Heartbreaker

3

Lorna'yla birbirimizi yedikten sonra ( fesat anlamayalım sjsjsj ) derse girdik tam biz girdikten sonra hoca geldi ( ne şans amq ). Nihayet öğle tenefüsü olduğunda kantine gittik ve direk kantini yedik ( kdkdkd ). Lanet olsun yemek tenefüsünden sonraki ilk ders matematik. Mecbur girdik ve tam 1 saat işkence çektik ( fuck life ). Dersler bittiğinde güya ödev yapmak için Lorna benim evime daha doğrusu babannemin evine geldi. Babannem öldüğünden beri sıkıldığımda onun evine gidiyordum. Babam ordan nefret ederdi... O yüzden buraya gelmek aklının ucundan bile geçmezdi... Ev ormanın hemen yakınlarında diyebilirim... Bir keresinde gece kaybolmuştum ve sabaha kadar bir ağacın kenarına oturup beklemiştim. Korkmamıştım ama... Çünkü Creepypasta'ların yakınlarımda olduklarına ve bir gün beni bulacaklarına inanıyordum...

Yemek yiyip odama çıktık ve sohbet etmeye başladık. "Kanka sence Liu mu daha tatlı Caf ( Jeff the Killer) mı?" Diye sordum ona. "Valla tatlılık konusunda Liu daha iyi ama ne biliyim la." ( imana geldi sjsjsj ). Lorna gittiğinde Cp okumaya başladım. Wattpad'de bir sürü Jeff the Killer hikayesi vardı. Hepsine bayılıyordum. Saate baktığımda 10:36 olmuştu. Anlaşılan sağlam dayak yiyecektim. Bu geceyi orda geçirmek istiyordum. Sonra aklıma bir fikir geldi...

Ben neden burda yaşamıyorum?..

Aklıma gelen fikirle yataktan fırladım ve hemen babannemin kasasına baktım. Şifresini görmüştüm yaa... Neydi neydi... Heh! Benim doğum tarihimdi! Hemen şifreyi girdim ve kasa açıldı. İçeride binlerce hatta milyonlarca dolar vardı diyebilirim. Sonuçta babannem ünlü bir yazar. Yani yazardı... Yazıp bitirdiği,ama bastırmadığı kitapları çalışma odasında duruyordu.

Çalışma odası ve evin bazı kısımları istediklerinizi seçin:

Çok hoşuma giden kitapları vardı ve bazılarını sadece bana gösteriyordu. Bana özel yazdığı bir tane bile vardı hatta... Biraz kısaydı ama güzeldi.Kasadakı paranın en az bi-iki katı kadar da bodrum katındaki en gizli kasasında vardı. O kasanın varlığını sadece ben biliyordum ve onun şifresi de babamın doğum tarihiydi. Sanırım o kasanın şifresini değiştirmem gerekecekti...

Paradan bana yetecek kadar olanını aldım ve tam gidecekken aklıma tüm parayı almak geldi,sonuçta para İçin en güvenli yer benim yanımdı değil mi? Babannemin bana her geldiğimde hazırladığı odadan siyah sırt çantamı alıp içine gerekli eşyaları doldurdum. Küçük bir battaniye,el feneri,tabiki telefonum,para,kalın,beyaz kapüşonlu tişört ve babannemden bana kalan,ucunda siyah minik kristali olan kolyem...Aşağı indiğimde aklımdaki tek düşünce... "Bu iş burda bitecek" ti... Alt katta dolanırken gözüme parlak bir şey ilişti. Bu bir mutfak bıçağıydı... Gidip elime aldım ve evime,eski evime gitmeye başladım. Vardığımda babam uyumuştu. Elinde içki şişesiyle... Yine. İşim kolay olacaktı çünkü uyuyordu ve horluyordu ( davar sjsjsj ). Yavaşça yanına yaklaştım,onu tam göremiyordum çünkü ışıklar kapalıydı. Biraz daha yaklaştığımda gördüğüm görüntüyle şoke oldum...

Sizce Lexie ne gördü?

Neden şoke oldu?

Sizce gördüğü şey onu mutlu mu edecekti üzgün mü yoksa bambaşka bir duyguyla mı kaplanacaktı içi?

Bundan sonra birkaç bölümde bir böyle sorular koyucam umarım sevmişsinizdir hepinizi çok seviyorum🖤