Ağir onlara doğru gelen kadına bir kez daha hayran bakışlarla bakıyordu. Yüreğinde iflah olmayan arsız bir aşk vardı ve gayesi boşunaydı.

Keje kuma kadın. Karşısında ona doğru gelen kadın gibi hiç sevilmeyecek kadın. Başkasının yuvasının üstüne yuva kurmayı kendisine hak gören kadın. Lakin umduğu gibi olmamıştı. Eee insanoğlu ne umardı ne ile karşılașırdı. Heja'yı gördüğü anda içindeki kıskançlık hissi ile debeleşiyordu. Bu kadını bir türlü mağlup edemiyordu.

Heja ikisinin önünde durdu dudakları zoraki bir hazla yukarı doğru kıvrıldı. Gülümseyen yüzü ile "günaydın" dedi.

Ağir'e dönüp gülümseyerek konuşmasına devam etti.

"Umarım keyifli ve güzel bir gece geçirdiniz" deyip yanlarından saçlarını savurarak güçlü adımlarla geçip gitti. Arkasında ona şaşkın ve öfkeyle bakan iki kişi bırakarak. Keje giden kadının arkasından Ağir'e öfkeyle döndü. Sinirden elleri titriyordu. İlk defa kendisini bu kadar basit ve aşağılanmış hissediyordu. Dişlerini sıktı elini yumruk yapıp tırnaklarını etine geçirdi. Karı koca'dan nefret ediyordu.

"Onu kıskandırmak için geldin. Onun için öptün. Sonra banyoya girip uzun zaman çıkmadın. Aramız da hiçbir şeyin geçmediğini ikimiz de biliyoruz. Sen karını kıskandırmak için beni kullandın. Sabah erken tekrar odama geldin. Ne yapmaya çalışıyorsun Ağir. Nasıl beni alet edersin oyununa, ben senin oyuncağın değilim. Hele karını kıskandıracak bir oyuncak hiç değilim."

Ağir kulağının dibinde bağırıp ona hesap soran Keje'yle daha sinirlendi. O belki Heja onu kıskanır aradaki mesafeyi kaldırıp kendisine biraz çeki düzen verir diye umut etmişti lakin evde ki hesap çarşıya uyuyordu. Aksine Heja onu kıskanmayı bırak değer bile vermediğini göstermişti. Yüzünde üzüntüye ait hiçbir iz yoktu, bu Ağir canını daha sıkıyordu.

"Sen ne diyorsun Keje sana gelmiş olacağımı düşünmüş olamazsın. Değil mi? Evet karımı kıskandırmak için geldim. Oldu mu! Bir anlık sinirle seni öptüm zaten pişmanım. Pişmanlığım da gün gün büyüyor. Bir de üstüne sen sorgulama, seni takacak halde değilim."

Ağir yüzünü sıvazlayıp ellerini beline koydu ve Keje'ye baktı. Böyle bir kadın için Heja'dan olmuştu. Keje ile hayatını birleştiren kadere lanet ediyordu. Keje'nin kolunu tutup onu kendisine doğru çekti. İkisi bir birinden öfkeliydi. Yüzünü tıslar gibi konuşarak tüm öfkesini kustu.

"Sana gelmek istemeyen benim unutma! Sen her şeyi bilerek isteyerek geldin. Şimdi itiraz etme gibi bir şansın yok." Keje'nin yüzünde ki tiksintiyi ve hayal kırıklığını görüyordu lakin onun daha büyük sorunları vardı. Karşısındaki kadını hiçbir zaman arzulamamıştı. Aksine kuma kararı ve onunla yapılacak olan evliliği öne sürülmeden önce aklından bile geçirmemiş ona bir kadın olarak bakmamıştı. Bakışlarında ki küçümsemeyi sözlerine yansıtmak ister gibi "Ha unutmadan söyleyeyim. Sana dokunmak gibi bir aptallığı bir kere yaptım. Bir daha asla yapmam."

Keje Ağir'in öfkesini kusmasını ve son söyledikleri ile daha da sinirlendi. Kolunu hızlı bir şekilde onun elinden çekip dişlerini sıkarak ona baktı. O da bilerek kabul etmişti Keje'yi dokunmasaydı Keje ona dokunsun diye bir istekte bulunmamıştı.

"Sana bana dokun diye bir istek de bulunmadım. Madem çok seviyordun Heja'yı kabul etmeseydin. Ben geldim ise sende istedin. Şimdi bu pişmanım ayaklarını bırak. Çünkü hiç inandırıcı değilsin." Yüzüne kazandığını belirten bir zafer gülümsemesi yerleştirip. Onunla alay eder gibi "Ha unutmadan! Bence çabalamayı bırak. Sadece izle!"

Ağir Keje'nin iması ile duraksadı. Ne demek istiyordu, Keje!
Keje'nin kolunu tekrar tutup bu sefer sıktı. Kendine çekip öfkeyle yüzüne doğru tıslar gibi konuştu.

Aşk'a Direniş Where stories live. Discover now