“Nerde o manyak?” diyerek arkadaşını karşıladı Yıldız.
“Beni bırakıp gitti eğer ağabeyinden bahsediyorsan.”
“Başka manyak mı var ah tabi bir de beni sinirden öldürecek olan Cem var.”
Arkadaşının odasındaki dolabın bir köşesine yerleştirilmiş olan kıyafetlerine gitti. “Ne alıp veremediğin var şu Cem denen adamla anlamıyorum. Adam sana bildiklerini öğretmek için çalışıyor.”
“Durmadan da bir kadın olduğum için, hanım evladı olduğum için laf sokuyor. Bir gün elime geçireceğim ilk şey ile kafasını yaracağım ama gençliğime yazık onun gibi biri için değmez. Üstelik adam evli olan arkadaşına çok fazla düşkün. Sanki arkadaş değiller.”
“Ne demeye çalışıyorsun?”
Yıldız pek memnun olmayarak “Eskiden nişanlılarmış.” Dedi.
“Yaman’ın arkadaşı ile evli olduğunu söylediğin kadınla mı?”
“Evet. Kadının içine düşecek.” Burun kıvırdı. “Kocası da öyle tabi.””
Burcu eline aldığı kıyafetleri ile arkadaşına döndü. “Kıskançlık seziyorum.” Dedi. “Kızın güzelliğimi seni deli eden yoksa Cem’in ona olan ilgisi mi?”
Yıldız hemen diklenerek savunmaya geçti. “Ne alakası var kızım ya. Ben Cem gibi bir ahmağa mı kaldım da onu kıskanacağım.”
“Hayır, stajın ilk günü adamla tanıştığından beri adını çok duyuyorum da ondan.””
Yıldız yerinden kalktı. “Bana bak kızım gelme üstüme. Ne alakası var. Ben ve Cem, dünya da olmaz. Adam beni züppe, hoppa bir kız sanıyor.”
Burcu tatlı gülümseyişi ile arkadaşına “Sen de ona gerçek Yıldız’ı göster ayakları yerden kesilsin. Sen de rahat et adam da etsin.” Dedi içtenlikle.
“Sen bu işlerden ne kadar da çok anlıyormuşsun Burcu da ben anlayamamışım asıl.” Arkadaşının elindeki kıyafetleri alıp baktı. “Nereye?”
“Yaman ile benim için eve bir iki şey alacağız. Mesela senin dırdır ettiğin yatağın yerine yenisi gibi.”
Arkadaşının bir karara vardığından haberi yoktu. “Kabul mü ettin?”
Burcu gülerek “Evet.” Dedi. “Ve yarın iki de nikahımız kıyılacak.”
“Size beni dışarıda bırakmayı ödeteceğim. Benim niye her şey hazırlanınca haberim oldu.” Yine de sıkıca sarıldı arkadaşına. “Çok sevindim.” Dedi. “Sana inadına her yerde yenge diyeceğim.”
Gece yatmadan önce Burcu yine annesinin günlüğünden bir sayfayı açtı.
--------
Bebeğim kız olacakmış, bu gün doktor söyledi. O kadar mutluyum ki sevincimi kelimelere bile dökemiyorum. Keşke Mustafa da gelseydi benimle doktora ama gelemedi. Neden bilmiyorum sadece telefonda gelemeyeceğim dedi. Belki de işte bir sorun çıkmıştır? Yoksa bebeğimizin cinsiyetini öğreneceğimiz gün gelirdi hastaneye. Hiç gelmedi benimle ama bu sefer geleceğine söz vermişti. Önemli bir şey çıkmasaydı bana verdiği sözden dönmezdi, eminim beni bırakmazdı öylece. Kimse evlenmemizi istemezken birlikteliğimizi ilan ettik, böyle bir aşkın meyvesini neden karnımda tanımaya başlamak istemesin ki? Bana aşık, bebeğimizi de candan çok sevecek. Eminim bundan. Kendi aşkımda emin olduğum kadar eminim Mustafa’mın bana olan aşkından.
-------
Ne diyeceğini, ne düşüneceğini, ne hissedeceğini bilemiyordu defteri kapayan genç kız. Babasını hiç sevgi nedir bilen biri olarak hatırlamıyordu. Annesini kendisine aşık edebilecek kadar sevimli bir adam olabileceğine inanmıyordu. Bir zamanlar annesine iyi rol yapmış ve genç bir kız olan annesini kandırmıştı belki ama sonra rol bitmişti. Anneannesi ile dedesinin maddi durumu hakkında bir şey bilmiyordu ama belki de babası para için yanaşmıştı annesine. Bu ihtimal yüksekti. Bir zamanlar aşkla yanan bir adam bu kadar değişebilir miydi emin değildi? Çünkü aşık bir adam görmemişti bu güne kadar.
