4.Bölüm

50 3 0
                                    

Yoksa Sen!
Bölüm:4
Yazar: Choi Ra Rin
Ağlamak.Bazıları için sadece bir kelimedir.Bazıları için, üzülünce göz pınarlarından akan tuzlu bir sıvı.Kimileri ise vücudu terk eden zayıflık olarak nitelendirir.Fiziki anlamda ise ap ayrı bir olaydır.Peki ağlamak Kae ra rin’e hakkında ne düşündü yordu ki kafası bu kadar karışıktı.Mutluydu çünkü sonunda hayatı farklı bir yola giriyordu.Ve diğer düşüncesi ise göz göre göre ailesi ondan kurtulmak için can atıyor bu yüzden hiçbir duygu belirtisi göstermeden onu acımasızca evden postalıyorlardı.Ağlıyordu ama ne için ?
Ailesi onu izlerken, gözlerini deviriyor sanki ona bir beslemeymiş gibi bakıyorlardı. Bu dışarıdan acı ama içerden can sıkıcı bir tabloydu. Suskunluğu bozan ise yine annesi olmuştu:
-Bu senin iyiliğin için ra rin . Gideceğin okul senin gibileri tam bir hanımefendiye çeviriyor. 
-Benim gibi neyleri?
-Senin gibi at gözlüğü takip kimsenin sözünü dinlemeyen, ukala, kendini beğenmiş kızları.Yarın ilk iş olarak okul kayıtlarını yaptıracağız.
-Peki, ama nasıl emin olabiliyorsun benim için iyi olduğunu. Ya o okul mafya tarafından yönetiliyorsa. Belki de benim gibi! Kızların organlarını çalıp, satan bir yer olabilir.
-Ah yine sen ve şu korku fantezilerin. Öyle bir yer değil, bunu biliyorum çünkü uzun zamandır bu okulu araştırıyorum.
-Hah. Demek uzun zaman ha. Yani herhangi bir hata yapıp yapmaz beni postalayacaktınız. Yani benden o kadar çok nefret ediyorsunuz ki yanınızda kalmam bile sizi rahatsız ediyor öylemi?
-Abartıyorsun. Sadece bir arkadaşım önermişti. Bende bir göz gezdirdim. Hem senin için çok iyi olacak bak emin ol.
-Eminim. Ama senin emin olamadığın bir şey var ki beni hiç tanıyamamışsın. Pekâlâ, bari kaç haftada bir eve dönebileceğim. Sizi görmek için değil sadece ona göre yanıma kitap alacağım. Uzun bir süre dönmeyeceksem en az 20 kitap alıyım ben yanıma.
-Orda bu tür kitaplara izin vereceklerini sanmam. Hem zaten çok uzun değil. Ayda bir döneceksin.
-AYDA BİR Mİ? Ee baba peki sen ne diyeceksin bu konuda? Niye hep susuyorsun ki. Ah tahmin edeyim anneme karşı gardın düşüyor, bana ve başkalarına karşı ateş saçıyorsun dimi. Konuşsan da sanırım o okul da açık alanları, bakımlı ve temiz odaları var olduğunu ayrı zamanda orada çok iyi bakılacağımı falan söylersin dimi?
Babası suskunluğunu koruyordu.Annesi ile birlikte babasına bakıyorlardı.Sanki gitme dese her şey düzelecek ve gitmeyecekti.Ama o yine sesiz kaldı .Bu haliyle ne yaparsanız yapın der gibiydi.Bu sefer göz devirme sırası Ra rin deydi.
-Tamam madem yarın yola çıkacağım o halde odamdan çıkında hazırlanayım.Toplıcak çok kıyafetim var.Yarına yetiştirebilmek için şimdi toplamaya başlamam şart.deyip sahte bir gülümseme yapıştırdı yüzüne.Annesi bu kadar çabuk kabul etmesine çok sevinmiş,hızını alamayıp ra rin’e sarılmıştı.Kız bu ani temasa şaşırmış hatta biraz daha sarılsa dizlerinin bağı çözülüp yere düşecekmiş gibi hissetti ve annesini nazikçe kendinden ayırdı.
Annesi zafer edalarıyla babasını çekiştire çekiştire odadan çıkarıyordu. Odanın kapısı kapanır kapanmaz Ra rin hemen komidi nin çekmecesinde bulunan, kurukafalı stikerlara bürünmüş leptobunu eline aldı ve hemen camın önünde ki yerine kuruldu.
