12.Bölüm

24.1K 514 226
                                    

Nişan Günü (Cumartesi)

Asiye Aras

İçeriden sesler gelirken ben uykumun açılmaması içim kafamı iyice yastığa gömdüm. Zaten sesler yüzünden uyanmıştım. Allah aşkına evde savaş mı oldu ne bu gürültü. Kapım tıklandığında duymamazlıktan geldim ama annemin araya giren sesi bunun mümkün olamadığını gösterdi.

"Kız Asiye. Kalk çabuk saat 12 oldu hala uyuyorsun. Bugün nişanın var senin." annemin söylemi şey ile hızlıca gözlerimi açtım. Doğru ya bugün nişanım var benim. Ve günlerdir arayıp sormayan nişanlım. Evet, o günden sonra ne o beni arayıp sordu yazdı ne ben onu. O aramıyorsa ben de aramam mantığıyla davrandım ama onu özlediğimi fark ettim. Yanlış anlamayın canım. Özlediğim şey onunla geçirdiğim eğlenceli zamanlar. Adamda resmen şeytan tüyü var. Bir kere tanıdın mı bir daha ayrılmak istemiyorsun. Ama bu evlilik oyunu bittiğinde biz ayrılacağız.

"Bak kime diyorum. Hala yatıyor. Kalk kahvaltı yap. Sonra da kuaföre gideceğiz." annem odaya dalmış baba emirlerini sıralarken ben yatakta doğruldum. "Babam iyi mi anne?" birden sorduğum soru onu şaşırtmış olmalı ki birden afalladı. Yanıma gelip yatağa oturduğunda "Senin mutlu olduğunu görüyor daha iyi oluyor." dedi. "Ben mutlu muyum anne?" söylediğim şeyler birden ağzımdan çıktı. Bunu içimden düşünürken dışımdan söylemiştim. Değil misin kızım? "dedi annem." Mutluyum annecim. Sen takma kafana. Hem Demir ile birbirimize alışıyoruz biz. "dedim yüzüme yerleştirdiğim sahte gülümseme ile. Annem buna inanıp odadan çıktı.

Sahi ben mutlu muyum? Evet onunla eğleniyorum. Ama bende isterdim aşık olduğum birileri evlenmeyi. Sahi ben aşık olsam bile bana aşık olacak biri karşıma çıkar mı bilmiyorum. Zaten bu saatten sonra pek bir önemi kalmadı. Bugün nişanlanıyorum. Bir ay içinde evleneceğim.

Yataktan kalkıp odamdaki banyoya gittim saçlarımı gelişi güzel bir topuz yaptım. Yüzümü yıkayıp odadan çıktım. Normalde pijamalarımı çıkarmadan odamdan çıkmam ama bu sefer kahvaltı yaptıktan sonra hazırlanmak fikri daha cazip geldi.

Mutfağa gittiğimde Neriman teyze bir şeyler yazılıyordu. "Nasılsın Neroş? Seninle de sohbet edemiyoruz." dedim. O sırada o bana kahvaltılık bir şeyler hazırlıyordu. "Ne yapayım kızım. Öyle bu evin işleri. Asıl sen neler yapıyorsun?Nişanlanıyorsun bugün. "dedi." Bir şey yapmıyorum işte evleniceğim bende işte. Kurtuluyorsun benden. "dediğimde güldü." Ben senden hiç kurtulmak ister miyim deli kız. Özleyeceğim seni. "dediğinde üzüldüm.

" Zaten kurtulamazsın benden. Hergün geleceğim buraya. Pek bir şey değişmeyecek yani "dediğimde" Öyle şey olur mu hiç güzel kızım? Evlenince artık senin ayrı bir ailen oluyor. Yeni nir hayat demek bu. Tabiki buraya da geleceksin ama senin evin artık orası. Senin kocana ve ailesine karşı bir sorumluluğun var. Öyle sürekli gelmek olmaz. Buraya gelirken bile kocana haber vermelisin. Artık hayat müşterek. " söylediği şeyler açıkçası beni korkuttu. Öyle sorumluluk bir insan hiçbir zaman olmadım. Ama bu saatten sonra hayat beni buna zorluyor.

Neriman teyzenin hazırladığı kahvaltıyı bitirdiğimde saat 2 buçuğa geliyordu. 2 buçuk saat boyunca tabiki yemek yemedim. Neriman teyze ile sohbet ettik ve kahve içtik. Onunla sohbet etmek hep hoşuma giden bir aktiviteydi zaten. Bizi mutfakta gören annem sinirle yanımıza geldi ve "Birazdan organizasyon şirketi gelecek sen hala pijama ile oturuyorsun kızım. Sen beni delirtmek mi istiyorsun. Kuaföre gitmek için seni bekliyorum kaç saattir." diye bağırdı. Gören de benim değil onun nişanı var sanar.

Onu sakinleştirip giyinmek için odama gidiyordum ki kapı çaldı. Kapıya yakın olduğum için kapıyı açmaya karar verdim. Kapıyı açtığımda karşımda Demir'i göröeyi beklemiyordum.

Demir Keskin

Araban inmiş Asiyeler'in evine doğru yürüyordum. Annem onu kuaföre götürmeyi emretmişti. Bende paşa paşa buraya geldim. Kapıyı çaldığımda karşımda kirazlı pijamaları ile Asiye'yi beklediğim için şaşırdım.

Günler sonra onu gördüğüm için içim istemsiz bir huzur ile dolarken onu burada beni beklemediği yüzünden okunuyordu

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Günler sonra onu gördüğüm için içim istemsiz bir huzur ile dolarken onu burada beni beklemediği yüzünden okunuyordu. "Ne işin var burada?"dedi hala bana sinirli gözüküyordu. Evet hatalıydım ama o da bana güvenmeyip hata yapmıştı. Tek hatalı ben gibi davranması saçmaydı işte.

" Seni kuaföre götürmek için görevlendirildim. "diye kısa bir açıklama yaptım ve üzerini baştan aşağı süzdüğümde utançtan yanakları kızardı." Pijamaların güzelmiş. "dediğimde" Sanane acaba bundan! "diye çemkirdi." Kısa bir süre sonra her gece yanımda uyuyacak insanın giydiği pijama takımları beni ilgilendirir bence. "deyip yanağından makas aldım. Yanağından makas almanın sebebi arkadan annesinin geldiğini görmemdi.

" Aa Demir'ciğim ne zaman geldin sen? Asiye hazırlansın çıkarız hemen. Sen gel içeri sohbet edelim. "beraber salona geçtik. Biz sohbet ederken Asiye odasına gitti. Kısa bir süre sonra mini bir etek ve üzerime giydiği kazak ile geri döndü. Giydiği eteğin kısalığı beni rahatsız etsede sesimi çıkarmamayı tercih ettim. Ama içten içe bu durum beni çok rahatsız etti.

Birlikte evden çıktık ve kuaföre gittik. İşleri bittiğinde beni aramaları konusunda anlaştık ve ben biraz yürüyüşe yapmak için sahile gittim. Bir yandan Asiye'ye karşı olan duygularımı anlamlandırmaya çalıştım. Onu arkadaşım olarak mı görüyordum. Hayır. Peki ona aşık mıydım. Bu sorunun cevabını bir türlü vermemek beni sinirlendiriyordu. Çünkü ben net bir adamdım. Ve böyle bilinmezler her zaman hayatımı zora sokar.

O yüzden kendime vereceğim cevap beni be kadar üzecek olsada bir cevap vermeliydim. Sanırım o cevabı buldum. Ben müstakbel karıma tekrardan aşık oldum

Trabzon ÖküzüHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin