Ben Hazal.
Aşkın masumiyetine sığınırken kirli duygular beni hapsetti.
En büyük hayalim, hayatımın en büyük hatasına neden oldu.
Kendimi kaybettim.
Kendimi bir hiç uğruna yok ettim.
Ruhum, kalbim arafta sıkıştı.
Bunun bedeli ağır oldu.
Kendimi bi...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Kardelen
Bilinmeyen bir şehir, bilinmeyen bir zaman dilimi
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Zaman her şeyin ilacı olmalıydı. Yaşadığımız olaylardan sonra bunu iyice anlamıştım. Ailemle tüm bağlarımı kesmiştim. Bana ulaşmalarını istemiyordum. Yaşananlardan sonra onları affedeceğimi sanmıyordum. Sadece babamdan hakkım olan parayı talep etmiştim, o da sorun çıkarmamıştı. En azından bunda yardımcı olsunlardı. Hayatımı darmadağın etmişlerdi. Kendimi kaybetmeme yol açmışlardı, üstelik saklamışlardı. Düşündükçe sinir oluyordum.En azından artık hürdüm. Kendi ayaklarım üstünde duruyordum, buna çabalıyordum. Bundan daha iyi ne olabilirdi?
Timur ile hayat güzeldi, sakindi. Birbirimize daha yakın olmuştuk. Beni destekliyordu, nasıl ilerleyebileceğim konusunda yardım ediyordu. O gerçekten bu hayatımdaki en güzel mucizelerden birisiydi. Hayatımı kurtardıktan sonra beni bataklıktan çekip çıkarmıştı. Hayatımız sakince ilerliyordu. Geleceğe yönelik planlar yapmak istiyordu ama bunu erteleyen bendim. Hafızamı toparlamam gerekliydi. Olayların hepsini biliyor olsakta kendime kavuşmadan Timur ile büyük adımlar atmak istemiyordum. Teklif etmiş olduğu evliliği bu yüzden ret etmiştim. Bunu anlayışla karşılamıştı. Beni şaşırtan şey ise onun bu büyük adımlara karşı acelesiydi. Zamanımız vardı, hiçbir sorunumuz yoktu. O zaman neden acele ediyordu?
Aynada son kez kendime baktım. Beyaz gömleğim, siyah uç kısmı dantelli kalem eteğimle gayet ciddiydim. Saçlarım dalga dalga belime doğru yayılıyordu. Bugün yayıneviyle görüşmeye gidecektim. Artık imzaları atma zamanı gelmişti. Serhat Bey, beni ikna etmişti. Keyifli bir süreç olacağına inanıyordum. Sonuçta kitabım basılıyordu. Yorucu olsa bile hayalime kavuşuyordum. Bundan sonrası ne olurdu, bilemiyordum.