*********
Demek yatılı okul ha. Bu kadar ileri gidebileceklerini hiç düşünmemiştim. Ama madem bu kadar ileri gidiyoruz. Bende elimden geleni arkama koymayacağım. Hem annemin baktığı okul eminim ki şu kendini bir şey sanan kızlarla doludur. Oraya gitmektense bir grup vampir tarafından kanımın emilmesini yeğlerim. Şimdi buraya bayağı uzak ve karma bir yatılı okul nerde var acaba?
3 saat boyunca araştırmıştım ama elde var sıfır. Seul da benim bulabildiğim okulların hemen hepsi benim gibi bir kız için tam bir işkence. Neymiş el dikişleri, yemek adabı, dans dersleri falan filan. Acaba bir kızın hayatını işkenceye çevirmeyecek bir okul yok mu? Hani şöyle silah kullanmayı öğreten, dövüş sanatları olan okullar.İşin aslı öyle güzel okullar sadece Amerika gibi yabancı ülkelerde vardır.AH şuna bak , erkeklerin programına bak .Bu ne ya istediğim her şey erkeklere özel sanki.Ne vardı kızları düşünen birisi de bu dersleri kızlara da ekleseydi.Boks derslerinden tut hayvan eğitimciye kadar her şey var. Bu hayatta erkek olmak varmış ya.
Elimde ki leptobu hıcımla yatağımın üstüne attım ve aynamın karşısına geçtim.Ne vardı da erkek olarak bu dünyaya gelebilseydim.Zaten cehennem olan hayatım hiç olmazsa biraz rahat bırakılırdı.Mesela anneme kızdığım da arabama atlar istediğim bir yerlere kaçabilirdim.Belki dans dersleri yerine , dövüş sanatlarında geçirirdim vaktimi..Ah ah ne güzel olurdu .Bileğim deki lastikle saçlarımı toplarken iki yanından bir tutam saçlar yanaklarıma döküldü.Bir dakika.Neden yeni okuluma erkek kılığında girmeyeyim ?Eğer saçımı biraz kısalttırırsam,vücudumda ki kızsal bölgeleri de,kuşak denilen sargı bezlerinin büyükleri kapatırım. .Zaten pek bir şey yok ama ne olur olmaz. Ops bir sorun var ki boyum liseli bir erkek için biraz kısa kaçıyor. Keşke biraz daha uzun olsaydım. Neyse bende geç serpilen bir erkek olurum. Birkaç tanede top. İşte belli yerler için.Bütün bu şeyleri halledince ortaya; kısa ama aynı zamanda çekici boyutta, bebek yüzlü, saçları güzel ve bir yanı hafif pembe boyalı ,zeki ve havalı bir erkek çıkıyor.Eğer biraz şansım varsa ve kız olduğumu kimse anlamazsa keyfime diyecek yok.Ama öncelikle kendimde göre bir okul bulmam şart.Yeni okulum ,annemin bulduğu hapishanenin bin kat daha iyisi olmalı.Bulduğum okulun kayıt parası ve kıyafetler için ve aynı zaman da odamın dekorasyonu içinde para harcayacağımı düşününce bayağı masraf tutacak gibi görünüyor.Şükürler olsun ki banka hesabımda bu gibi masrafları karşılayabilecek yeteri kadar param var.Böyle zamanlarda zengin olmak ne güzel be.En iyisi ben biraz daha başka okul araştırayım.Ama bu sefer tek fark kız gözüyle değil ,erkek gözüyle bakacağım.
Of hadi ama ya .Birisi hafta da bir evlere dağılıyor,diğeri ise iki kişilik odalar.Tamam her ne kadar da erkek kılığına girecekte olsam da asla ama asla bir erkekle aynı odada kalmam.Hijyenik değil bir kere.Oda arkadaşım hemen anlar kız olduğumu .Uyurken biraz deli yatıyorum da.Üstüm falan açılırsa Maazallah.Acaba kızlarla aynı odada kalınmaz mı ki?Saçmalıyorum neden bir erkekle kız aynı odada kalsın .Aişh kesin kafayı yiyeceğim.En az 10 tane okul baktım ama hepsi fos çıktı.Ne olur şu bakacağım son okulun tek kişilik odaları olsun!.
İşte şükürler olsun. Okey siz seçildiniz bay Seul Goldstar yatılı karma lisesi.Her şey tam ideal.Sadece tek sorun kızların yatakhanesiyle biraz fazla yakın.O kadar yakın ki balkonları nerdeyse birbirine değiyor.Başka pek sorun yok gibi.Hem programı da harika.Geri kalan iş sadece planı düzene sokmak ve hazırlanmak.

