Mete: 30 Adam topla ve ***** daki ormana gelin. Lina kayboldu. Onu aramak için ormanda dağılın. Telefon numarasını sana atacağım birazdan onunla da konumunu bulmaya çalışın. Bulmadan gelirseniz hepinizi gözümü kırpmam öldürürüm anladın mı?!

-Tabi efendim! Hemen.

Telefonu kapatıp numarasını hemen yolladım. Ardından otelden çıkıp ormana ilerlemeye başladım. Tamam ondan uzak durmam gerekiyor ama.. Ulan nasıl bırakayım onu şimdi?!

Onu bırakma sebebimse..

Manevi babamın zamanında büyük bir düşmanı vardı. O zamanlar çok büyük bir çatışmada başındaki adamı öldürmüştük. Uzun zamandır sesleri çıkmıyordu. O gün Lina'yı eve bırakıp dövme stüdyosuna ilerliyordum fakat bir araba aniden önüme çıkmış ve bana çarpmıştım. Lina'nın başıma taktığı kask sayesinde hala yaşıyordum. Kaskı başımdan çıkardıktan sonra arabadan birilerinin indiğini gördüm. Ama ne kadar kask olsa da başımı çok sert vurdum. Bu yüzden gözlerim kaymaya başlamıştım. Bayılmadan son hatırladığım şey arabadan inen adamların benim yanıma gelip kollarımdan tutmalarıydı. 

Sonra gözlerimi bir depoda açmıştım. Karanlık ve soğuk olan bu leş yerde neden bulunduğumu bilmiyordum. Sanırım ben uyurken biraz hırpalamışlar beni. Her yerim ağrıyordu..

Kapı açıldığında içeri öldürdük dediğim o adam girdi. Meğer ölmemiş sadece gücünü toplamak için dinlenmiş. Yanıma yaklaşıp bana bir yumruk attı.

Mete: Ulan şerefsiz! Şuradan bir kurtulayım senin derini yüzeceğim!!

-Aaaa birtanemm. Böyle deme. Kalbimi kırıyorsun.

Midemi bulandırıyor bu herif benim! Hemen önüme bir sandalye çekti ve oturdu.

Mete: Ne demek lan beni kaçırmak?! Sen kafayı mı yedin?!

-Yoo sadece sana bir sürprizim var.

Mete: Ne sürprizi ***!

-Ağzını bozma ama. Bu hoş değil.

Mete: Ne lan NE?!!

Telefonunu açıp bana çevirdiğinde beynimin uyuştuğunu hissetmeye başlamıştım. 

Mete: Sakın..

-Ona zarar vermek istesem hiç bir şey beni tutamaz biliyorsun Mete. Normalde masum insanları kullanmam bilirsin. Fakat bir süredir seni izliyorum ve en büyük zaafın bu kız doğru mu?

Mete: Hayır.

-Ne demek hayır?

Mete: En büyük zaafım falan değil o benim.

-Hadi yaa.. O halde kızı işten çıktığı anda öldürün!

Mete: DUR! Dur şerefsiz!! Ne istiyorsun lan söyle!

-Ahahahah! İşte şimdi aynı dilden konuşmaya başlıyoruz. Bu kızla bir daha görüşme Mete. Sadece bunu istiyorum.

Mete: Neden?! Bu sana ne kazandıracak?

-O kıza bağlılığını gördüm. Ona bakışlarını izledim. Sen görmedin tabi.. Onsuz kalman demek bir nevi ölmen demek değil mi? Ahahahah! 

(Çene mi o kadar çok sıkıyordum ki. Bütün dişlerim bir anda kırılacak gibiydiler.)

-İşte tam da bunun için bunu istiyorum. Var mısın yok musun?

Mete: Pekala tamam. Sonra? Sonra ne olacak? Bu mudur yani?

-Bana kabadayılık taslama Mete. Ona ne kadar aşık olduğunu biliyorum. Ne kadar acı çekeceğini biliyorum! Bunun için bunu yapacaksın. Her gün onsuzluğu hissedip içinde bir yerlerin çürümesini izleyeceksin. Siz benim oğlumu öldürdüğünüzde bende bunu yaşamıştım. Her gün ölmüştüm!

Mete: Uzatma! Tamam dedim. Anlaştık!

-Tamam. Anlaşmayı bozarsan nasıl bir cezanın seni beklediğini biliyorsun. Yokluğuyla kendini öldürmek mi? Yoksa onun yanında olmaya devam ederken onu ölüme itmek mi?

Mete: Söyledim ya it! Onunla görüşmeyeceğim bir daha!


Oradan ayrıldıktan sonra eve zar zor kendimi atabilmiştim. Bundan sonrası belli zaten. Onun hayatından çıkmak. En başından buna başlamamalıydım! Şimdi beni iğrenç biri olarak görüyor. Her şey onun için..

****

Saatlerdir ormanda yürüyordum. Adını seslenmekten boğazlarım acımaya başlamıştı. Ama yok lan işte! YOK! 

Telefonum çalmaya başlayınca hemen cebimden çıkardım. Adamlardan biri arıyordu.

-Mete bey. Telefonu kapalı olduğu için konumuna bakamıyoruz. Fakat adamlar ormana dağıldı aramaya devam ediyorlar.

Mete: Tamam. En ufak gelişmede hemen beni arıyorsunuz!

Telefonu kapattıktan sonra bütün gücümü kaybetmiş bir şekilde yere çöktüm. Kendimi tutmaktan tüm vücudum ağrımaya başlamıştı. Artık daha fazla tutamayacağımı anlayarak ağlamaya başladım. Tüm gücümle belki duyar diye adını seslendim. Fakat hiç bir ses yoktu..

Neredesin be ufaklığım?..




İMKANSIZ AŞKWhere stories live. Discover now