Hazar, Heja'nın söylediklerine biraz şaşırsada, bu bile onu mutlu etmeye yetiyordu.

Heja ellerini masaya koyup" nefret olur, kin hayal kırıklığı her şey olabilir lakin aşk olmaz "

Kuruyan dudaklarını ıslatıp bakışlarını Hazar'a dikti. Bir birlerini çok iyi tanıdıklarını sanıyordu lakin şimdi anlıyordu ki karşındaki adamı tam anlamıyla tanımıyordu.

Heja alt dudağını ısırıp aldığı nefesten cesaret almak ister gibi" peki sen, sen ne bunca zaman ne yaptın"

Hazar arkasına yaslanıp kaşlarını çattı. Heja'nın neyi merak ettiğini kendince sorguluyordu.

Heja elini boynuna götürüp "aşık olduğun kıza ne oldu. O şimdi nerede"

Hazar burukça gülümsedi. Aşık olduğun kız diyordu. Onları gören yedi cihandan yabancı biri olsa Hazar'ın duygularını anlardı. Lakin Heja gözü önünde olan duygularını görmüyordu ve bu ilk değildi.

Hazar ona cevap vermeden yerinden kalkıp buzdolabına ilerledi. Biraz önce çay içmişti lakin içi yanıyordu. Aşık olduğu kadın sevdiğin kız nerede diyordu.

Buz dolabından iki tane kutu kola çıkardı ve arkasını dönüp yine yerine oturdu. Sessizdi ve Heja dikkatli bir şekilde onu izliyordu. Açtığı kolanın birini onun önüne bırakarak diğerini eline alarak bir yudum aldı. Büyük bir nefes alıp "bazen içimi çok yakıyorsun"

Heja gözlerini kısıp ona baktı. Ne demek içimi yakıyorsun. Bilmediği ne olmuştu. Parmaklarını Hazar'ın ona verdiği kola kutusunda dolaştırıp "ayrıldınız mı? Yoksa ona bir şey mi oldu?"

Hazar yüzünü sıvazlayıp erkeksi bir kahkaha attı ve acı kahve irislerine ona çevirdi. Büyük bir nefes alıp "kör oldu"

Heja anlamayan bakışlarla ona bakıp "tedavisi yok mu? Bunun için mi ayrıldınız?" deyince Hazar kolunu masaya koyup kafasını eğdi ve gülmeye devam etti.

Heja onun hareket eden omuzlarından güldüğünü anlıyordu. Lakin niye bu kadar güldüğünü anlamıyordu.

Hazar kafasını kaldırıp bakışlarını ona çevirince Heja'nın hala ona anlamsızca baktığını görünce gülmesine ara verip "aptal numarası mı yapıyorsun yoksa Ağir'le yaşaya yaşaya aptal mı? Oldun"

Heja yüzünü asıp dudaklarını buruşturdu. Aptal olan sensin diyecekti ama duydukları ses ile ikiside kafasını mutfak kapısına çevirdi.

Narin hanım omzunu kapıya dayamış, ikisini izliyordu. Onlara seslenmeyinceye kadar farkına bile varmamışlardı.

Hazar yengesinin gelmesi ile ayağa kalktı. Yanlış bir şey düşünmesini istemiyordu. Heja ile olan konuşması yarım kalmış olsada, gitmesi gerektiğini düşünüyordu.

"Yenge galiba seni de uyku tutmadı. Geç oldu bende yukarı çıkacaktım. Malum yarın düğün var."

Narin hanım Hazar'a bakarak "Aslında susadım Hazar. Su içmek için indim."

Narin, Hazar'ın tedirgin olmasına güldü, onun Heja'ya karşı olan duygularını anlayalı uzun zaman olmuştu.

"Tamam yenge sen suyunu iç ben dama çıkıyorum. Serhat yataklarımızı oraya sermişti. Size iyi geceler" deyip kafasını kaşıdı. Arkasına dönüp çıkacağı zaman. Narin hanımın "eline ne oldu Hazar" sorusu ile duraksadı. Arkasını dönüp Heja'ya baktı. Büyük sesli bir nefes alıp.

Aşk'a Direniş Where stories live. Discover now