Tamam olabilecek tüm sorunları,ne yapacağımı yarım saatte iyi bir şekilde düşündüm.Vaktim olsa mezun oluktan sonrasını da düşünmek isterdim ama yarın saat 7 kadar hazırlanmam lazım.Saat zaten gecenin 3 olmuş ama bu kadarlık uyku bana yeter.Tabi eğer uyuyabilirsem.Acaba yeniden planı gözden geçirsem mi ?
Plana göre yarın erkenden kalkıp okulun üniformasını alacağım.Sonra eve kimseye görünmeden geri döneceğim ki nereye gittiğimi sormasınlar.Ondan sonra annemin hapishanesinin üniformasını üzerime geçirip herkese veda edip yola çıkı cam.Sokakta ki herhangi mağazaya gidip çantamdaki üniformamı giyeceğim.Bir kuaför bulup saçımı da kestirince iş tamamdır.Sonrasına orada bakarız.
***********
Kae ra rin sabahın köründe kendisini uyandıran saate sinirle baktı.Ne diye bu kadar erken ötüyordu ki bu şimdi.Saatin 7 gösterdiğini görünce ilk ne olduğunu anlamasa da sonradan jetonu düştü ve alelacele giyinmeye başladı.Evin arka kapısından bahçeye doğru ilerlerken elindeki kağıttaki adrese baktı.Palmiye ağaçlı ve gül çevrili bahçelerini geçip ana caddeye çıktı.Bu saatte buradan taksi geçmesi imkansızdı.Daha doğrusu ra rin geçip geçmeyeceğini bilmiyordu çünkü hiç bu kadar erken kalkmamıştı.Ana cadde de biraz ilerlerken ilerden gelmekte olan taksiyi gördü ve eliyle durmasını işaret etti.Taksiciye okulun adresini verip ,arkasına yaslanarak durumu gözden geçiriyordu.Bu zamana kadar her şey yolunda gitmişti.Ya sonrası.
***********
Taksicinin parasını ödeyip arabadan indi.Karşısındaki dükkanın tabelasını görmek bile içini büyük bir heyecan ile doldurmuştu.’’GOLDSTAR lisesi üniformaları bulunur.’’İçeri girdiğinde orta yaşta bir bayan güzel sesiyle:
-Hoş geldin küçük hanım.Sana nasıl yardım edebilirim?dedi.Sesinde güven verici tınlaması ile ra rinin içinde ki endişe yok olup gitti.
-Şey ben Goldstar lisesinin üniforması alacaktım da.
-Tabi hemen bakalım.Eteği pileli mi yoksa sade mi olsun?
-Aslında benim için değil erkek kardeşim için alacaktım.
-Hım peki kardeşin nerde?
-O hastanede.
-Neyi var?Çok ciddi değildir umarım.
-Im o şey kızamık geçiriyor.
-Kızamık mı? İlginç, bu yaşta hemde.
-Hı hı .Yaşıtlarından çok farklıdır bizim ki.
-Pekala boyu ne kadar 1.80 boyutları en ideal olanlarıdır
-Boyu hemen hemen benim kadar.Yani ımm 1.70 işte
-1.70 mi? Onun erkek olduğuna emin misin?
-Evet ajumma öyle.E peki varmı o boyutlarda?
-Normalde olduğunu sanmıyorum ama kısalta kısalta yaparız artık bir şeyler.
-Saol ajumma sen bir tanesindir herhalde.Daha yeni tanıştık ama ileride bir tane olacaksın gibime geliyor.Ben o zaman sen ararken karşı taraftaki caffe den ikimiz için kremalı americano alıyım olur mu?
-Tamam sen git gel bende bir şeyler yapmaya çalışırım.
Dükkanın kapısından çıkarken aynı anda içeri uzun boylu biri girdi.Ajumma ona da bana sorduğu soruları yöneltti.İsmini sorduğunda ise verdiği cevap yerimde 365 derece dönüp durunca ona bakmamı sağladı.
-Benim adım Choi JunHong.
Bu bu
-Hey sen sen kitap hırsızı.
Lakabını hatırlamış olacak ki oda 365 derce dönüp bana baktı ve:
-Bayan Theodore sapığı.
Ajumma ise:
-Nee?

Yoksa Sen!!Where stories live. Discover now