Okulun kapısından girdiğimde önce Güvenlik Nergiz Ablaya ve Reco Amcama selam verip kızların yanına ilerledim.Yine her zamanki gibi kıyafet kontrolü için öğrenciler sıraya dizmişlerdi. İlk olarak Elif'i gördüm benim boyumun kısa onun boyunun uzun olduğunu unutarak kolumu omuzuna attım, daha doğrusu atamadım.

"Aybalam farkında mısın bilmiyorum ama farkında olman gereken bir şey var kısasın " dedi.

"Farkındayım ama bir an yerin altındaki yarımımın dışarıya çıktığını sandım. Haciler nerede? "dedim.

"Kantinde kahvaltı yapıyorlar. Bende şimdi yanlarına gidecektim. Hadi beraber gidelim ve bize verilen nimetlerden yararlanalım"
dedi.

Elif yemek yemeği çok severdi. Onun için bir tutku bir aşktı ve korkum bunu bize de bulastırmasıydı. Bu kadar obur olmasına rağmen anneannemin yemeklerini o da yemezdi.

Yemesine rağmen balık etli uzun bir kızdı. Oldukça temiz kalpli ve saftı. Dolgun dudakları, belirgin elmacık kemikleriyle çekici bir görüntüsü vardı. Kapalıydı. Beyaz teni, kahverengi gözleri ve dudağının kenarındaki ben ona bir Türkan Şoray hali katıyor daha çekici gösteriyordu.

Elifle beraber bahçeden geçerek kantine girdik. Kantin geniş alana yayılmış birkaç plastik masa ve sandalye, ve kitap okumak için ayrılan bölümle çok samimi bir ortamdı.

Biraz ileride bizim tayfayı gördüm. Melek ela gözleriyle her zamanki gibi beni buldu. Her sabah sanki eski türk filmlerindeki çocuğnu bulan annenin sevinciyle kucağıma atlıyor, bir yüzümü bir gözümü öpüyordu.

"Melek haci yeter bu gün ki  öpmelerini gün içine yaysak olur mu?"

Melekle ben daha doğrusu hepimiz birbirimize hacı diye sesleniyorduk. Bir gün okulumuzda dini bir gösteri olacaktı. Tabi biz hemen burnumuzu soktuk. Ama ben ve Betül işin içinde çarşafa bürünme olduğunu bilmiyorduk. Herhalde dini gösteride şort giyecek değiliz. Çok hazırlandık ama kızlar bize kostümden bahsetmedi. Gösteriye çıkmamıza 2 saat kala kıyafetler geldi. Haliyle giymek zorunda kaldık. Ben kıyafetlerin içinde çok garip duruyordum. Kısacık boyum siyah feracenin içinde kaybolmuş, ferace yerlere halı olmuştu. Bütün sahneyi süpürmüştüm. Şal bana hiç yakışmamıştı. Kızlar beni görünce çok güldü. Melek orada tutturdu bir "Haci" adım öyle kaldı. Sonra hepimiz birbirimize böyle seslenmeye başladık. Güzel bir anıydı.

Melek son derece enerjik, son derece şirin,son derece mükemmel son derece güzel ve suluydu (o öpünce yanaklarım hep ıslanıyor) Birde ikizi vardı ki huyları hiç benzemezdi. Tek ortak noktaları saatlerce hiç durmaksızın nefes almaksızın saat tutmaksızın konuşmalarıydı. Melek orta boylu beyaz tenli kapalı ve ela gözlüydü. Yuvarlak gözlükleri onu daha şirin bir hale getiriyordu. Özgüvenli zeki ve çalışkan bir kızdı.Herkesle kolaylıkla arkadaş olmazdı.Ciddi görüntüsünün altında tam bir gereksiz yatardı

"Faiz olarak ısırarak öpmeyi kabul ediyor musunuz? Onaylıyorsanız işleminizi onaylıycam" dedi bilmiş bir tavırda.

Adeviye oturduğu yerden mavi gözleriyle

"Birde İmam Hatiplisin faiz haram bırak kızı somurdu lolipop gibi." dedi ve hafifçe güldü

Adeviye çok mütevazi bir kızdı. Son derece benim yanımda unuttuğu aile terbiyesi almış, oldukça hoş görünümlü bir kızdı. Muhteşem bir konuşma biçimi vardı. Diksyonu oldukça düzgündü. Onun bu konuşmasına iri mavi gözleri beyaz teni ve kırmızı dolgun dudakları da eklenince etkilenmemek mümkün değildi. O da kapalıydı ve beni de hep buna teşvik ederdi.

You've reached the end of published parts.

⏰ Last updated: Nov 14, 2022 ⏰

Add this story to your Library to get notified about new parts!

HIZLI VE LİSELİWhere stories live. Discover now