✿ 3. Bölüm

16.5K 1K 448
                                    

İyi okumalar dilerim ❤️

•••

Sinemadan çıktıktan sonra ben, mutlu sondan dolayı gülümserken, Çağan da elimi tutmuş ve beni yemek bölümüne götürüyordu.

"Evde bir şeyler yapardım ben."

Bana bakıp gülümsediğinde cevap verdi.

"Eminim çok güzel şeyler yapabilirdin Betül ama ev için de daha alışveriş yapılacak. Ben daha fazla açlığa dayanamayacağım. Ayrıca hatırlarsan sabah da söylemiştim. Aç kaldığım da durduk yere sinirlenebiliyorum. İnan bunu hiç istemezsin."

Kafamı aşağı yukarı sallayıp onun götürdüğü yere doğru ilerledim.

"Ne yemek istersin?"

"Fark etmez, sen seç. Ben seçince kızıyorsun."

"Bana gidip kişi başına 10TL'lik menü isteyeceğini bile düşünüyorum şuan. Haklı olabilirsin."

Göz devirip onun yöneldiği yere gittim. İskender yiyebileceğimiz bir yere yönelmişti.

"Yersin değil mi?"

Kafamı salladığım da en köşede bir yere geçmiş karşılıklı oturmuştuk. Çağan kendine duble iskender isterken bana da, isteğimle orta boy söylemişti. Beklerken de telefonunu eline almış ve gelen çağrıyı açmıştı.

"Efendim anne."

"Alışverişteydik. Şimdi de oturduk yemek bekliyoruz."

"Yüzükleri değiştirdik, Betül'e bir şeyler aldık, mehiri hallettim. Sinemaya girdik. Bir de eve alışveriş yapacağız, sonra da evdeyiz."

"Yok hayır senin paraya dokunmadık."

"Söyledim anne, o da paranın tümünü altın alarak değerlendirmek istedi. Tam senin istediğin gibi bir gelin işte."

Çağan masada ki suyu açıp ağzına götürdüğünde duyduğu şeyle öksürmüş ben de telaşla kalkıp sırtına vurmuştum.

"İyi misin?"

Kendini toprakladığın da kısa bir an bana baktı ve telefona cevap verdi.

"Bu konuyu sonra konuşalım mı anne?"

Kaşlarım çatılırken aklıma bir şey dank etmişti. Acaba benim düşündüğüm şeyi mi sormuştu annesi?

Çağan telefonu masaya bırakırken bende karşıya geri geçmemiş yanına oturmuştum. Çağan'a baktığımda o da bana dönmüş ve arkasını yaslanmıştı.

"Ne dediğini merak ediyorsan..."

"Az çok tahmin ediyorum."

"Aslında biliyor dün geceyi. Sana dokunmayacağımı... Ama en yakın zaman için de çarşafı istedi."

Ben başımı eğip parmaklarımla oynamaya başlayınca uzanıp elimi avcuna aldı.

"Sadece istemekle kaldı. Sen hazır olduğunu söylemeden ben sana dokunmayacağım. Ayrıca gidip çarşaf göstermek gibi bir saçmalık da yapmayacağız. Yüksek ihtimal, düğün gününden kalan misafirler sormuştur, annemi sıkıştırmıştır. Yoksa o da pek umursamaz. Hem benim bile görmek gibi bir derdim yok."

Beni kendine çekip göğsüne yasladığında hüzünle tebessüm ettim. Köyde büyüdüğüm için bu olayın büyükler için önemini anlamıştım. Bana bile ne kadar saçma gelse de sesimi çıkaramıyordum. Oysaki Çağan da yine beni düşünerek anlayışla davranmıştı.

...

Artık yorgunluktan hiç hâlim kalmamış bir şekilde eve girerken elimde ki poşetleri mutfağa bıraktım. Çağan da elinde çok daha fazlasıyla arkamdan gelmiş ve mutfağa kadar gelmeye bile zahmet etmeden kapının ağzına poşetleri bırakmıştı. Sonra da salonda ki kanepeye boylu boyunca uzanmıştı.

Mecbursun SevmeyeWhere stories live. Discover now