Gün Ortası Endişeleri

Magsimula sa umpisa
                                    

Durdum. Kapıdan dışarı, çamaşırları asmayı bitirmiş ve oturmuş, koca tahta bir kaşıkla tencere karıştıran Chenle'ya baktım. Kapıdan geçip terasın çitine yaslandım, güneş yüzünden gözlerimi kısarak, bir elimde süpürge diğer elim de belimde, Chenle'ya baktım. Adını seslendim, "Ne var," dedi kafasını kaldırmadan. "Bizde götü delik don var mıydı?" diye sordum. Omuzlarını silkti, "Bilmiyorum var mı yok mu, niye ki?" dedi. Kafasını kaldırdı, siyah saçlarını geriye taradı, güneşin altında teri parladı, onun yüzünden çok çirkin hissettim. "Yama yapacaktım," dedim. Karşımda ormanın ruhu vardı sonsuz güzel, bense paspal bir çiftçiydim, kazık gibi dikiliyordum. Ayıptı, yazıktı günahtı bana. "Üstündeki tulumdan başlayabilirsin," dedi işaret parmağıyla beni göstererek. Parmağının ucuna yapıştım sanki. Yapış yapıştım, eriyip akacaktım merdivenlerden aşağı ve ta Chenle'nun ayağının dibine kadar. Beni fark etmeyip üzerime basacaktı, sonra da bok sanıp kazıyacaktı ayakkabısının tabanından. "Tamam," dedim, "tamam ondan başlarım Chenle." Kalbine de yama yapayım ister misin Chenle?

İçeriye girdim ve yeri süpürmeyi bitirdim. Bavulların arasında bir parça kumaş buldum, üstümdeki tulumu çıkarıp çıplak bir şekilde oturdum ve dizindeki deliği kapattım. Chenle'nun mavi tulumuna kırmızı yama yaptım. Yani tulumun dizine bir kalp yamadım kanlı canlı, tulum da nefes alıyordu zaten o da canlıydı. Chenle'nun kokusu vardı üzerinde o kadar canlıydı, benimle konuşuyordu patavatsızca ve ben de diyordum ki sus, nolursun sus çünkü sen onun sesiyle konuşuyorsun. Kafam patlıyordu zor tuttum. Kalbini de dizine zor tutturdum.

Tulumu üzerime geçirip odanın ortasında durdum. Boş boş durdum, çok boş bir oğlan gibi durdum ve düşündüm. Şimdiye kadar bizim kalbimiz hiç mi dizimizde atmadı? Yani benimki attı chenlechenle diye. Yani hayır atmadı. O kadar selam sabah ettik onunla, öptük kokladık onu, ağladık chenlechenle diye, hiç mi ağzımız yüzümüz kaymadı? Yani seninki de soru, benim yüzüm picassodanhâllicegillerdenmiş gibi kaydı, yamuk yumuk oldu bazen onu görünce burnumla gözüm yer değiştirdi. Yüzümdeki her şey Chenle'dan emanet zaten, onu görünce yerlerinde duramıyorlardı. Mesela dudağım koskocaman en çok o yerinde durmuyordu, onu görünce ona doğru koşuyordu nefessiz kalana kadar. Benim dudağım onunkinden kopmuş bir parça ya hani, asıl sahibine geri dönmek istiyor ve can havliyle çırpınıyordu. O sahibine geri dönünce de bu sefer bir başkası çırpınmaya başlıyordu, yüzümde değil ama sol göğsümde ve çok içeride. Feci içeride hissediyordum çırpınmalarını, öyle ki o kadar derin miyim ben diye düşünmeye başlıyordum bu sefer. Hayır Jisung sen derin değilsin diyorlardı. Nasıl olur diyordum, nasıl olur? Picasso gel buraya diyordum, geliyordu. Sen hiç mi tulum giymedin diyordum, olur mu abi diyordu, biz nice tulumlar giydik. Alın işte diyordum sonra yine onlara dönüp, ne demek ben derin değilim? En büyük çöplüklerden de büyüktüm ben. Derim, yağım ve kasımdan içeri kaç makara sığıyordu benden başka, kaç Picasso sığıyordu, kaç kalp ve kaç Chenle sığıyordu göğsüme. Yavrum sağ baştan saymaya başla diyordum, hık diye kalıyorlardı. Efendim nasıl sayalım şimdi diyorlardı, bitirene kadar ölümüz çıkar...

Odanın ortasında dikilirken Chenle dışarıdan adımı seslendi: JİSUNG. Kapıya döndüm. Adımı nasıl da bağırdı ama diye düşündüm kendi kendime, ciğerini çıkarırmış gibi böyle. Hani benim için ciğerinden vazgeçermiş gibi. O zaman dedim, bu bir yarış be oğlum. Ben de ciğerimle kalmaz bütün organlarımı çıkarır koyardım tam önüne. Böbreklerim bağırmaya başlardı: CHENLE. Sonra midem bağırırdı en seslisinden: CHENLE. Sonra ağzım bağırırdı sevgiyle: CHENLE. Ağzım sevgi dolu olurdu bedenimse bomboş. Sonra boş ellerimle yüzünü tutardım dopdolu ve sorardım. Bak benim hâlim hâl değil, derdim acınarak, yine de mutlu mesut yaşarız ama değil mi yollarda? O da burnumun ucuna nefesini bırakırdı fısıldarken: Yaşarız Jisung. Sonra ondan bağırmasını isterdim ve o da bağırırdı ciğeri çıkacakmış gibi: YAŞARIZ JİSUNG.

Gün Ortası EndişeleriTahanan ng mga kuwento. Tumuklas ngayon