BAY & BAYAN ROGERS

Eight

Steve Rogers

"Steve. Uyan yakışıklım." Yanımdan gelen sesle homurdanıp diğer tarafa döndüm. Uyanmak istemiyorum.

"Steve hadi bebeğim. Uyanma vaktii." Yanağımdan öpülmesiyle sırıtıp  gözlerimi araladım ve doğrulup  yatakta oturan kızıla baktım.

"Bu uyandırma şeklini  sevdim."

"Istersen her gün yapabilirim." Göz kırptı.

"Olur. Bana uyar." Kalkıp banyoya gittim ve elimi yüzümü yıkayıp çıktım.

"Bu arada imzalanacak dosyalar varmış." Iç çektim. Yine mi?

"Tamam hallederim." Elini tutup beraber aşağı indik.

"Günaydın bay ve bayan Rogers." Tony'nin sırıtarak söylediğiyle sırıttım.

"Bunu sevdim."

"Bende." Sırıtarak koltuğa oturdum.

"Stevee! Aşkıımm!" Clint'in yüksek sesiyle yüzümü buruşturup tip tip baktım.

"Bir kere o benim Clint. O kelimeyi bir daha kullanma." Kızılın sesiyle ona bakıp sırıttım. Kıskançlığı bile güzeldi.

"Kullansam napabilirsin ki?"

"Alt üstü ağzına sıçarım." Sırıtıp kulağına eğildim.

"Language bebeğim." Bön bön bakıp koluma vurdu.

"Yeter artık be. Gına geldi." Omuz silktim.

"Banane."

"Steve. Sus bebeğim." Bakışlarından tırsıp yerime sindim.

"Tamam sustum."

"Ben bu kızdan cidden korkuyorum." Clint'in sesiyle ona baktım. Korkarak Nat'a bakıyordu.

"Kork zaten."

"Natasha." Tony sırıtarak  Nat'a bakıyordu. Kaşlarımı çattım.

"Ne oldu Tony?"

"Yukardan dosyaları alsana. Ikimiz beraber inceleyin." Sırıttım.

"Bana uyar."

"Ama sadece inceler miyiz emin değilim." Nat'ın bana göz kırpmasıyla kızardım.

"Utandı." Tony gülerken göz devirdim ve Nat'ın merdivenlerden çıkışını izledim.

Bu kızı gerçekten seviyordum.

Bir süre sonra hâlâ gelmemesiyle kaşlarımı çattım.

"Neden gelmedi? Alt üstü birkaç dosya alacaktı." Tony'e dönüp başımı  salladım.

"Ben bir  gidip bakayım." Kalkıp merdivenlere ilerledim ve çıkmaya başladım.

"Kızıl? Alt üstü dosya alacaktın nerde ka-" yerdeki dosyaları ve kenarda duran pembe post-it görünce dona kaldım.

Ne olmuş burda lan?

Etrafı inceleyip post iti elime aldım.

Hazır mısın Rogers? Kaybetmeye?

Bu da ne demek?