Bölüm 2 / Kaza

162 5 2
                                    

Daha yolun çok başındayız. Hikâye ufak adımlarla açılacak ancak tamamen sizi içine alacak buna inanıyorum. Bir hikayeye başlamaktan daha zor olan şey onu devam ettirip bitirmek. Bu süreçte yorumlarınıza desteğinize çok ihtiyacım var güzel okuyucularım. Beni güçlendirinnnn ❤ İlk bölümleri kısa fakat sık sık yüklemeyi planlıyorum. Bakalım ileride neler olacak ve aşk nerede ne şekilde başlayacak 🙈 İyi okumalar 💫


İnsanı sessiz kalmaya zorlayan acı, onu bağırmaya zorlayan acısından çok daha ağırdır. / Furuğ Ferruhzad


Kazadan 6 gün önce..

"Fazla tutucu davranmıyor musun sence de? Çocuk değilim artık 25 yaşına geldim ve yanına haber vermeye geldim baba izin almaya değil en azından çocukların arasından sözüne riayet eden tek kişi benim. Bunun sebebi sana saygı duymam fakat saygı duyduğum için beni bağlamana izin vermicem." sesim sona doğru beklediğimden yüksek çıkmıştı. Istediğim ergen gibi bağırmak değildi ancak kibarca dile getirmekte ısrarcı olsamda anlaşılmamak beni buna itiyordu. " Asya ne üdüğü belirsiz heriflerle tatile gitmene izin vermicem. O Burak denen herifle hele asla. Babasının ne mal olduğu belli yılanın yavrusu zehirsiz olmaz. Kusura bakma bu yaş meselesi değil iş dışı tamamen keyfi seyahatlerine seni korumak için burnumu sokarım. Sence de böyle ergen davranışları sergilemek sana yakışıyor mu ? Sen cevap vermeden ben vereyim yakışmıyor. Konu kapanmıştır." Sinirden elim ayağım titremeye başlamıştı kontrolcü bi manyaktı benim babam. Hikayemiz ise daha ilginçti..

Ben evlilik dışı bir çocuktum ve şuan bulunduğum evde kabul görmeden zorla büyütülmüştüm fakat annem olan kadınla öylesine dipleri görmüştüm ki babama sığınmak zorunda kalmıştım. Bu evde yaşadıklarım annem ile yaşadıklarım yanında devede kulak sayılırdı. Hamileliğini öğrendiği an babamdan kaçmış beni ite kaka büyütmüştü. Küçücük bir çocukken bile sırtındaki koca kamburdum ben. Oysa kaçtığı bu evdeki insanlar benim için savaşılması en kolay olanlardı o zamanlar tam olarak ne oldu hiç-bir zaman öğrenmedim. Açıkçası çok fazla öğrenmek istemedim demek daha doğru olurdu yaşamak için babama ihtiyacım vardı. Ters ve katı bir adamdı biliyorum ama beni gördüğü ilk andan beri hep gözümün içine bakardı. 'Kızım!' deyip kollarına sarmıştı sıkı sıkı. Zaten o ilk ve tek sarılışıydı. 8 yaşında bir çocuk için kurtuluşun baba kollarından daha kuvvetli bir yanı olamazdı bu yüzden babam hep hassas noktamdı. Onu geç bulmuş ama abim ve kardeşime nazaran kıymetini daha iyi bilmiştim. 8 yaşında bir çocuğun yaşamaması gereken çok şey yaşamıştım onlar bunu anlayamazdı. Onlar yalnızca paraya taparlardı. Abimin tek amacının babamın yerine geçmek olduğuna, kız kardeşimin ise tüm servetini yemek istediğine yemin edebilirdim fakat kanıtlayamazdım.

"Baba tüm yıl çalıştım. Son 2 seriyi baştan sona dizayn edip takip ettim. Oldukça güzel tepkiler aldık. Arkadaşlarım ile 1 haftalık bir tatili hak etmiyor muyum gerçekten? " kendimi hiç bir zaman kardeşlerimin yaptıkları ile karşılaştırmadım. Onlar altın kaşıkla doğmuş olsalarda benim kaşığı hak etmem gerekirdi onlar bu evin çocuklarıydı. Bense babamın kızı. " Daha fazlasını hak ediyorsun Asya sana daha fazlasını vermemi beklesen böyle küçük şeyler istemesen." derin bir nefes aldım çok yorulmuştum son zamanlarda hergün Hakan ile didişmek bile beni yoruyordu. "Tamam Bali' ye onlarla girmicem. Izin ver tek başıma gideyim kafamı dinlemek istiyorum bir süre sadece." Oturduğu koltukta arkasına yaşlanıp gözlüğünün üzerinden bana doğru baktı, " Asya asla savaşmaktan vazgeçmiyorsun farkındasın değil mi ? Peki tamam tek git. Yanına güvenlikten birini vericem ama." En azından gidecektim gözlem altında veya değil bir süre uzaklaşacaktım.. " Anlaştık. Teşekkür ederim. 6 gün sonrasına biletimi kesiyorum öyleyse."

