BÖLÜM 4 - ACI

42.2K 434 37
                                    

NOT: Fazla okunacağını düşünmediğimden seriye devam etmeyecektim ancak bir kaç kişi bana devamı gelmeli diyince bir heycanlandım ^^ Eğer yorum atar ve bana düzeltmemi ve eklemek isteyeceğiniz şeyler olursa ulaşın. Her fikre açığımdır. Tekrardan çok teşekkür ederim! Bu bölüm geçiş bölümü oldu ve çok durgun, lakin tutku ve şehvet bu bölümden sonra başlayacak. Hazır olun! ^^

İyi Okumalar!

.....................................................

"DEFNE....?"


Elimdeki bardak düştüğünde Mert'in bana bakışlarını hissettim. Ağzım hafif aralık bir şekilde ikisini izliyordum. İnanılmaz bir duygu karmaşası içerisindeydim. Bu adam bana karşı bir şeyler hissettiğini söylememiş miydi? Ben çabuk mu kanıyordum? Kafamda onlarca soru dolaşıyordu. Ama şu an bu kötü enerjili yerden uzaklaşmalıydım. HEMEN. Mert bana bakarken yanındaki alımlı kadın bana döndü "kim bu?" dedi. Mert kadını umursamadan gözlerini bana dikmiş bakıyordu. Bense hala kitlenmiş bir şekildeydim. 

Mert kadını başından defetti o sıra bana yaklaşmaya başladı. Bense kilitlenmiş bir şekilde duruyordum. Benim yanıma geldi ve tam omzuma doğru dokunma hamles yapacakken elimle dur işareti yapıp geri çekildim. Mert bana bakıp "Defne? Lütfen..." demesine kalmadan ona arkamı döndüm ve normal bir edayla yürümeye başladım. Caddenin ortasına çıktım. Arkamdan gelmemesi gerektiğini ona dur hareketimle anlatmıştım. 

-1 SAAT SONRA-

Eve girdim. Üstümdeki elbiseyi çıkartıp geceliğimi giydim. Yüzümdeki makyajı silecek gücüm yoktu. Hemen yatağa uzandım. Telefona baktım. Sahra aramıştı. Hemde 12 kez. Hemen geri döndüm.

"ALO? KIZIM SEN NERDESİN?!?!?!" dedi büyük bir hışımla telefonu açarak.

"Özür dilerim kendimi kötü hissettim şimdi eve geldim. Sonra konuşsak olur mu? Dinlenmek istiyorum." dedim yorgun bir şekilde.

"Anlıyorum.. Gelince uyumamış olursan konuşalım. Bir şeyler olduğu açık. Görüşürüz tatlım.."

Telefonu sessizce kapattım. Sahra iyi bir kızdı. Bazen melekliği tutuyordu. Her neyse diye iç geçirdim. Çok kötü hissediyordum. Mert her ne kadar benim sevgilim olmasa da bana o kadar dediği şeyden sonra onu bir kadınla öpüşürken görmek canımı yaktı. Demekki ona inanmamam gerekiyormuş. Bana  sözleri sarf ederken ciddi olamazmış. Sadece erkeksi duyguları onu bunları demeye yönlendirmişti belkide. Ama artık bende oyununa göre oynayacaktım. Oyunları kuralına göre oynamak lazım. Taviz vermemek lazımmış. Bundan sonra karşı koymak neymiş şimdi görecek.

CUMARTESİ SABAHI

Gözlerimi bana vuran güneşe bakarak yavaşça açtım. Yorgunluğum tamamen geçmiş gibiydi. Can kırıkları daha az acıyordu. Telefona baktım. Cenk aramıştı. Arasam mı bilemedim. Saat 11'e geliyordu. Kahvaltı yaptıktan sonra ararım dedim. Salona geçerken etrafa baktım, belli ki Sahra eve geç gelmişti. Her yerde ayakkabısı ve çantadan çıkarttığı saçma şeyler dizilmişti. Odasına bakmadan içeri geçtim. Kendime bir şeyler hazırlarken tekrardan telefonum çaldı. Koşarak baktım, Cenkti. ^^

"Defne? Merhaba sabah aradım ama galiba uyuyordun" dedi sevinçle. "Evet biraz yorgundum o yüzden duymamıştım" dedim. Ardından bana " Bugün bir şeyler yapmak ister misin? Evde otur otur sıkıldım seni sorayım dedim. Ne dersin buna?" 

Çok kararsız kalmıştım. Ancak bir moral kaynağına ihtiyacım vardı. Umarsızca "Tamam, nerde buluşalım?" dedim gülerek. "Ben seni evinden alırım, sorun değil. Saat 5 gibi sana uygun mu?" dedi. "Peki o zaman akşama doğru görüşürüz" dedim ve kapattım. Cenk iyi birine benziyordu. İyi bir arkadaş olabilirdi.

SAAT 4.30 CİVARI

Saate baktım DÖRT OTUZ. AMAN TANRIM DİDİM. Hemen kalktım, gene ve gene uyumuştum. Bir insan nasıl bu kadar çok uyur ki? Hemen hazırlanmam gerektiğini hissettim. Altıma kot pantalon deseninde tayt üstüne yapışan siyah body giydim, ayaklarıma şirin babetlerimi aldım. Saçlarımı at kuruğu yaptım, Hafif bir ruj sürüp eyeliner çektim. Gayet iyi gözüküyordum, saat 4.51 geçiyordu. VAY BE, NE KADAR ÇABUĞUM ^^ 5 dakika sonra telefonum çaldı. Arayan Cenk'ti. Açtım. "ALO DEFNE? Hazırsan ben aşağıda bekliyorum" dedi gülümsediğini hissedebiliyodum konuşmasından, bende "Hemen geliyorum" dedim ve telefonu kapatıp kapıya koştum. Anahtarımı alıp kapıyı kapattım. Tabii Sahra'ya da not yazmayı unutmamıştım. Hala uyanmamıştı ben giderken. Aşağıya indiğimde güzel normal bir arabanın içinde Cenk'i gördüm. Beni gördüğünde gözleri parladı. Aabanın dışında kaputa yaslanmış bakıyordu. Yavaşça yanına gittim, yanaktan öpüştük. "Çok güzel olmuşsun." dedi bir anda. Şaşırdım öyle deyince. "Teşekkür ederim! Eeee nereye gidiyoruz?" dedim. "Gezmeye... " dedi. 

Arabaya bindiğimde ufak sessizlik oluştğunda aklıma bu gün Mert'in bana dün yaşattıklarını unuttuğum, aklıma hiç gelmediğini hisettim. Garip bir duyguydu. Belkide en iyisi böyleydi. Tehlikeli insanlardan uzak durmak gerekirdi. 

Yasak TutkularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin