İkinci Yaşam -10-

En başından başla
                                    

Hafifçe başımı eğdim. "İçtenliğiniz için teşekkürler Prens Adrien."

Adrien memnun bir tavırla kafasını salladı ve kitabına geri döndü. Leydilerin gelmesi onun için hiç sıkıntı değil gibiydi. Ben onun yerinde olsam evime bu kadar kızın sırf önemli birisiyle evlenmek adına gelmesinden rahatsız olurdum. Bana kalırsa gelen kızların çoğu prensleri bir insandan çok istediği mevkiye ulaşmak için bir araç olarak görüyordu. Tek amaçları içlerinden birisiyle evlenip yüksek bir makama ulaşmaktı.

Bunların hiçbiri benlik değildi. Bir leydi gibi davranmaktan pek bir şey anlamazdım. Prenslerin birinde de gözüm yoktu zaten. Tek amacım bu olayların hepsini atlatıp geri kalan hayatımda huzurlu bir şekilde yaşamaktı. Birisiyle evlenmeyi hiç düşünmüyordum. Alexander ile olan nişanımı atıp kendime yoluma koyulmalıydım. Benim için en mantıklısı buydu.

Bir süre daha kitap okuduktan sonra Adrien'dan izin isteyip hazırlanmak için kütüphaneden ayrıldım. Gerçekten gergindim. Bir şey olmadan bugünü atlatabilmeyi diliyordum sadece.

Odama geldiğimde Cindy'i bacak bacak üstüne atmış yatağımda oturup beni beklerken buldum. İçeri girmemle başını bana çevirdi.

"Nerede kaldın? Kaç saattir seni bekliyorum seni. Bu gidişle gene geç kalacaksın haberin olsun."

"Elimden geldiğince hızlı gelmeye çalıştım. Ne yapsaydım? Prens Adrien'ı ekip mi gelseydim?" Gözlerini devirdi. İlk kez verecek bir cevabı yoktu, bu beni mutlu etmişti.

"Giyeceğim elbise nerede?" Etrafa göz atıp giyeceğim elbiseyi aradım. Tüm leydiler ilk kez bir arada olacağından şık ve güzel bir şey giymem gerekiyordu.

"Burada." Cindy giysi dolabına ilerleyip bir elbise çıkardı. Elindeki elbise beyaz renkteydi. Etrafı sarı işlemeli desenlere kaplanmıştı. İşlemeler sapsarı olan saçlarımla uyum içerisinde olsun diye bu elbiseyi seçmiştim.

Kolları tüldü ve ellerime doğru bollaşıyordu. Çok kabarık bir elbise değildi, dar bir kesimi vardı. Yakışacağını düşünüyordum. Abartı durmadan şık bir görünüme kavuşacağımı ummuştum bu elbiseyi seçerken.

Hızlıca giyindim. Beyaz topuklu ayakkabılarımla ve dalgalı saçlarımla beraber elbisenin görüntüsü güzel gözükmüştü. Aynaya bakıp memnun olmuş bir şekilde gülümsedim. Gerçekten güzel olmuştum.

Hazırlanmam bitince saray hizmetlilerinden birinin yönlendirmesiyle kızların toplanacağı merkez sarayın salonuna doğru yola koyuldum.

İlerlerken biraz endişelerim azalmıştı. Sonuçta gelenler sadece birkaç genç kızdı değil mi? Ayrıca içinde bulunduğum kitap sadece romantik bir aşk hikayesiydi. Pek bir şey olmamalıydı sonuçta.

Salonun kapısına vardığımda saray hizmetlisi selam verip yanımdan ayrıldı. Derin bir nefes alıp kapıyı açtım.

İçeriye göz atmamla tüm leydilerin çoktan gelmiş olduğunu gördüm. En geç varan yine bendim. Harika!

Tanrım bir kere de olsun bir olaya yetişebileyim, lütfen.

Yine geç kalmanın verdiği mutsuzlukla salonu inceledim. Yuvarlak olan salon, tahminimce balo salonuydu. Duvarlarda belirli aralıklarla bulunan şamdanlar ve tavandaki büyük avize odaya değişik bir hava katmıştı. Etrafta bulunan yuvarlak masaların yanlarına leydilerin oturması için koltuklar yerleştirilmişti.

Salon iki katlıydı. Yukarıdaki kattan aşağı uzanan merdivenler tıpkı masallardaki balo salonu görüntüsüne ulaştırmıştı burayı bana göre. Etrafın güzelliğine hayran kalmıştım. İçimi çektim. İnsanın burayı gördükçe balo düzenleyesi gelirdi.

İkinci Yaşam 1-2Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin