22.Bölüm.

6K 309 86
                                    

"Empati yapayım diyorum, olayları sizin açınızdan bakayım diyorum ama yok yine ben haklı oluyorum. O son dönme dolaba binmeyecektik, kardeşim. Baksanıza gül gibi çocuk kusup duruyor." diye yakındı Melisa.

Cihan'ın omzunu sıvazlayarak "Daha iyi misin, Cihan?" endişeyle sormuştum.

"Oğlum, amel defterin kapandı mı? Cevap ver lan." diye dalga geçerek konuştu Akad.

Uraz dirseği ile Akad'a vurup kafasını olumsuzca salladı. Cihan'ın çocukluktan dönme dolaba korkusu vardı ama sırf Akad'ın alayları yüzünden binmişti ve şimdi rengi kaçmıştı resmen. Sinirle ayağa kalkıp Akad'ın önünde durdum.

Kaşlarımı çatarak Akad'a bakıp "Akad, sana cinsellik ve seyahat içiren bir teklifim var." dedim sesimin öfkeli çıkmasını önlemeyerek.

Sırıtarak "Nedir?" diye sordu meraklı bir şekilde.

Yapmacık bir gülümsemeyle "S*ktirip gitsene?" anında ciddiyete büründüğümde ürkerek ellerini teslim olurcasına kaldırmıştı.

"Tamam ya, o zaman biz gidiyoruz. Siz de iyi olunca katılırsınız." dedi sırıtarak ve ellerini cebine sokup aletlere doğru gitti. Bizim kızlar yanımda kalmakta ısrar etseler de izin vermemiştim. Sonuçta hepsi buraya eğlenmeye gelmişti. Huzurlarını bozmak istemiyordum.

"Cihan, daha iyi misin? Lütfen cevap ver artık."

İsyan ederek konuştuğumda gözleri beni bulmuştu. Yutkunarak "İyiyim, Tombik. Endişelenme." dedi kafasını sallayarak gülümseyip.

"Hadi kalk, bir şey içelim. Kendine gelirsin hem." dediğimde kalkmıştı. Hafif başı döndüğünde hemen kolunun altından geçerek sırtından tuttum. Diğer elimi de göğsüne koyarak endişeyle yüzüne baktım.

Kafasını iki yana hızla sallayıp bana çevirdi bakışlarını. Kaşlarını kaldırıp muzip bir şekilde gülümseyerek "Her hasta olduğumda benimle böyle ilgilenecek misin?" diye sorduğunda düşünmeden "Evet!" dedim. Kaşlarını daha çok kaldırıp 'Öyle mi?' der gibi baktı bana. Dediğim sözün farkına varıp gözlerimi büyüterek kaçırdım ondan.

"Benden hoşlanmaya mı başladın yoksa kız?" diye sırıtarak konuşunca gözlerimi kısarak ona baktım.

"İstersen zorlama, Cihan'cım. Şeytan, baktın sinirini bozuyor şak şak şak söv diyor ona göre."

Cıklayarak kafasını olumsuzca sallayıp "O şeytan b*k yiyiyor bence. Kızım, mutlu olmamada izin vermiyorsun ha! Mutluluktan uçuyum diyorum, havaya sinek ilacı sıkıyorsun sanki." dedi dudaklarını büzerek.

"Ha sen, sinek olduğunu kabul ediyorsun," dedim alayla.

Gülüp kafasını sallayınca bir an midesini tutarak önceden kustuğu yere eğildi. Yanına gitmek istediğimde beni engellese de gitmiştim.

Başucunda durarak sırtını sıvazladım, kustuktan sonra hâlsiz bir şekilde eğildiği yerden kalkınca hemen ıslak mendille ağzını silerek çöp kutusuna atıp, tekrar yenisi çıkararak sildim dudaklarını. Bir an duraksayarak gözlerim dudaklarından gözlerine çıktı. Zorlukla gülümsemişti bana. Dudaklarım aralanırken masmavi gözlerine baktığımda kalbimin hızını artırdığını fark ettim. Hâlsiz bir şekilde karşımda duruyordu ama ben kendimi ona bakmaktan alıkoyamıyordum. Gerçekten neler oluyordu bana? Neden bu denli heyecandan titriyordu kalbim? Her bana dokunuşu vücudumda iz koyuyordu, durduk yere ona sarılmak, kucaklamak, dokunmak isteği basıyordu içimi. Hayat'ın onu benden çalacağını düşündüğümden lunaparka gelmesini engellediğimi de şimdi fark ediyordum. Gözlerim büyümüştü yoksa ben Cihan'a âşık mı oluyordum? Gitgide daha çok bağlanıyordum ona! Yanımda olmasını, benimle olmasını istiyordum! Sevgisini kaybetmekten korkuyordum!

Tombik!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin