39

10.3K 890 312
                                    


"Abla?" Luna'ya bakıp gülümsedim. "Efendim ablacım?"

"Ev neden bu kadar sessiz?" Kucağıma aldım onu. "Taehyung geldi. Onun sessizliği bulaşıcıdır." Dedim derin bir nefes verirken. "Taehyung kim?"

"Erkek arkadaşım birtanem." Luna kafasını salladı. "Benimle Yeon gibi mi?" Kaşlarımı çattım. "Yeon kim?"

"Erkek arkadaşım."

"Luna, kendine gel manyak bebek. Senin erkek arkadaşın olamaz."

"Ama o da erkek." Ne olarak bahsettiğini anladığımda kafamı salladım. "Ha, şey. Öyle arkadaş değil."

"Annemle babam gibi?" Kafamı salladım. "Evet, evet ona benziyor."

"Peki siz de aynı yatakta yatıyor musunuz?" Gözlerim irileşti. Dudaklarını büzüp kucağımdaki lanet olası bebeği tezgaha bıraktım. Bu çocukta bana benziyordu kesin, eyvah eyvah.

"Yok, ablacım. Sen sus bence." Güya 5 dakika önce su içmeye mutfağa gitmiştim.

"Yani Disney prensesleri gibi mi?" Kafamı salladım. "Evet ablacım, öyle. Mutfaktan sesin salona gidiyorsa kafanı koparırım biliyorsun değil mi?"

"Tata prensin mi?" İsmini söyleyemediği için saçma bir şey söylemişti. Gülmeye başladım. "Bir daha söyle bakayım?"

"Tata." O kadar tatlıydı ki, onu ısırmamak için dişlerimi sıktım.

"Jennie, bir su bidonu bitirdin herhalde." Babamın sesiyle Luna'ya döndüm. "Bana şans dile bebek."

"Beni burdan indirir misin?" Söylemede çocuğu bırakıp gidiyordum ki, gülümsedi. "Eheh, tabiki."

Çok iyi bir ablayım.

Babamın Taehyung'un renkli saçlarına bakışı hiç değildi.

Gülümsedim. "Ee? Nasılsınız?" Annem kurabiye tabağını uzattı. "Yer misin Taehyung?"

Taehyung gülümsedi. "Teşekkür ederim."

Ölüm terleri döküyordu, görebiliyordum.

"Derslerin nasıl, Taehyung?" Babama döndü. "İyiler efendim."

"Fakülte hedefin ne peki?" Taehyung derin bir nefes verdi. "Yok."

Sıçtık.

Korkuyla yutkundum.

"Okumayacak mısın?" Dedi babam şaşkınlıkla. Babamın aklında oluşan 'Taehyung tam bir serseri modeli' online olurken, dudaklarımı büzdüm.

"Müzikle ilgileneceğim."

"Tamam ilgilen, ilgilen. Müzik bölümüne gir o zaman. Olmaz öyle şey." Huzurla derin bir nefes verdim. Taehyung gülümsedi.

"Peki efendim."

Bayılmak üzereyken Luna salona girip her şeyin içine sıçmaya devam etti.

"Prens Tata!" Al işte.

"Abicim, o kim?" Jungkook'un sorusuyla Taehyung'u gösterdi. Yastıkla kendimi boğacaktım. "Ben mi?"

"Tata!"

"Beni nerden tanıyor biliyorum." Çocuğun üstüne koştuğunda bütün aile ayaklandı. "Kızım dur!"

"Mal bebek!" Luna'yı tuttum korkuyla. Taehyung'a dokunmasıydı korktuğumuz. Baktığımda, babam bile kendini siper yapmıştı.

"Jungkook, boş boş oturuyorsun. Git Luna'yı yatır." Jungkook'a canım kardeşimizi verdim.

"Aynı sana çekmiş."

"Ne güzel, sana çekseydi evde iki tane çöp olmasına dayanamazdım."

"Ailen ve baban ne iş yapıyor?" Taehyung doğruldu. "Babamın müzik şirketi var. Annem avukat. Ama şu an güzellik salonu işletiyor."

Annem uzandığı yerden doğruldu. "Hangi güzellik salonu bu?"

"Çıkardığı kozmetik ürünleriyle aynıydı. Bir dakika, bakmam gerekiyor..." Telefonunu çıkardı.

"HappinessThree." Annem şaşkınlıkla gözlerini araladı. "Sen ciddi olamazsın."

Babam memnunca arkasına yaslandığında gülümseyip ayağa kalktım. "Ben su içeceğim."

"Çok su içiyorsun Jennie."

"Stres." Yürümeye başladım. Mutfağa ilerledim derin bir nefes verirken. Babamın memnun yüz ifadesine rağmen hala stresliydim.

"Hey?" Taehyung girdi içeri gülümseyerek. "Hey." Dedim tezgaha yaslanıp. Güldü. "Su içmekten altına işemezsin değil mi?"

"Belli olmaz." Diye söylendim gülerken. Güldü. "Sorun yok, her şey yolunda. Tamam mı?" Kafamı salladım. "Bu şeyler seni benden bıktırmıyor değil mi?"

"Jennie, yine kafanda felaket senaryoları kurmaya başladın."  

"Pardon, pardon. Sadece, her şey çok güzel." Kafasını salladı Taehyung. "Nasıl bir cennette yaşıyorum tahmin edemezsin." Koluna vurdum gülerken.

"Baban haklı olabilir." Dedi gülümserken. "Müzik fakültesi çok mantıklı. Böylece hayallerimi gerçekleştirmek için daha çok şey bileceğim." Gülümsedim. "Ünlü olursan sakın unutma beni."

Güldü. Uzun bir sessizlik oldu.

"Sana bir şey söylemem gerekiyor." Ona döndüm. Yutkundu.

Pek mutlu görünmüyordu.

"Seni seviyorum, bunu unutma." Kafamı salladım. "Kötü bir şey mi var?"

"Gençler! Nerde kaldınız!"

"Yok, sadece-"

"Gençler!" Gülümsedi Taehyung. "Hadi gidelim."

Yutkundum.

youandme!जहाँ कहानियाँ रहती हैं। अभी खोजें