19

4.3K 219 47
                                    


Cevahir'den

Verdiğim cevapla dumura uğrayan Aylin'e kısa bir bakış atıp önüme döndüm. Aslına bakarsanız nereye gittiğimiz hakkında benimde en ufak bir fikrim yok. Ama nereye gidersem gideyim yanımda oturan Asi güzelle birlikte gitmek istediğimden o kadar eminim ki! O yüzden kendimden emin bir duruş sergileyerek muhtemelen beş on dakika içinde gidecek bir yer bulma umuduyla yola bakıyordum. Aylin derin bir iç çekerek bakışlarını üzerimde hissetmeme neden oldu.

"Cevahir... Bak benim eve dönmem gerekiyor. Gerçekten bu şekilde kafana göre benimle oynayamazsın."

Sıkıntılı ses tonuna tezat dönüp yüzüne baktığımda gözleri yine alev alevdi.

Kendini kontrol etmeye çalışan hali dudaklarımın kıvrılmasına sebep olurken çaktırmadan tekrar ciddiyete bürünüp yola odaklandım.

"Seninle oynamıyorum Asi. Sadece..." sözümü kesen Aylin'in stem dolu sesiydi.

"Sadece ne? Ben söyleyeyim sadece sana yüz vermediğim için egonu tatmin etmeye çalışıyorsun. Sizin gibiler b-" bu sefer ben onun sözünü kestim.

"Bizim gibi zengin piçleri mi?"

Böyle düşündüğüne emindim. Elini başına koyup kesik nefesler alarak "Hayır öyle demek istemedim."  diye itiraz dolu sesiyle konuştu.

Direksiyondaki elim iyice sıkılaşırken sakin halimi yavaş yavaş kaybettiğimi fark ettim. Beni tanımadan yargılaması ve hislerimi küçümsemesi canımı sıkmıştı.

"Ne demek istedin?" diye sinirle soludum. "Ben zengin falan değilim Aylin, hele piç hiç değilim. Evet öncesinde hatalarım oldu. Her insanın olur. Beni tanımadan hakkımda atıp tutmasan. Bana karşı şu tutumundan vazgeçsen. Bir şans versen yada denesen mesela." diyerek arabayı ani bir manevra ile döndürdüm. Agrasif halimi şaşkınlıkla izlerken yaptığım şeyle önce öne sonra bana doğru savruldu. Düşünmeden yaptığım hareketten dolayı çoktan pişman olmuştum bile, benden taraftaki eli yine direksiyonda ki elimi bulurken "Sakin olur musun? Ne yapmaya çalışıyorsun anlamıyorum ki?" diye bağırdı.

Elimi tutması ile aracı sağa çekip durdurmuştum. Her seferinde elimi böyle tutacaksa bu arabayı sabaha kadar sağa sola savurabilirdim. O el hep orada kalsa olmaz mıydı? Bana biraz inansa ne olurdu sanki sonunda ölüm yoktu ya!

Sakinleşmeye çalışır vaziyette "Asi ben özür dilerim. Seninleyken kendimi kontrol edemiyorum." Dedim.

Elini elimin üzerinden çekip kalbinin üzerine koydu ve başını önüne eğdi. Şu an savunmasız küçük bir kız çocuğu gibiydi. Yüzüne baktıkça sakinleştiğimi hissetmem, az önce elimi tuttuğunda elini elime yapıştırmak istemem. Bunlar yabancı olduğu kadar iyi hissettiriyordu. Yakınlığı kalbime depar artırırken kokusu adeta ciğerlerimi yakıp küllerini dışarı üflüyordu. Bu kadar kısa zamanda böylesine beni kendine zincirleyecek ne yapmıştı bu kız? Vurdumduymaz kişiliğimi bastırmış gönül işlerini tiye alan ruhumun başına çuvalı geçirivermişti.

İşaret parmağım ile çenesinden baskı yapıp başını hafif kaldırdım.

"Ha siktir." gözleri dolmuş sanki biraz başını sallasam pembeleşen yanaklarından aşağı yaşlar dökülecek gibiydi. Kızı bu saatte ailesiyle yaşadığı evden çıkarıp mahallesinden arabama zorla bindirirken sıfatına tükürdüğüm aklım neredeydi? "Sakın ağlama." derken çenesini tuttuğum elim titriyordu.

Ben annem ve kız kardeşlerim ağlamasınlar diye elimden gelenin en iyisini yapmıştım bu güne kadar. Şimdi umut dolu hisler beslediğim kadını ağlatırsam bana yazıklar olsundu. Başını elimden kurtarıp genzini temizledi. Duruşunu dikleştirip başını iyice kaldırdı.

BENNURМесто, где живут истории. Откройте их для себя