaha attığında tüylerim sinirden diken diken olmuştu. Gerçekten benimle bir saat bile olsun vakit geçirsin istiyordum.

Sadece bir saate razıydım.

"Biliyorsun canım, meşgul olmasam bende isterim baba kız vakit geçirmeyi." sahtekarlık ve kolpa içeren cümlesine gözlerimi devirerek güldüm. Sinir kat sayım ufak ufak yükseliyordu ve belirtilerimi göstermeye başlamıştım.

"O zaman Leyla Hanım gelmesin, başbaşa olalım." Leyla memnuniyetsizce suratını buruşturmuş bana bakıyordu, görmediğimi zannediyordu ama o keskin bakışları hissetmemek mümkün değildi.

"Kızım iyi güzel düşünüyorsunda Leyla ile geldiğinden beri vakit geçiremediniz, benim hayatımdaki en önemlilerden biri olan, iki insanında tanışıp kaynaşmasını istiyorum." sinirlenmiştim, gözlerimde hissettiğim sıcaklık ve rüzgarın vurmasıyla zaten yeterince hassas olan gözlerim dahada yanıyordu.

"Ben istemiyorum ama." babam ve Leyla aynı anda konuştu. "Anlamadım?" sinirle güldüm ve akmak üzere olan sıcak gözyaşımı sildim. "İstemiyorum Leyla ile vakit geçirmek." babam kaşlarını tüm uyuzluğuyla kaldırdı, gerçekten damarına basmış olmalıydım.

Onunda damarındaki kan Leyla diye akıyordu zaten. "Sana sorduğumu hatırlamıyorum, ayrıca Leyla Ablan ne zaman Leyla oldu?" sesi sinirlendikçe kalınlaşmıştı ve Ozan hala sesini çıkarmıyordu. O benim abimdi, araya girmeliydi.

"Ona hiçbir zaman abla demediğimi biliyorsun, onu sevmediğimi biliyorsun. Neden hala muhatap etmeye çalışıyorsun o mu sokuyor kafana bunları?" bağırmamla Leyla ayağa kalktı.

Mystery of LoveOpowieści tętniące życiem. Odkryj je teraz