"Bin" dedi az önceye göre biraz daha sakinleşmiş sesiyle

"Nereye gi..."

"Anka, bin şu arabaya" diye konuştu dişlerinin arasından.

Arabaya bindim. O da şoför koltuğuna oturdu

"Kemerini bağla"

"Neden?"

"Bağla..."

"Tamam ama bi şartla" 

anlamsızca yüzüme baktığında devam ettim

"....sende bağla"

"Anka, kemerini bağla"

"Sen bağlamazsan bende bağlamam"

"Keyfin bilir" dediği anda gaza yüklendi.

Bir süre sessiz kaldıktan sonra derin bir nefes aldı ve arabayı yolun kenarına çekti

"Bir daha o çocuğun yanına gitmiyceksin" dedi sakin bir sesle

"Neden?" dediğimde dişlerinin arasından konuştu

"Gitmiyceksin dedim Anka "

"Benim ne yapıp yapmayacağımla ilgili kararları sen veremezsin"

"Anka sen benimsin. Benim olduğuna göre kararlarında bana bağlı olacak"

dediğinde tam ağzımı açıp bişey soyliycektim ki telefonumun çalmasıyla sustum telefonu cebimden çıkardım ve cevapladım

"Efendim anne?"

"Anka, ben ve baban 1 haftalığına yurt dışına çıkıyoruz kızım "

"Neden?"

"İşler yüzünden neyse kızım benim hazırlanmam lazım öptüm" dedi ve telefonu suratıma kapattı neden bu kadar sorumsuz olduklarını sorgulayacakken

"O zaman 1 hafta beraberiz" diyen Arat'a döndüm

"Nasıl yani?"

"Yani bu haftayı beraber geçirecez , şimdi tak kemerini"

"Ben seninle hiçbir yere gelmiyorum hem benim bi kardeşim var ve benim onun yanına gitmem lazım eve götür beni"

"Off Anka hadi güzelim uğraştırma beni tak şu kemeri "

"Beni eve götür ya ben hiçbir yere gelmiyorum"

"Çok emin olma güzelim, şimdi kemeri takiyor musun?"

"Hayır " dediğim anda üzerime doğru eğildi ve kemeri tuttu takıncaya kadar gözlerimin içine baktı.

Taktiktan sonra geri çekilip arabayı çalıştırdı.

"Arat" dediğimde sabır dilermişcesine

"Efendim güzelim" dedi

"Kemerini takar mısın"

"Tamam tamam takıyorum" dedi ve kemeri taktı

"Şimdi gidebilir miyiz?" dediğinde gülerek olumlu anlamda başımı salladım.

Çok mutluydum içimde tarifedilemiyecek derecede bir mutluluk vardı...

-------

Nerdeyse yarım saattir yoldaydik ve hiç konuşmadık nereye gittiğimizi cok merak ediyordum.

"Arat?"

"Yine başladık ya kızım sen ne kadar çok soru soruyorsun" dediğinde şaşkınlıkla gözlerim büyüdü

"İndirir misin beni, indir çabuk, inecem ben, durdur arabayı" dediğimde başı geriye doğru gitti ve kahkaha atmaya başladı.

Kahkahlarının arasından

"Söyle güzelim söyle hadi dinliyorum" dedi

"Imm... şey... nereye gidiyoruz "

"Gidince görürsün" dediğinde

"Sen hep aynı cevabı veriyorsun ya " dedim

"Sende hep aynı soruyu sorma o zaman güzelim" dedi sırıtarak.

Kollarımı göğsümde birleştirdim ve önüme döndüm....

bir süre sonra araba durdu

"Geldik" dedi gülümseyerek ona doğru doğru döndüğümde

"Burası neresi ya?" diye sordum

"Babamın yazlık evlerinden bir tanesi iste boşver, hadi in bakalım" dedi ve kapısını açıp indi.

Bende arabadan indim ve Arat'ın gittiği yöne doğru yürümeye başladım. 

Anahtarları cebinden çıkarıp kapıyı açtı içeri girdi ardından bende içeri girdim. Ve şimdi daha önce hiç görmediğim bir evdeydim... Arat'la....

Sen BenimsinHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin