4.Bölüm-Maç

237 12 10
                                    

"Hayal kurmak ile yaşamak arasında bulunan ince çizginin biraz gerisinden seni izliyorum. Aslında dokunabilecek kadar yakınım ama senin beni hissedemeyeceğin kadar da uzaktayım."

"Ekim ve ben olalım," dedi Toprak ve şüpheyle Esin'i süzdü. "Madem Can Esin'den emin değil adaletli olsun, Emre, Esin ve Can sizde üçünüz olun" diye ekledi Emre'ye gülerek.

"Onlar şu an daha güçlü oldular ama," diye itiraz ettim Esin de en az benim kadar iyiydi çünkü.

"Kopyacı, korkmak sana yakışmıyor." diye dalga geçti benimle Can.

"Sizden mi?" diye sordum alayla ve topu Emre'ye atıp "Başlayalım artık." dedim meydan okurcasına Toprak ve Esin 'oooo'larken Can kaşlarını çatıp bana bakmıştı. Emre havalı bir şekilde topu hava da yakaladı ve potaya dönerek bir üçlük attı.

"Başlayalım bakalım." dedi yerde seken topa doğru atıldı. Hepimiz topa yönelince maç gerçekten başlamış oldu. Toprak omzuma vurup bakışlarıyla konuşurken aramızda anlaşma yapmıştık. Ben Emre'nin arkasında yerimi alırken Toprak Can'ın üzerine oynuyordu. Can'ın güçlü bir şekilde zıplayıp potaya sokacağı topu hava da yakalamış ve bana göndermişti. Emre'den önce yakaladığım topu onların potasına sürmeye başladım. Emre ise hemen arkamdaydı. Topu elimden almaya çalışıyordu. Hızla önüme geçip topu alacakken ona sırtımı döndüm ve topu almasını engelledim. Göğsünü sırtımda hissediyordum bana doğru eğilmiş topu almaya çalışıyordu. Hızla kenara çekildim ve potaya hedef aldım. Emre ise karşıma geçmiş kollarını iki yana açmıştı.

"Atamayacaksın." dedi gülerken.

"Bu sayıyı alacağız." dedim ve topu atmak için hızla kollarımı kaldırdım. O da aynı anda zıplamıştı ama ben onu yanıltarak topu potaya değil hemen sağ tarafta ki Toprak'a attım. Toprak ise topu yakaladığı gibi direk potaya soktu. "İşte bu." dedim.

"Siz niye Toprak'ı boş bırakıyorsunuz." dedi Emre sitemle Esin ve Can'a.

"Daha maç yeni başladı sakin ol." dedi Esin. O sırada Emre topu alıp bizim potaya doğru gitmeye başladı. Toprak potaya koşup onun altında dururken Can da hemen önüne geçmiş Emre'nin pasını bekliyordu. Bense Emre'den topu almaya çalışıyordum. Kendimi maça vermeye çalışırken onunla bu kadar yakın olmamız aklımı karıştırıyordu. Nefesini saçlarımın arasında hissediyordum. Uzun boyundan dolayı eğildiğinde tüm vücudumu vücuduna hapsediyordu. Kollarımız sürekli temas halindeydi. Ben bunları düşünürken bizim potaya yaklaşmıştık bile.

"Hadi Ekim." dediğini duydum Toprak'ın. Az önce Emre'nin bana yaptığı gibi kollarımı iki yana açmış topu atmasına engel olmaya çalışıyordum. O topu atmaya hazırlanırken son kez sektirmek için topu yere bıraktı ve ben bile kendime şaşırarak hızlı bir hamleyle topu kaptım. Topu ileri sürdüm ve Emre'nin kolunun altından geçerek ondan önce ileri kaçan topu yakaladım. Toprak'ın sevinç çığlıkları salonda yankılanırken Esin beni potanın altında bekliyordu. Ben topu onların potasına sürerken Esin karşıdan hızla bana doğru gelmeye başladı. O gelmeden hızla topu potaya attım. Top elimden çıktığı anda sevinçle arkaya döndüm ve Emre ile vücutlarımız çarpıştı. Benim kafam onun omzuna çarpınca anın verdiği korku ve acıyla geriye sendeledim. Tek elim alnımı tutarken Emre'nin eli de kolumu tutmuştu. Toprak'ın 'Basket!' diye bağırdığını duyunca gözlerim kocaman açıldı.

Ben sevinçle gülümserken Emre "İyi misin?" diye sordu. Bakışlarımı ona çevirince bir an için andan koptum. Belli belirsiz başımı sallarken Toprak saçlarımı karıştırdı ve kollarını omzuma sardı.

"Bunları ezip geçeceğiz." dedi. O sırada Emre kolumdan elini çekmişti.

"Süper sayıydı değil mi?" dediğim de Can, Toprak'ın kolundan tutup benden uzaklaştırdı.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jun 12, 2020 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

YANİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin