1, gençlerin

282 27 90
                                    

Yemekhanedeki konuşmalar, yenmeyip çöpe dökülen onca yemeğin çıkardığı sesleri bastırırken South Park Lisesindeki öğrenciler gruplaşmanın getirdiği ayrı ayrı masalarda yer edinirken aralarında hâlâ uyum sağlayamamış ve yerlerini arayan öğrenciler ...

Oops! This image does not follow our content guidelines. To continue publishing, please remove it or upload a different image.

Yemekhanedeki konuşmalar, yenmeyip çöpe dökülen onca yemeğin çıkardığı sesleri bastırırken South Park Lisesindeki öğrenciler gruplaşmanın getirdiği ayrı ayrı masalarda yer edinirken aralarında hâlâ uyum sağlayamamış ve yerlerini arayan öğrenciler de mevcuttu.

Gotikler kendi masalarında, iki masa ötedeki vampirlere attıkları bakışlar ve yeri geldikçe atmaktan çekinmedikleri lafları ile kendilerini belli ederken yanlarında geeklerin masasından muhtemelen en sevdikleri çizgi roman sayısını veya karakteri tartıştıkları sesler yükseliyordu.

Ponpon kızlar ve onların başkanı Bebe, ortaokuldan beri ayrılmadığı sevgilisi Clyde ile yakın masalarda oturuyorlar, bazense çoğu zaman duygusallığına yenik düşüp ağlayan sulu göz sevgilisi ve onun arkadaşları ile biraz geniş bir masada oturuyorlardı. Okulun zengin çocuğu Token ve bütün okulun neden hâlâ onunla arkadaşlık kurduğunu bilmedikleri Craig ile bazı problemlerinin olduğu fark edilen Tweek de bu masada yer alıyordu.

Sarı, altın gibi parlayan kıvırcık saçları göğüslerine dökülen kız bakışlarını bir süre yemekhanede gezdirdikten sonra bir çift koyu gözle kesişti. Yoğun parlatıcının yer aldığı şekilli dudaklarına alaycıl bir gülümseme yayılırken izlediği kişiyi baştan aşağı küçümsercesine süzdü ama baktığı kişi dışında kimse bunu gözlerindeki üzüntüyü belli etmemek için yaptığını bilmiyordu.

Wendy Testaburger.

Ponpon kız takımı ile voleybol takımının eski başkanı. Tacı en yakın arkadaşına kaptırana kadar çevresi tarafından kraliçe sayılan zeki kız.

Aralarında geçen anlaşmazlık yüzünden yolları daha yeni ayrılmış olan bu iki sıkı dost şimdi aralarını öyle açmışlardı ki okulda çok fazla söylenti doğurmuştu. Onca söylentiden hangisi doğrudur bilinmez, ikisi de aslında aralarında yaşananı kimseyle paylaşmamıştı.

Wendy asyalı kızlarla oturmaya başlamıştı ve kendisine karşı dürüst olması gerekirse, buraya ait değildi ve o da bunun farkındaydı. Pembe şapkalı kızın birkaç masa ilerisinde sevgilisi ve sevgilisinin arkadaşları oturuyordu.

Stan Marsh. 

Bazen Wendy'nin çok yalnız olduğunu hissettiği için kızın yanında oturuyordu ama çoğu zaman o da kendi arkadaşlarıyla geçiriyordu öğle aralarını.

İlkokuldan beri kıza olan sevgisini sapsağlam ve tazecik tutması da okuldaki bir başka gizem olsa gerek. Çoğu zaman ilişkilerinde inişler, çıkışlar, ayrılıkla ve kavgalar yer edinse de bir şekilde orta yolu bulup yeniden birbirlerinin kollarında buluyorlardı kendilerini.

"Hey arkadaşlar," Sarışın çocuk selam vererek sınıf arkadaşlarının bulunduğu masaya oturduğunda diğerleri de tek gözünde çok eskilerden kazandığı yara iziyle kendilerine bakan oğlana baş selamı verdiler.

Son derece sıradan bir öğle yemeğiydi.

Öyle sıradandı ki konuşmaları bile birbirini tekrar eden cinstendi.

"Dün gece ki şovu izlediniz mi? Adam tıpkı Cartman gibi bütün ekranı kaplıyordu."

"Hey! Otoriteme saygı göster Kahl!"

Kyle ve Eric yine en büyük eğlenceleri olarak birbiriyle itişiyordu. Stan yemeğine gömülen Butters'a acelesi olmadığını söylüyor, Kenny ise ilerideki mavi şapkalı çocuğu, turuncu montunun arkasından izliyordu. 

Scott dilini dışarı çıkarıp elindeki atıştırmalığın arkasındaki yazıları okurken "Acaba bundaki yağ oranı ne kadar?" diye düşünüyor, Timmy kendi adını bağırarak söylüyordu.

Kimse o gün korkunç bir olayın yaşanacağına dair bir düşünceye sahip değildi. Herkes o kadar rahat, o kadar güvendoluydu ki akıllarından kanlı bedenlerinin yerleri boyayacağını bile geçiremezdi. 

Belki de kalp atışlarının aşırı hızlanacak olmasından haberdardı evren, bu yüzden onları son derece sakin tutuyordu. İçinde kötü bir hisse sahip tek bir kişi vardı ve ağzındaki kötü tadı geçirebilmek için tabağındaki yemeği ağzına taşıyıp gözleriyle yavaşça etrafı süzdü.

Gözleri tek bir şeyi arıyordu ve bir şeylerin doğru olmadığını hissedebiliyordu yine de bu durumu yüzüne yansıtmadı.

-

çocuklarıma acı çektireceğim

playlist falan yapmak istiyordum ama aklıma ancak pumped up kicks geliyor so i'm gonna put it in here anyway

south park fandomı türkiyede çok küçük ve bu beni çok üzüyor ühühüh

hoşuna gidebileceğiniz birilerini etiketlerseniz beni çok mutlu edersiniz. yorum yapmayı unutmayın!!

high school massacre | south parkWhere stories live. Discover now