Babası olacak soysuz, kızını iyi besleyememiş miydi?!

Bunu da sonra düşünmeyi bırakıp, kardeşinin ağlayışları eşliğinde Nadide'yi yukarı odaya çıkardı.
"Ah keko ah! Şuncacık kıza yaptığınız iş miydi?" diye ağlamaya devam etti Esma.

Seyyid Ali'nin vicdanın demesi yetmiyormuş gibi, bacısı da söylenmeye başlamıştı. Lakin bunu kaldıracak anlayışı yoktu. Ondan sebep kız kardeşine uyarı niteliğinde,
"Kes sesini Esma!" demişti ve ardından kızı yavaşça yatağa bırakmıştı. Kızın ağırlığından yatak dahi çökmemişti.
Çok çok zayıftı bu kız.

Bu işe bir çözüm bulmalıydı nitekim. Yoksa kız elinde kalacaktı. Hep böyle bayılırsa, nasıl alacaktı öcünü?

Öte yandan Esma ağabeyini dinlememiş ve konuşmaya devam etmişti.
"Zatı sabahtan beridir zavallı kızın boğazından tek lokma dahi geçmedi. Tuzlu aşı da midesi kabul etmedi. Ondandır böyle düşüp, bayılması." diye ağzından bir takım kelamlar kaçırdı. Evet herşeyi biliyordu elbet. Kızın bir lokma yemek yemediğini ve buna rağmen hiç seste etmediğini.

Seyyid Ali duyduğu cümle ile aniden kız kardeşine döndü.
"O ne demektir Esma?!" sesi kısık çıksa dahi, oldukça ürkütücü bir tonda konuşmuştu.

"Yoktur bir şey keko. Konuştum öylesine." diye konuştu Esma zar zor. Amma Seyyid Ali tatmin olmamıştı. Bir hususlar dönüyordu, ve lakin o bilmiyordu.

Bu sefer sert bir sesle,
"Sana ne olduğunu sordum! Sualime cevap ver!" diye gürledi resmen Seyyid Ali. Baygın yatan kız aklından çıkıp gitmişti bir süre. Şimdi daha mühim bir mesele vardı.

Esma korkuyla dudaklarını dişledi durdu. Söyleyip, söylememek arasında gidip geldi bir süre. Lakin içinde ki, annesinden korkmayan ve Nadide'yi sevmiş tarafı daha bir ağır bastı. Nadide'nin solmuş yüzüne baktı ve konuştu.
"Anam sabahtan kaldırdıydı onu. Külinçe (ekmek) yaptırdı. Kayfaltıyı hazırlattı." Dikkatli bir halde bacısını dinliyordu Seyyid Ali.

"Sonra?" diye araya girdi Esma bir es verip sustuğunda.

"Sufraya oturtmadı kızı. Tek lokma yemeden, tüm mutfağı temizletti. Yemek yaptırdı. Sonra da akşama doğru Nadide anca yukarı odaya çıktı. Zaten sende geldin hemen." diye tek nefeste konuştu Esma.

Kulaklarına dolan kelamlarla sinirleri de coşmaya başlamıştı Seyyid Ali'nin. O kıza böyle yapmayı ve ya böyle yapılmasını istememişti. Amma anası onu dinlememiş ve olanlar olmuştu.

NADİDE (TAMAMLANDI)Where stories live. Discover now