Malikanenin Sırrı

Barış Kayboluyor!

O akşam üç arkadaş malikanenin önünde buluşmuşlardı.İlk gelen kişinin Sinem olmasından dolayı Kerim biraz tedirgindi.Etrafa biraz göz gezdirdikten sonra kapalı kapıyı açmaya çalıştılar.Kapı önceki güne göre daha kolay açılmıştı.Üçü içeri girdiklerinde etraf kapkaranlıktı.Ellerindeki kibritlerle etrafı aydınlattıklarında buradaki tablolarda bir gariplik olduğunu üçü de anlamıştı.Resimlerdeki insanların birbiriyle hiçbir alakası yoktu.Sinem bir tabloyu oynattığında duvarın 2 metre yanında bir yol açıldı.Bir insanın bu delikten geçebilmesi için ya çok küçük olması gerekiyordu yada sürünmesi gerekiyordu.Sinem ve Barış burdan geçmeyi kabul etti fakat Kerim'in oraya girmeye niyeti yoktu.Barış 1metre 71santim boyundaydı  Kerim ise 1 metre 80 boyundaydı ayrıca Kerim'in dar alan korkusu vardı oraya girmeyi kesin bir dille reddetti.

-Öyle ise biz Sinem'le gideceğiz.

-Yolunuz açık olsun ben sizi burda bekleyeceğim.

Barış ve Sinem gidince,Kerim için evi inceleme fırsatı doğmuştu.Yarım saatlik bir incelemeden sonra bağırış sesleri ve çığlık gelmesi üzerine Kerim geçite doğru koştu.

-Herşey yolunda mı?

-......

-Hey herşey yolunda mı?

-Kerim hemen buraya gelmelisin Barış....

-Barışa ne oldu Sinem söylesene.

-Sadece buraya gel!

Kerim arada kalmıştı ya korkusunu yenecekti yada arkadaşlarını ölüme terk edecekti.İstemese de arkadaşlarını kurtarmayı seçmişti.Dar tünelden sürünerek geçtiğinde onu Sinem karşıladı.

-Barış nerde?

-Bilmiyorum biz burayı incelerken kapı açıldı iri bi adam Barışa bir şey koklattı.Barış oracıkta bayıldı. Benim kafama da sopa benzeri birşey ile vurdu.İnanmıyorsan kafama bak.

-Peki sonra?

-Sonrasını hatırlamıyorum.

Sinem bir oyun oynuyordu ve Kerim bunun farkındaydı fakat herhangi bir suçlama yapmak istemiyordu en azından şimdilik.Kerim ve Sinem'in bulunduğu oda nemli ve naftalin gibi kokuyordu ayrıca yerlerde fare delikleri vardı.Kerim odayı inceledikten sonra Sinem'le birlikte odadan çıktı.Dışarıda bir adet koridor vardı.Koridor yol boyunca uzanan kapılarla doluydu.Koridorun sonunda ise bir pencere ve pencerenin yanındaki odanın altına doğru giden kanlar vardı.Kerim bundan pek etkilenmemişti fakat Sinem görüntüden çok etkilenmiş olmalıydı ki ufak bir çığlık attı.Kerim ona susmasını söylermiş gibi bir işaret yaptı.Çığlıktan yaklaşık 10 saniye sonra koridorun sonundaki kanlı oda açıldı ve elinde satırlı bir adam dışarı çıktı.Sinem'in çığlık atacağını sezen Kerim  onun ağzını kapadı ve onu kenaradoğru çekti.Adam insandan çok hayvana benziyordu,yüzü kıllıydı,saçları uzun ve bakımsızdı.Üzerine giydiği gömlek çok çok eski ve yırtık pırtıktı.Adam koridordaki başka bir odaya girince iki arkadaş derin bir nefes almışlardı.Kerim Barış'ı bulmak istiyordu fakat satırlı adamla karşılaşmaya hiç niyeti yoktu.Yavaş adımlarla koridorun sonundaki odaya doğru ilerlediler.Kapının önüne geldiklerinde Kerim;

-Hazır mısın?Göreceğin şeylerden hoşlanmayabilirsin.

-Sen beni düşünme.

Kerim yavaş bir şekilde kapıyı açtığı anda içerden gelen buram buram kan kousunun bir hayvana ait olduğunu anlamıştı.İçeri bakınca biraz iğrense bile orada Barışı bulmamasına seviniyordu.İçerisi ne kadar kurban bayramlarını andırsada burada bir vahşet geçtiği belliydi.Yerlerde koyun ve koç ölüleri vardı ve hepsi kanrevan içindeydi.İkiside bu görüntüye daha fazla bakamayarak dışarı kendilerini attılar.Koridor az önceki gibi boştu.Fakat geldikleri yöne baktıklarında orada bir yüzün onlara baktığını farkedip arkalarındaki çıkışa doğru bir hamle yaptılar.Fakat o yüz bir an ikisine de tanıdık gelmişti,bu Barıştı!

Barış koşarak onlara geldiğinde elleri ve kollarını bağlı olduğunu farkeden arkadaşları hemen kollarındaki ipleri ve ağzındaki bantı çıkardılar.

-İyimisin Barış?Sana ne yaptılar?

-Burdan çıkalım size herşeyi anlatacağım.

Arkalarındaki çıkıştan çıktıklarında malikanenin arka tarafındaydılar.Burası ormanı andırıyordu fakat bu ormanlık alana kimsse dikkat etmedi çünkü düşündükleri tek şey güvenli bir yere gitmekti.