İçten içe hahlayıp, bardağı dudaklarına yaslamış ve boş bakışlarını anlık birkaç metre uzağında ama tam karşısında ki masada tüm iğrençliği ile oturan adama çevirmişti.

Kim Taehyung'a.

Nefreti gözlerinde küçük bir parıltı olarak duruyordu ve Jungkook çok şey düşündüğü, zihninde en çok neye mi odaklıydı?

Ona meydan okumaya.

1 yıldır bu işin içerisindeydi ve hiçbir zaman kaybetmemişti, çünkü şans onunlaydı. Kim Taehyung ise kazandığı kadar kaybeden biriydi, çünkü bu başarıydı.

Ve şimdi kaybedecekti, diye düşündü durdu Jungkook. Her ne kadar benden daha fazla geçmişi olsa da, ne bu dünyada ne de bu oyunda benden mükemmeli olamazdı, olmayacaktı.

Sahiden bu böyle mi olacaktı?

Artık en yakın arkadaşı Jimin'in sorusuna cevabı 'hiç' değildi. Güldü ve Kim Taehyung'la saliselik bir şekilde göz göze geldi.

İşte bir cümle, hayatın dönüm noktası olabilirdi.

"Ona meydan okuyacağım."

♠♥♣♦

Şöminenin ateşi, karanlık odada oturan ve içkisini yudumlayan çocuğun yüzüne vuruyor, gölgesini büyütüp duvara yansıtıyordu. Jungkook, şişeyi dudaklarına yasladı ama yutkunmadı. Aralık bacakları, arkaya düşmüş başı ve kapalı gözleri ile kendini kısık tonda kulağına gelen şarkıya bıraktı.

Kısık mırıltılarıyla şarkıya tatlı dokunuşlar yapıyordu.

All I am is a man,

(Ben sadece bir adamım,)

I want the world in my hands.

(Dünyayı ellerimde istiyorum.)

Sonlara doğru sesi titremiş, sertçe kafasına diktiği içki ile yutkunmuştu. Gözlerini diktiği gölgesinden ayırmadan, telefonunu kavradı ve numarayı tuşladı.

''Oyun ayarla. Ben ve Kim Taehyung için.''

''Meydan okuma mı?'' Namjoon'un sesi şaşkınlığın tüm tonlarını barındırıyordu. İçkisini daha yavaş bir şekilde yudumladı bu sefer. ''Evet, yarın tam 00.00'da ve meydanın arkasında.''

''Jungkook on-''

Daha fazla dinleme gereği duymadan telefonu kapattı ve koltuğa fırlattı.

Tekrar eski posizyonuna dönmüştü. Onu yenemezdi, bunu en iyi kendisi biliyordu.

''Ben sadece bir adamım,'' tekrar mırıldandı. ''Dünyayı ellerimde istiyorum."

---

Her şey Jungkook'un istediği gibi ilerliyordu.

"Alo," diye mırıldanmıştı, Kim Taehyung. Sesi boğuk, gözleri yarı açıktı. "Yoongi?"

"Uyan, hemen uyan Taehyung."

Tek dirseğinin üstünde doğrulup, gözlerini açmaya çalıştı ve derin bir nefes aldı. "Uyandım," mırıldandıktan birkaç saniye sonra bedeni yatağa geri düşmüştü.

"Taehyung!"

"Hmm."

"Oyun var ve katılacaksın."

"Tatildeyim, bırak ve kafamı dinlendireyim."

Yoongi sinirle oflamış, birkaç hışırtı yaratmıştı.

"Meydan okuma, katılmak zorundasın. Tüm herkes orada olacak resmen!"

Poker Face ✓Where stories live. Discover now