Crystal

Korona kimdir?

Korona kimdir? Nereden gelmiştir hayatımıza?

Bir çok insan bu sorunun cevabını kendine göre cevaplıyor aslında mesela benim annem der ki; Kıtlıktan çıkmış gibi önüne geleni yersen, çıkar topluca hepimizden. Yani buna bağlarsak korona bir kuş virüsü mü?

Babaannem de der ki; Yüce rabbimin, bu kıymet bilmez insanlara, poposunu bir yere koyamayan ve sadece zevk için yaşayan, insanı kolayca öldürebilen evcilleştirilmiş hayvanlarına gönderilmiş bir ceza. Sonra kısaca ekler tabi, Allah'ın gavurlarına gönderilmeyecek de bize mi gönderilecek yahu! Yani buna da bakarsak korona Allah'ın insanlara bir cezası mı?

Babam yorumsuz kalmıyor elbette oda ekliyor hemencecik. '' Ya onla bunla alakası yok bütün bunların, ya Amerika ya da o soyu tükenmez Çinliler çıkardı bunu ortaya bilerek, görürsünüz bak iki ay sonra ilacı buldum diye çıkarlar deli gibi de para kazanırlar bundan.''  Yani korona bir deney mi?

Aslında hiç birimiz bunun cevabını bilmiyoruz ama çeşitli bir çok şeye inanıyor ve bunu insanlara kabul ettirme yarışına giriyoruz. Bilim insanları bile her geçen gün farklı yorumlar atıyor ortaya ve insanlar ya eleştiriyor ya da inanıyor. Ben neye inanıyorum? 

Aslında şuan bütün algılarımı bu konuya kapatmak istiyorum çünkü yoruldum, her gün insanların bu konu hakkında konuşmasından, hayatımızın buna göre şekillenmesinden hangimiz şikayetçi değiliz ki! Beden şikayetçiyim. Ama kimden ve neden şikayetçiyiz? 

Cevap yok.

Bir şeyleri kabul etmemiz için onun bir nedeni olmalı ve aklıma bu neden yatmalı ki bizde buna inanıp buna göre bunu kabullenerek yaşayabilelim. Nedenini ben gibi bulamadıysanız, biz sonuçlara bağlı kalalım benim güzel insanlarım.

Sonuçlar daha bir derin çünkü, daha bir fazla. Başınıza kötü bir olay geldiğinde siz de ben gibi aile değil de arkadaşa anlatma tarafındaysanız, bir kere onları çok fazla özleyeceksiniz. Özellikle üniversite okuyor ve arkadaşlarınızın hepsi farklı şehirlerden gelmişse, kaldık mı sadece telefon mesajlarına, aramalarına. Korona kimdir ve nereden gelmiştir bilmem ama beni, bizi çok etkiledi ve hayatımızı tamamen değiştirdi ve benim bunda anladığım tek şey şu oldu; elimizdekilerin değerini bilmiyoruz.

Sıralarda oflaya poflaya, yarı açık gözlerle saati sorduğumuz arkadaşımızın, o gözlere bizi dürter gibi bakan hocalarımızın, alışveriş yaparken bize yardımcı olmak isteyen satış elemanlarının ve ağladığımızda sarıldığımız o değerli insanların, kötü hissettiğimiz zaman elimize cips alıp film izlediğimiz veya buluştuğumuz o sıradan arkadaşlarımızın, ailemizin, parkların, pikniklerin daha doğrusu hiçbir şeyin değerini bilemedik. 

Geriye dönüp baktığımda hissettiğim tek duygu, özlem. Bu size anlattığım her şeyi korkunç derece özledim. Ve bu özlem ne zaman biter bilmiyorum ve bilmiyorsunuz. Ama umarım  diyelim, en yakın zamanda koşarak ve değerini bilerek bu yaşantımıza geri döneriz ama unutmamak gerek ki; bu yangına da körükle gitmeyelim.

Bu sorun için çalışan herkese, evde kalarak yardımcı olmaya çalışmak, inanın bana bu sorun döngüsünde en kolay yapılan meslek gibi. Bu konu için özveriyle çalışan bakanımızın dediği gibi;

EVDE KAL!

He bu arada, eğer bunların cevabını bulursanız bana da haber eyleyin!!