20. Bölüm

57K 3.7K 5.8K
                                    

Evet yine ben hellooo!

Jutenya_ şurayı tıklayarak watpad hesabımı takibe alıp jutenya aşiretime katılıp aileme katılabilirsin. 16k olmamıza çok az kaldı. Bu sayede kitap hakkında ki gelişmelerden haberdar olabilirsiniz.

Unutmayın hepiniz benim hayal dünyamın evreninde dünyama değinen yıldız tozlarısınız ve hepinizi çok seviyorum.

Keyifli okumalar.

Serhat ve Heja misafirlerini almak için Çelebi otele doğru yol aldılar.

Serhat hala kendini tutamayıp akraba teröründen bahsediyordu. Serhat için hayat akraba ve akrabaların, akrabaları ve onların arkadaş topluluğu ile sınanması demekti. Resmen karabasan gibi çökmüşlerdi üstüne, nereye gitse illa birileri vardı.

Çevresinde artık kime baksa illa aileden birini anımsatıyordu.

Heja Serhat'ın isyanlarına artık dayanamıyordu, biraz daha devam ederse cinnet geçirebileceğini hissediyordu.

Onun bu bezmiş tavırlarından gına gelmişti, bir an kendini arabadan atmayı bile düşündü. Hayır yani bu kadar ne çekmiş olabileceğini düşünüp duruyordu.

Serhat ise durmadan devam ediyordu.

Şöfür arabayı otelin önünde durdurunca Heja sürgü kapıyı açıp kendini hemen dışarı attı.

Misafirlerin kalabalık olacağını düşündüğü için geniş bir araçla gelmişlerdi.

Otelin lobisine geçip misafirlerin aşağı inmesini bekledi.

Babasının misafirlerim dediklerini görünce kısa bir şaşkınlık geçirdi.

Gelenler Yavuz, Sinem, Alp ve Emre'ydi.

Heja onları burda görmeyi hiç beklemiyordu. Hele annesiyle olan konuşmasından sonra uzun süre karşılarına çıkmaz diye düşünmüştü. Üzerindeki şaşkınlığı atıp onlara doğru ilerledi. Bir baş selamı verip konuşmaya başlayacağı sırada , Serhat hemen atılıp onlarla selamlaştı.

Yavuz zaten sırf Heja ile daha çok zaman geçirebilmek için gelmişti. Gerçi Narin hanımla olan konuşmasından sonra onu tanımak istediklerini hiç düşünmüyordu. Gerçi en azından birbirlerini tanımak için önüne çıkan hiç bir fırsatı kaçırmıyordu.

Heja ise bu durumdan hiç memnun değildi. Yavuz'un tavırları açık, açık ortadaydı. Bir de düşünce yapısı zihniyeti ondan soğuması için büyük nedenlerdi.

Gerçi artık kaderini bir erkeğin eline bırakmak istemiyordu. Daha doğrusu hayatında bir erkek istemiyordu.

Yeteri kadar darbe almıştı Heja! Hayatında ne yeni darbelere, ne de etrafında yanlış anlamalara ihtiyacı vardı.

Bir de Ağir'e yitip bitmeyen öfkesi!

Yavuz, Heja'nın değişen yüz ifadesi ile onu gördüğüne pek memnun kalmadığını anladı.

Bir yanı fazla üstüne gitmek istemesede diğer yanı ise, varlığına alışmasını, ondan vazgeçmeyeceğini anlamasını istiyordu.

Bu düşüncelerle arabaya kadar gelmişlerdi.

Yavuz kendi aracı ile devam ermek istesede, Serhat buna izin vermedi. Boran ağa özellikle güzel bir şekilde ağırlanmalırını istediğini iletti.

Arabanın içinde karşılıklı oturunca Heja yüzünü cama çevirdi. Yavuz'u görmezden gelerek tavrını ortaya koymak yeterli gibiydi.

Serhat ise Emre ile diyalogu ilerletmiş. Akraba terörünü onada anlatmaya başladı.

Aşk'a Direniş Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin