Ferman babasına dönüp" baba siz gidin ben beklerim, annemi Keje'yi kardeşlerimi alıp eve dön. Herkesin burada kalmasının bir anlamı yok. Duydun doktoru, Ağir'in durumu da iyi!"

"Gideceğim oğul Heja'ya hesap, sormak için gideceğim. Kocası hastane köşelerinde ölüm döşeğin de gelmeye tenezzül etme di. Yarın Ağir uyandığında Heja burada olacak. Ağir bu rezilliği ögrenmeyecek."

Ferman sabır dileyip yüzünü sıvazladı.

"Baba bırak karı koca arasına girme. Ağir uyandığında kendi hesap sorsun."

"Olmaz oğul, oğlum üzülmeyecek, Heja'nın acısı var dedim. Sessiz kaldım, ama yeter. Artık acısına da kendisine saygım yoktur. Yarın Ağir uyandığın da ,Heja burda olacak. Kadınlık vazifesini yapacak! Bu böyle bilene"

"Baba tamam siz gidin ne yaparsanız, yapın ben karışmıyorum. Ama benim bildiğim Heja yarın da gelmez."

Berat ağa ailesini alıp, sinirle eve dönüyordu. Hastane de Berzan kaldı. Ferman babasının öfkesini bildiği için onlarla eve gidiyordu.

Konak kapısından girdikleri gibi, elinde kahvesi, merdiven çıkan bir Heja karşılarındaydı.

Berat ağanın öfkesi bu görüntü ile daha kabardı.

"Bukeeee" diye konağın taş duvarlarını inletircesine bağırdı. Heja gayet sakin hiçbir şey olmamış gibi çıktığı merdiven basamağını geri inip.

"Efendim Berat ağa "

Berat ağa onun umursamaz tavrı ile daha fazla sinirleniyordu.

"Buke bugün hastaneye gelmedin?" elinde ki bastonu sıkıp.

"Arayıp kocam, ne haldedir de demedin." konuşurken sesi bile öfke kusuyordu.

"Bu ne hadsizliktir, buke." elini kaldırdı ve işaret parmağını sallayarak.

"Yarın o hastaneye gidilecek buke. Ağir olanları bilmeyecek. Sen bundan sonra kocana, kadınlık görevlerini yapacaksın." Heja gözlerini yumup sakın olmaya çalıştı. Kendi kendine oğlu vuruldu acısı var diye tekrar ediyordu lakin Berat ağanın durmak gibi bir niyeti yoktu.

"Kocası evlenen ilk kadın değilsin. Bu eve kumanın neden geldiği bellidir. Senin yapamadığını o yapacak. Kabulleneceksin buke, alışacaksın, paylaşmayı da bileceksin?" bakışlarını Berfin Hanıma çevirip.

"Bunları teyzenin sana söylemesi lazımdı. Bakıyorum oda yerini yapacaklarını, unutmuş."

Berfin hanım öfkeyle kocasına döndü. Burda cevap vermeyecekti kocasına., herkesin için de tatsızlık çıksın istemiyordu. Odasına çıktığında anlatacaktı kocasına söylemesi gerekenleri?

"Ben sana anlatayım dedim. Bundan sonra saygısızlığa, tahammülüm yoktur. Bilesin buke!"

Heja karşısında durmuş. Ona saygısızlık hadsizlikten bahseden adama baktı. Üstüne kendisini eksizliği ile vurmuştu. Tahammül sınırlarının tüm duvarları yıkıldı. Sesli bir nefes alıp.

"Efendim" dedi. Kulakları duyduklarına anlamaya çalışıyordu. Konuşurken sesinin titremesine engel olamadı. Yutkundu! Çenesini kaldırıp hayal kırıklığıyla gözlerini Berat ağanın gözlerine dikerek "Anlamadım gerçekten,ne söylediğinizi anlamıyorum. Evet eksiktim, siz de eksizliğimi tamamlamak için başka bir kadın getirdiniz. Ben size de oğlunuza da bunu kabul etmeyeceğimi söyledim. Sessiz kalıyorsam,buradaysam korkumdan değil, Berat ağa? Sevgimden hiç değil. Eksikliğimden hiç, hiç değil. Sadece iki aşiret karşı karşıya gelmesin diye, bunu sizinde anladığınızı varsayıyorum. Haaa saygıya gelince saygıya, duyacağım en son kişi bile değilsiniz."

Aşk'a Direniş Where stories live. Discover now