Bölüm 1

35 5 0
                                    

  Bisiklete binmek gibidir hayat. Önce düşe kalka dik durmayı öğrenirsin. Dik durmayı öğrendiğin zaman ilerlemeye başlarsın. Kendi başına ilerleyebildiğin zaman umutlar yeşerir içinde. İşte o zaman bir beklentin olur hayattan. Hayallerin, hedeflerin, yapmak istediklerin...

Ben dik durmayı öğrendim. Zor oldu. Yara bere içinde kaldım ama başardım. Kendi ayaklarım üstünde durabiliyorum artık.İlerlemeye çalışıyorum kendimce. Hep bir adım daha öteye gitmek istiyorum Hayattan geri kaldığım her günün acısını çıkartmaya çalışıyorum.

  Üç aydır kendi evimde kalıyorum. Bana ait. Küçük, lüks bir daire.Bir yatak odası, salonla birleşik amerikan mutfağı, ufakta bir banyosu var. Şehrin tam merkezinde. Balkonu tüm caddeyi görüyor. Elimden gelse hiç çıkmam bu evden. Kendine ait spor salonu bile var oturduğum rezidansın.

Abartma diyeceksiniz ne gerek var bu kadar mutlu olmaya!? Ama yıllar boyunca yaşadığım aile baskısı yüzünden, buna öyle ihtiyacım vardı ki. Onu giyme söz olurlarla büyüdüm ben. Hep en başarılı olman lazım diyenlerle büyüdüm. Az ye İlkay kilo alırsın, küfretme İlkay gözden düşersin, düzgün arkadaşlar edin, ses tonuna dikkat et, her işte en iyisi ol, spor yap, enstrüman çalmayı öğren....Ben baskılarla büyüdüm. İdealist ailenin tek çocuğu oldum. Başarılı  avukat bir  anne ve alanında en iyisi olan cerrah bir baba ile büyüdüm. Hep en iyisi olmam beklendi. Liseden derece ile mezun olduğum gün girebileceğim meslekler belliydi ;mimarlık, hukuk,tıp,... Daha aşağıları ailemi kesmezdi çünkü. Tüm bunlara rağmen hayatımda yaptığım en doğru şeyi yaptım. "Radyo televizyon ve sinema"okudum. Ekranlara aşık büyümüştüm ben. Ekranların içindeki dünyada var olmak istemiştim. Büyük hayallerle girmiştim bu dünyaya.

Fakat şuan içinde bulunduğum durum tüm bu hayallerimi umutsuzluğa sürüyordu.

- "Akif Bey siz delirmişsiniz, bu gerçekten saçmalık"

  Gözlerim karşımdaki umursamaz genel müdürün, umursamaz tavırları karşısında şaşkınlıkla açılmıştı.İşimi severek yapan biriydim ama imkansızı yapmamı bekliyorlardı resmen.

  Ünlü bir televizyon kanalının editörüyüm. Editörüydüm demek daha doğru olur herhalde. Çünkü bana söylenen şeyi nasıl yapacağım hakkında hiçbir fikrim yok.

-"İlkay sana hayatının fırsatını sunuyorum. O adamın komşusu olduğunu sen söyledin. Bu iş için en uygun kişi sensin. Bu programa gerçekten ihtiyacımız var. Son dönemlerde çok popüler oldu. Mükemmel şarkıları var. Bizimle canlı yayına çıkması için ikna etmen lazım. "

  Bahsettiği kişi buzdağlarında yaşayan vurdumduymaz şarkıcı Cem Karaca'ydı. Daha önce dergilere, gazetelere röportaj bile vermeyen adamı canlı yayına çıkarmaktan bahsediyorlardı. İkna eden kişininde komşusu olduğum için ben olmam gerektiğine kanaat getirmişler. Saçmalık!

-"Akif Bey anlıyorum ama imkansız birinden bahsediyoruz. Kaldı ki bu ikna etme işi bana düşmez."

-"Terfi alacaksın İlkay. Adını daha çok duyurucaksın. Düşünsene Cem Karaca'nın çıktığı programın editörü olacaksın.Senin için zor olmasa gerek.Şu güzelliğinin farkında mısın? Hiç bir erkek seni reddedemez."

-"Ben pozisyonumdan memnunum efendim."

Karşımdaki adamın bakışları tehditkar bir hal aldı.

-"Kovulursun İlkay, atarım seni.Bir daha hiçbir yerde iş bulamayacağından da emin olurum."

Doğanın kanunu bu. Büyük balık küçük balığı yer. Büyük balık emir verir, küçük balık uygular. İşine yaramayacağına karar verirsede öylece kenara atar. Gerçekten alçakça... Bu kanal için yaptığım onca çalışmadan sonra kariyerimle tehdit edilmesi çok adice .

-"Akif Bey bunu yapacak kadar adi olamazsınız"

Parmağı beni gösterirken her kelimeyi bastıra bastıra söyledi." Seni bu piyasadan silerim İlkay, ben ciddiyim. "

Tek kelime söylemeden çıktım odadan. Derin bir nefes alıp oturdum masama.

Kimdim ben? Herkesin çıkarları uğruna kullanıp sonra kenara attığı yarış atı mı? Yoksa kendi hayalleri peşinde koşan biri mi?

Ben oturmuş ciddi ciddi hayatımı sorgularken, bilgisayarımın ekranına yapıştırdığım notu okudum defalarca.

Bir yıl sonra kendime not:Eğer hala hayallerinin peşindeysen asla vazgeçme. Bu günlere ne zorluklarla geldiğini unutma. Yenik düşme güzel kızım.

Bu notu yazalı iki seneyi geçmişti. Üniversiteden mezun olduğum ilk gündü. Hayallerime ulaşmak için yazmıştım bu notu. Düştüğümde ayağa kalkmak için. Kızım demiştim kendime. Tüm ilgisizliğime inat. Ailemin sevgisizliğine inat. Kendime söylemiştim bu şefkat dolu kelimeyi.. İhtiyacım vardı. O sıralar kendime çok ihtiyacım vardı.

Pes  mi edecektim? Gecemi gündüzüme kattığım kariyerimi, bu şirkette bırakıp çekip gidecek miydim öylece? Yoksa deneyecek miydim sonuna kadar?

Cevabını zaten biliyorsun diyen tarafım hiç şüphesiz savaşçıydı. Pes etmeyi bilmiyordu.

İmkansız diyen tarafım ise isyankar, korkak, umutsuz...

Ben hangisini  mi seçecektim? Tabiki savaşçı olanı. Deneyecektim. Pişman olmayacak elimden geleni yapacaktım.

Az önce gözlerim dolu halde çıktığım odaya girmiş bulunurken, omuzlarımı dikleştirdim.

-"Kabul ediyorum Akif Bey, elimden geleni yapacağım"

- "Güzel. İki ay süren var İlkay. Yaz sezonuna Cem Karaca ile gireceğiz."

Süre koymuştu birde. İki ay altmış gün demek. Güzel süre. Tabi  hakkında hiçbir şey bilinmeyen bir adamı ikna etmek için yeterli olur mu bilemem.

-"Peki Akif Bey.Ben adama teklif mi götüreyim?"

Uklalaca gülümsedi. Kendinden emin ve tiksindirici...

-"Hayır tabiki İlkay. Adama daha önce teklif yapıldı zaten. Cem Bey ısrarla kabul etmiyor.Adam teklifi dinlemek dahi istemiyor. Sen onunla arkadaş olup bu teklifin artılarını anlatıcaksın ona.Belli bir yakınlık kur işte seni dinlemesini sağla. Bu süreçte işe gelmek zorunda değilsin. Evden çalışırsın istersen. "

Bu adam benim karşı komşum ve ben üç ay boyunca Cem Karaca'yla tek kelime  etmedim. Rezidansa ait  spor  salonunda yan yana koşu bile yaptık o bunların farkında   değildi . Tam karşı dairesinde her sabah aynı saatlerde evden çıktığı benden habersizdi . Evimizin altındaki markette karşılaşmalarımızdan habersizdi. Benim balkondan eve gelişini izlediğim anlardan habersizdi. Ben bu adamın hayatında hayaletten farksızdım. Bunca zaman ona olan ilgimi görmemiş biri şimdi mi görecekti?

Bunu işim için değil kendim için yapacaktım. Üç aydır uzaktan izlediğim bu adamı merak ediyordum.

"Seni tanımaya geliyorum Cem Karaca bana kendini açar mısın?"




BİR OY,BİR YORUM EKSİK ETMEYİN.Bende biraz motive olabileyim yazmak için

Bir Umuttur SevmekWhere stories live. Discover now