Bölüm 47 - İmkansızı İstemek...

Start from the beginning
                                    

Azad, içini saran sıkıntıyla doktorun odasına gitmişti. İçeri girdiğinde dipsiz sıkıntı deryası daha da içine alırken doktorun gösterdiği yere oturmuştu.

" Bir sıkıntı olmadığını söylemiştiniz, annem iyi mi? " demişti sabırsızca.

" Söylediğim gibi ameliyat çok başarılı geçti ama başka bir sorun var. "

" Nasıl bir sorun? "

" Anneniz göğsüne aldığı darbe sonucu ameliyat edildi. Açık yapılan ameliyatta bizi başka bir sürpriz bekliyordu. Annenizin tamamen göğüs kafesini saran bir tümörle karşılaştık. Zaten bundan dolayı çok uzun sürdü ve kan gerekti. Olabildiğince temizlemeye çalıştık ama pek başarılı olduğumuz söylenemez. Patolojiye gönderdiğimiz parçanın gelen sonuçu hiç iyi değil. "

" Yani? "

" Ne yazık ki anneniz kanser! "

Azad, duyduğu şey ile buz kesmişti. O an aklı işlevini yapmayı bırakmıştı âdeta.Tek bir kelime dönüp durmuştu tekrar tekrar beyninde. " Kanser! Kanser! Kanser! " Konuşmak için bir kaç defa dudaklarını alamamıştı ama tek kelime çıkmamıştı dudaklarında. Kaybetme hissi tekrardan onu ele geçirirken;

" Yaşayacak mı? " demişti uzun süre sessiz kaldıktan sonra zor da olsa konuşarak.

" Bir şey söylemek zor ama hastalık son evrede ne yazık ki. "

" Nasıl olur? Çok iyiydi. "

" Aslında değilmiş. Uzun süre önce hastahanemizde kendisine teşhis konulmuş ama kendisi tedavi olmayı red etmiş. Kendisiyle ilgilenen doktor arkadaşım çok ısrar etmiş ama hiçbir şekilde tedaviyi kabul etmemiş. Anlamıyorum bu resmen intihar. Üstelik öğrendiğinde durumu bu kadar kötü değilmiş. "

Azad, duyduklarının ağırlığı ile daha fazla odada kalamayarak kendini dışarı atmıştı. Kalbi sıkışmıştı. Nefes alamamıştı. Doktorun söylediği "tedaviyi kabul etmedi" cümlesi onu parçalara ayırmıştı âdeta.

O tek cümle nefesini kesmeye yeterken ayakta durmakta zorluk çekmeye başlamıştı. Daha fazla ayakta duramayarak olduğu yere çöküp kalmıştı.




**************



Üç koca gün geçmişti Gülistan hanımın geçirdiği kazanın üstünden. Gülistan hanım için kritik zaman geçmiş normal odaya alınmıştı. Bu süre zarfında Azad kendini her şeyden soyutlamış, bir an olsun hastahaneden ayrılmamıştı.

Suçluluk hissediyordu aslında. Bir an olsa da hastahaneden ayrılamamasının sebebi annesinin kaza geçirdiği sırada ona dargın olmasıydı. Bir an olsun bu düşünceyi aklından atamamış, kendini hiçbir şeye verememişti. Annesi ona küs ölebilirdi. Bir de üstüne annesinin hastalığını öğrenmesi onun için son nokta olmuştu.

Belki de bu yüzdendi içindeki suçluluk duygusunun büyüklüğü. Leyla'yı daha da iyi anlıyordu şimdi. Kaybetme korkusu bile onu deli ederken gerçekten kaybetmeye dayanamazdı.

Leyla, sabah gözlerini açtığında günlerdir olduğu gibi yalnızlık ile başlamıştı güne. Alışmıştı artık buna. Günlerdir Azad'ın hastahaneden ayrılmak istememesinin gerçeği zor da alıştırmıştı ona bunu. Odasının penceresinden içeri sızmaya çalışan güneş ışıklarının sıcaklığının aksine soğuk yatağından kalkarak banyoya girmişti. Azad olmadan onun için her yer anlamını kaybediyordu. Banyodan çıkar çıkmaz üstüne değiştirerek hastahaneye gitmek için konaktan ayrılmıştı.

Hastahaneye vardığı anda vakit kaybetmeden Gülistan hanımın yattığı odaya gitmişti. Odanın bulunduğu kata geldiğinde içerden çıkan Azad'ı görmesi ile kocaman gülümsemiş, olduğu yerde bekleyerek Azad'a izlemişti.

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now