"Yardımların için teşekkürler"

1.3K 108 44
                                    

Magnus Alec'in az önce ateşle yaptığı o şeyleri fazlaca beğenmişti. Ama şimdi sahnede kendisi vardı ve bunun hakkını vermesi gerekiyordu.

"Hava her yerdedir." Diyerek söze başladı Magnus. Sonrasında elini salladı ve elinin içinde küçük ve sevimli bir hava hortumu oluştu. "Hava varken yapabileceğin hiçbir şeyin sınırı yoktur."

Küçük hortumu saniye saniye büyüttükten sonra yavaşça elinde kaybolmasını sağladı.

"Hava büyülüdür, kontrol etmeni sağlar." Deyip küçük bir el olayıyla Alec'in tişörtünün biraz havalanmasını sağlamıştı.

"Ve yeterince iyiysen ayaklarını yerden kesmeni sağlar." Deyip iki elini yere doğru çevirip kendisini yerden havalandırdı.

Sadece hava grubu gücü ile uçabilen bir gruptu. Bu onlar için hem eğlence hem de oldukça güzel bir savunma mekanizmasıydı.

Magnus daha fazla yükseldi ve etrafında dönerek aşağıya indi.

Alec onu izlerken resmen dili tutulmuştu.

"Çok güzeldi." Dedikten sonra baştan aşağı onu süzdü tekrar. Magnus gözüne her geçen saniye daha çekici gelmeye başlıyordu.

"Dene sen de." Deyip Alec'e yaklaştı Magnus. Ellerini bileklerinden tutup yere çevirdi. "Havayı ellerinde hisset, sonra onu iterek kendini yükselt."

Alec denileni yapmaya çalışmış olsa da pek başarılı olamamıştı.

"Bu biraz benim üstüme çıkan bir seviye sanırım." Dediğinde Magnus gülmüştü.

"Zorlamayı sevdiğini hepimiz biliyoruz." Deyip kendisi tekrar örnek göstermek için ayaklarını yerden havalandırdı. Alec ise yapma hırsına öyle çok kapılmıştı ki tekrar havayı hissedip Magnus'un dediklerini uygulamaya çalıştı.

Birkaç santim havalanmış olsa da yeniden ayakları yerle buluşmuştu

Magnus onun yanına indi ve gülümsedi. Bu, alaydan uzak gerçek bir gülümsemeydi.

"Yine de iyi gidiyorsun. Biraz daha çaba göstermelisin."

Magnus'un sözlerinin içtenliği karşısında Alec şaşırmış olsa da tekrar denemek adına harekete geçti. Bu sefer bir öncekinden biraz daha fazla yükselmiş olsa da aniden denge kaybı yaşadı, hava ellerinden kayıyor gibi hissederken bir şeylere tutunma ihtiyacı duydu.

Ve Magnus'a tutundu.

Magnus onu kaldıracak güçte olmadığı için Alec'le birlikte yeri boylamıştı. Alec onun üstünde uzanırken Magnus da onun altındaydı ve ortama büyük bir sessizlik hakimdi.

"Ben... birden kontrolümü kaybettim." Dedi Alec Magnus'u süzerek. Şu an çok yakınlardı ve birbirlerinin nefes seslerini dahi duyuyorlardı.

"Sorun değil." Diyerek Alec'in gözlerine baktı Magnus. Hala daha neden Alec'in kendi üstünden çekilmediğini düşünüyordu.

Gerçi ikisinin de bununla bir sorunu olmadığı kesindi.

"Yardımların için teşekkürler." Diyerek ona yaklaştı Alec. "Bunları asla unutmayacağım." Konuşurken dudakları tam anlamıyla Magnus'un dudaklarına temas ediyordu ve bu Magnus için oldukça zorlayıcı bir andı.

"Lafı bile olmaz. Sonuçta benim de sana işim düşebilir. Ödeşiriz."

Alec onun laflarını tam olarak algılayamıyordu çünkü beyni donmuş gibiydi.

Dudaklarını daha çok Magnus'un dudaklarına bastırdı ama ikisi de diğerini öpmek için herhangi bir hamle yapmıyordu. Sadece dudakları birbirinin dudakları üstünde öylece hareketsiz duruyordu.

Fire Meets FateWhere stories live. Discover now