Benim adım Asya ve beni daha zapt edebilmiş bir güvenlik tutulamamıştır. Evet tek gideceğim fakat orada kimlerle buluşacağım yalnızca beni ilgilendirir.

*****

Herşeyim tamamdı. Valizim hazır ve nazır çıkışımı bekliyordu. Üzerime ince beyaz keten bir elbise giyip siyah saçlarımı dağınık bir topuz yaptım. Tenim anneminki gibi bembeyazdı buna zıt gelircesine saçlarım ve gözlerim kömür kadar siyahtı. İnce yapılı orta boylu bir kızdım ne giysem yakışırdı genelde çok mütevazi olmaya gerek yok. Kırmızı güneş gözlüklerimi taktım ve valizimle birlikte evden çıktım. Şöför kapıda bekliyordu o esnada babamda kapıdan çıkıyordu bana eli ile bekle der gibi bir işaret yaptı. Asla yakasını bırakmayan sevgili karısını öptü ve yanıma geldi. " Seni ben bırakayım havalimanına." "Tamam." diyerek onun arabasına bindim. Cenneti andıran evimiz benim mini boy cehennemimdi kanıtı babamın arabasına bindiğimi görünce ne olduğunu anlamaya çalışmak icin boynunu kırmak üzere olan Nagehan hanımdı. (My lovely step-mom)

Yol boyunca sessizce dışarıyı izledim babamsa telefon görüşmelerini yapıyordu. Hindistana gidecekmiş ben Balideyken bunu ve bunun gibi bir-çok gereksiz bilgiyi istemedende olsa öğrendim. Havalimanına giden kavşakta yol yapım çalışması vardı. Şöför ara yollara sapmak zorunda kalmıştı. Dörtyol ağzına gelince önümüzde ki araba birden durdu ve bizde ani bir frenle durduk. Araba durmuştu ne biri iniyordu ne de ilerliyordu.

" Cemşit bir in bak şu adama bişey mi oldu?" Cemşit abi yıllardır yanımızdaydı babama ulaşabilmemin en büyük sebebi oydu. O esnada babama doğru kafamı cevirdim ve son sürat üzerimize gelen dev hafriyat kamyonunu gördüm ve tüm şiddetiyle babamın olduğu yönden gelen darbe ile arabanın havalandığını.. Gözüm kararmadan önce son anılarım bunlar ve elini bana siper etmiş babamdı..

Uğultular çoğalmıştı asfaltta yerde yatıyordum gözümü araladım. Hiçbişey hissetmiyordum. Arabanın benim olduğum kısmında kapı açılmıştı ve babam kanlar içinde orada duruyordu. Acı ile bir nefes alıp hareket etmeye çalıştım o esnada biri koltuk altımdan tutup daha uzağa sürükledi. Ne olduğunu anlamadan arabanın dört bir yanını alevler sardı ve araba patladı.

Gözlerim tekrar kararmadan önce delicesine düşündüğüm tek şey babamdı. O arabadaydı. Ben dışarıdaydım. O arabadaydı.

*****

"Ölmüş mü ? Anladım. Tamam." sekreter kapıyı tıklayarak içeri girdi. " Cihangir bey beni cağırmıştınız." Cihangir telefonu kapatarak olduğu yerde ayağa kalktı ve cama doğru ilerledi. Gökdeleninin en üst katındaydı ofisi. Gökyüzüne bu kadar yakın olmak daima onu güçlü hissettirirdi.

Buraya gelmek için çok fazla şey feda etmişti bu güç hakkıydı ve bir adım daha ilerleme vakti gelmişti. " Yarın için Hindistana gidecek ilk uçağa bir bilet ayarla . Benimle sende geleceksin. Halledilecek yeni işler çıktı." sekreteri yatırımcılarla toplantısı olmasına rağmen bu hareketine anlam verememişti Cihangir' in. " Efendim yatırımcılar ile toplantınız vardı ama.." Sözünü tekrarlamaktan hoşlanmazdı.
" Sana bilet ayarla dedim. Yatırımcıları sonrada görürüz. Hallet sana boşuna para vermiyorum. " sekreter sessizce odadan ayrıldı.

Cihangir bir süre daha ufku izledi ve derin bir nefes aldı. Tüm kasları gerilmişti önündeki tek engel Asya Mücevheratın Hindistan madenleri konusunda ısrarcı olmasıydı ve sorun ortadan kalkmıştı.

*******

Devam edecek.. 🍀

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Apr 08, 2020 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

INFINITE MOON/Where stories live. Discover now