Ömer'in Karısı Kiraz

43K 848 236
                                    

( Kiraz )

Saatlerdir yoldaydık. Mert sürekli mesaj atıp duruyordu. İyi olduğumu ve nereye gittiğimizi bilmediğimi söylemiştim. Ömer bana hiçbir şey söylemiyordu.

Onlara kimse gelmemişti. Zaten beklemiyordum. Annem kızın başı ağrıyor kimse girmesin odaya demişti. Kapının önünde belli ki babam ya da abilerim bekliyordu.

Babam ... çocukluğumdan bu yana bana destek olan ve annem kız gibi ol, bunu yapma, şöyle otur, okuma dediği zaman anneme karşı gelen babam. Aşiret kızını oturuyor diye babamı hor gördüğü zaman onlara benim paramla okuyor sizi ilgilendirmez diyen babam. Şimdi beni kendi elleriyle kaderime mahkum eden ve yüzüme hiç bakmayan babam.

Kaderine razı olma diyen annem ve yüzüme bakmayan babam arasında kalmıştım.

Kaçmanın hükmü belliydi, kalmanın bedeli de...

Geceden bu yana uyumadım. Yanımda sessizce araba süren Ömer'e baktım. Kaşlarını çatmış yola bakıyordu. Benim ona baktığımı fark edince bana döndü.
- Bir sorun mu var ?
- Yok sadece nereye gittiğimizi merak ettim.
- Geldik zaten dedi. Etrafıma bakıyordum. Uzunca bir yol vardı sadece. Büyük bir ova gibi etrafında bir ağaç bile yoktu.
- Neredeyiz?
- Kars sınırındayız.

- Ne işimiz var burada ?
Bana sinirle baktı. Ne yaptım ben şimdi ?
- Senin ailenin işleri yüzünden buraya geldik. Sen sınırdan geçip gideceksin ve orada kendine bir hayat süreceksin. Biz de senden kurtulacağız.

Sinirle ona doğru döndüm. Emniyet kemerini de çözdüm.
- Kendin gelmek istedin. Ben seni zorlamadım. Bilmediğim bir ülkede ne yapacağım tek başıma.
- Ben gelmeseydim kardeşimin başına bela olacaktın. Sana yardım edecekler. Karşıdan gelen adam seni orada bir ailenin yanına götürecek. Sana yeterli para da vereceğim. Orada bir gelecek kur ve bizden uzak ol.

- Bana karşı bu nefretini anlamıyorum.
Yüzünü buruşturup sinirle bana baktı. Geriye doğru ilerlemek zorunda kalmıştım.
- Senin yüzünden kardeşimin bir geleceği yok. O çöplükte duruyor. İyi bir yerde Ceo ya da başarılı bir ressam olabilirdi. Ne kadar yetenekli olduğunu sende biliyorsun.

Bana bağırınca kendimi kötü hissettim. Evet tüm bunlarda haklıydı ama Mert benim yanımda kalmayı tercih etmişti. Bu onun seçimiydi, kimse karışamazdı. Ses etmedim. Herkesin hayatında bir yük olarak kalmaktansa gitmek daha mantıklıydı.
- Tamam gideceğim ama senin paranı istemiyorum dedim.

Ne yapacağımı bilmiyordum ama onun parasına da kalmamıştım.
- Boş gurur senin yaptığın. Adamlarla anlaştım dedi ukala bir şekilde.
- O seninle adamların arasında ben almam dedim arabadan çıkarak. Gözlerimi kapatıp açtım. Ağlamamak için kendimi tutuyordum. Bir araba bize yaklaştı. Arabadan inip yanıma geldi Ömer.

- Yaptığım şeyler senin de iyiliğine.
Ses etmedim. İkimiz de bunun yalan olduğunu biliyorduk. O sadece kendini ve Mert'i düşünüyordu. Benden kurtulmak istiyordu ve ben onu suçluyamıyordum. Böyle bir aile ve sorunlarıyla uğraşmak istemiyordu. Kardeşini korumak istiyordu sadece. Ona kızamıyordum. Bir seçme şansım olsaydı ben de istemezdim. Ne bunlarla uğraşmak ne de böyle bir yerde doğmak. Seçme şansı verilmemişti ama Mert'in seçme şansı vardı.

Ömerle adam el sıkıştı. Ermenistanda güvende olacağıma dair bilgi alınca bana baktı. Kafamı çevirdim.
- Arabaya geçin dedi esmer, kısa boylu adam. Orta yaşlıydı. Saçlarının yarısı beyazlamış dişleri sarıydı. Arabalardan anlamazdım ama basit bir arabaydı.

Barbar +21Where stories live. Discover now