'4'

6.4K 488 170
                                    

     Jungkook ne kadar o soğuk zeminde kaldığını bilmiyordu. Ama uyandığında yatağındaydı.

      Normalde Jungkook yatağına nasıl geldiğini sorgulardı ancak hiç hali yoktu.

     Yatağından zorla kalktı ve ilk bir kaç adımı zorlukla attı.

     Ardından banyoya girdi ve düşünceleri arasından duş almaya çalıştı.

     Duşun ona iyi geleceğini düşünmüştü ancak pek bir faydasını gördüğü söylenemezdi.

     Güldü Jungkook. Bu gülüş mutluluktan uzak bir şekilde saf acı ve acizlik barındırıyordu.

     Boğazı acıyordu-muhtemelen bademcikleri şişmişti- başı dönüyordu ve nefes almakta zorlanıyordu. Hepsi birer acizlik belirtisiydi ona göre.

     Jungkook birçok kez vazgeçmeyi denedi.

     Kendine zarar vererek acısını dindirmeye çalıştı. -hala izleri bileğinde duruyordu-.

     Ama ne yaparsa yapsın geçmiyordu. Her baktığında yine aynı şeyi hissediyor, yine maraton koşarcasına atıyordu kalbi.

     Jungkook'un ise uzun zamandır baş etmeye çalıştığı bu acılara karşı pek takati kalmamıştı.

     Artık her onu gördüğünde gözleri doluyordu.

     Yaptığının yanlış olduğunu düşünüyordu çünkü Jimin ona karşı öyle hissetmiyordu. Her zaman ondan kardeşim diye bahsederdi. Jungkook bu hitap şekline kalbini bırakıyordu ancak daha ileri seviye bir hitap şeklinin asla olmayacağını biliyordu.

     Böyle olmamasını en çok o istemişti.

     Böyle biri olmayı, ona karşı bu şekilde hissetmeyi o da istemiyordu.

     Yine sevinçten uzak bir kıkırtı bıraktı odaya.

     Tüm organları kırılan kemiklerinin altında kalmış gibi hissediyordu.

     İlk defa provaların bugün olmadığına seviniyordu.

     Çünkü daha fazla ona bakmaya dayanamayacağını biliyordu. Hoş, onunda kendisine bakmaya tahammül edemeyeceğini biliyordu...

      Ağrıyan boğazlarını biraz olsun yumuşatmak için biraz su içti.

     Konserler yaklaşıyordu, Jungkook'un boğazının ağrıması sesinin kısılmasına neden olursa çok büyük yazık olurdu oraya gelen hayranları için...

     Jungkook'a göre onu öpüyor gibi bir şeydi şarkı söylemek, zira şarkı söylemek bile ona olan özlemini gideremiyordu artık...

            ¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬¬

     Dışarıda yağan yağmuru gördüğünde yüzünde buruk bir gülümseme oluştu.

     Üzerine eşofman takımını geçirdi ve yurdun merdivenlerinden hızla indi.

  "Nereye gidiyorsun Kook?"

     Duyduğu sesle o tarafa döndüğünde gülümsemeye çalıştı.

  "Dışarıda biraz dolaşacağım Hyung."

     Hoseok gülümsedi. Jungkook yine kötü görünüyordu ancak onun saklama çabasına yinede hayrandı.

  "Ama yağmur yağıyor."

     Jungkook omuz silkti.

  "Sen bilirsin. Ama dikkat et ve üşütme, olur mu?"

𝑂𝑁𝐿𝑌 𝑇𝐻𝐸𝑁 🌧️   |Jikook  <tamamlandı>Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin