"O zaman neden dip dipeydin?"

Ağzımı açacağım an "Yeter be, sana mı hesap vereceğiz?!" dedi sinirle Akad Uraz'a.

"Evet!" diye Uraz öfkeye kudurmuş bir şekilde söyleyince kaşlarım havalandı. N'oluyo lan? Bir benim mi aralarında olan bu gergin çekişmeden haberim yok?

"Bu bizim özelimiz belki?! Yerini bileceksin, Uraz." diye sesini yükseltince Akad, sinirle ittim onu birkaç adım geriye. İkisinin de bakışları bana dönünce "Bakın canlarım, ben şimdi çileden çıktım nereye geleyim?! Sana mı? Sana mı?" diye ikisine de öfkeyle bakınca susmuştular.

"İkinizin de aklı başınıza gelir ama ben gelmem, anlatabildim mi? Öfkenize de kendinize de hâkim olun azıcık. Bu ne abi? Bir de takım arkadaşı olacaksınız? Tükürürüm ama ben sizin arkadaşlığınıza!" diye yüzümü buruşturup hızla uzaklaştım onlardan. Şu sıralar herkeste bir geri zekâlılık var, arkadaş. Bu ne?

Hızlı adımlarla sınıf kapısında duran Alkım'a bakıp "Cereyan mı çarptı kız? Ne bu gerginlik?" dedim alayla.

"Başlatma kızım, cereyanından Masal yok." dedi kısık sesle.

"Nasıl yok? Kayıp mı olmuş?" sordu ne zaman geldiğinden haberim dahi olmayan Güneş. Göz devirip kafasına şaplak vurunca kafasını tutup gözlerini kısarak baktı bana.

"Güneş, b*k kadar yerde kaybolabileceğini de ancak sen düşünebilirdin, kardeşim." diye isyan etti Alkım. Alkım'ı onaylarken Güneş'e bir kez daha şaplak vurdum.

Yine kafasını tutup "Bu ne içindi?" dedi sinirle bana bakarak.

Omuz silkerek dudak büzdüm "Canım istedi." deyip sırıttım.

Bana tekme atmak istediğini görünce "Yerinde olsam onu yapmazdım. Benim hangi dövüş sanatlarında olduğumu bilmen, yapmaman için geçerli bir sebep bence." kaşımı kaldırarak ona bakıyordum.

"Gelmeyin üstüme ya, Sinan'la ayrıldık zaten. Sinirlerim bozuk." söyledi sahte bir üzüntüyle.

Alkım'la ikimiz de birbirimize bakıp "Ne zaman sevgili oldunuz lan?" dedik şaşkınca.

"Sevgili değildik ya, şey sadece o bana 'Su Gözlüm' derdi. Dalgasına söylese bile hoşuma gidiyordu. 'Güneş' dedi bana o yüzden ben de iletişimi mi kestim. Yürümeyeceğim artık ona."

"Dua et başka isim söylememiş, kanka. Benimki ayrılırken 'Bitti, Algın!' dedi bana." deyip sinirle gözlerini kapattı Alkım.

"Kanka, bir herifi değişik söylemiş işte idare ederdin." diye sırıtarak söyleyince Güneş.

Kafasına yine şaplak vurdum. "Pis sarışın," diye tısladı üzerime.

Gözlerimi Alkım'ın dolmuş gözlerine çevirdim.

"Kızım, ciddi ciddi ayrıldınız mı?" dedim şaşkınca. Dudağını dişleyip omuz silkti.

"Bilmiyorum," dedi üzgünce. Anlaşılan Alkım'ın o pisliğin geri döneceğine umudu vardı. Zaten dönmeliydi o it! Ne hakla benim kankamı üzer!

"Güneş," diye çağıran Sinan'a doğru çevirdik kafamızı yanında Uraz ve Akad'da vardı. Ben göz devirince Güneş kaşlarını çatarak "Pardon? Kimi çağırdınız? Duyamadım da." dedi elini kulağına koyarak. Artiste bak.

Sinan derin bir nefes alıp "Su Gözlüm, bir dakika gelir misin?" deyince Güneş memnuniyetle gülümseyip "Geliyorum." dedi Sinan'a doğru ağır adımlarla giderek.

Alkım'la bir birimize bakıp güldük. Hani lan ayrılmıştın, trip atacaktın sen? Bu kız bu çocuğa bayağı bayağı âşık olmuştu anlaşılan.

Tombik!Where stories live. Discover now