51Bölüm"Melodi"

En başından başla
                                    

Arabaya Tekin'in cansız bedenini yerleştirirlerken gözümü üzerinden çekmek istiyor ama başaramıyordum.
Bir anda görüntüyü kapatan cisim önümde durduğunda bakışlarımı gövdesinden yüzüne çıkardım.Alp bana minik bir gülümseme sunarken"nasılsın?"diyerek sordu samimi bir sesle.
Nasıldım bilmiyordum.İyimiydim?.aslında şuan iyi kelimesinin ne olduğunu bile zihnimde kestiremiyordum.

"İyiyim"dedim bıkkın bir sesle."Dahada iyi olacağız "diyerek ekledim.
Bana bakarak gülümserken kollarımdan tutup boylarımızı eşitlemek için hafifçe egildi."Sen,ben ve biz .İyi olucagız "derken bu konuşmanın daha nerde yapıldığını hatırlamaya çalıştım.
Alp, ilke ve onur'u bana anlatırken beni kucağına çekip ,sana zarar gelmesine izin vermem ve senin için kendimede verdirtmem demişti.
Düşüncelerimden sıyrılıp hemen lafa atladım o günkü gibi"ve sevdiklerimde "dedim daha yeni yeni varlığını farkettigim göz yaşımı elimin tersiyle silerken o günde aynısını demiştim.
Gülümseyerek sağ solu inceledi bir süre.
Ardından dikleşip beni kendine çekti.
"Evet sevdiklerimizde küçüğüm".dedi dünyanın en iyi hissettiren sesiyle.
Vücuduma sımsıkı sarılırken kollarımı birbirine dolayarak başımı daha çok yasladım kalbinin melodisine.Küçük bebekleri uyutmak için söylenen ninni gibiydi onun kalbinin ritmi.
Ve evet onuda sadece ben duyabiliyordum.Herşeyiyle bana özeldi sanki onu ben bulmuşum gibiydi.Sanki o tarihi bir eserdi ve ben onu bulmuş ve ortaya çıkarmıştım.
Belki bir arkeolog bozuntularından biri değildim ama dünyanın en iyi eserlerinden birini bende bulmuştum ve kimseyede sunmayı düşünmüyordum.

"Abi Allah'ın için çekin beni içeri ayağınızın altını öpeyim".Furkan arabaya bindiğimizden beri sıraladığı cümlelere yenisini eklerken arkamı dönüp Furkan'ın camdan sarkan poposuna baktım.
Evet poposu camın dışındaydı çünkü çocuklar arabayı pisletir diye Furkan'ın bedeninin yarısını dışarı çıkartmışlardı.
Ne kadar saçma sapan olsada onun açısından bir o kadarda utandırıcıydı.

"Ya yaz-"dedim cümlemi bitiremiyerek.Yusuf ne dicegimi anlamış olucakki lafımı böldü hızla.
"Yok yenge yazık falan değil ,onu o işemeden önce düşünücekti".dedi ve Furkan'ın içerde olan bacagına daha çok asıldı.Düşmemesi için bir bacağını Yusuf bir bacağını da Kaan tutuyordu.
"Lan bilerekmi yaptık gevşek kıçım dondu burda zaten". Furkan buğulu bir sesle Yusuf'a söylenirken bu işe yaramamış olucakki bu sefer Yusuf'un tuttuğu bacağını üzerine savuşturdu.
Furkan'ın savurduğu tekmelerin yarısı boşa giderken Yusuf sinırle homurdanıp bacağına durması için yapıştı.

Kaan dünya üzerindeki en pis gülüşlerden birini takınıp"iyi işte kanka götün kurur böylelikle"dedi.Arabada Alp hariç herkes büyük bir kahkaha atarken ses arabanın içinde bir tur atıp Furkan'ın kulağına dolmuş olucakki bu sefer sol ayağını kaan'ın yüzüne ardı ardına savuşturdu.Kaan hem tekmelerden o çok sevdiği yüzünü koruyor hemde Furkan'ın bacağını güçlükle tutmaya çalışıyordu.O an dünyanın en zor işi gibi görünmüştü bu görüntü.
Kaan daha fazla dayanamamış olucakki Furkan'ın bacağını bıraktığında Furkan böyle bir şey beklemiyor olucakki dengesini kaybedip hızlıca sarsıldı.İlke ve benim dudaklarınızın arasından aynı anda şaşkınlık nidası çıkarken panikle elim ayağım birbirine dolanırken arkaya atılıp Furkan'ın bacağına asıldım.Çok gücüm yetmesede Allah'tan düşmesini engellemiştim.

Furkan arabanın kenarlarına daha sıkı tutunup kafasını  içeri uzattı."Allah senden razı olsun yenge bu iyiliğini unutmıcam".derken ben hala girdiğim şoktan çıkamamış, yarısını duyduğum cümleye hızlıca kafamı sallamıştım.
"Lan Kaan yardım etsene lan kıza iki büklüm oldu burda".Alp ağzımdaki lafı geri yıkıp açık açık düşüncemi dile getirdi.
Kaan'a kafamı çevirdiğimde Furkan'ın bacağına sanki dünya üzerindeki en korkunç şeymiş gibi bakıyor bedenini olduğunca geri itiyordu.

BU ŞEHRİN GÜRÜLTÜSÜNDEN UZAKHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin