&8

2.3K 96 8
                                    

İyi okumalar : )

Nasıl bir işin içindeyim ben daha dün gece gördüğüm rüya bir dakika düzeltiyim kabusum olan ve orada da gördüğüm yaşlı kadın tam karşımda buluyorum. Kafam iyice alak bulak olmuştu. Asıl soru bu kadın nasıl karşım da olur ki? O bir rüya değil miydi?

" Gerçek misin sen? Sen benim rüyama giren kadın değil misin?"

Yaşlı kadın gülerek. " Beni yeniden gördüğüne sevinmedin galiba. "

Ne kadar sevindim anlatamam!

" Neden rüyamda seni gördüm? Ve neden şimdi tekradan karşıma çıkıyorsun?"

" Sorularını cevaplayacağım ama ilk önce kendimi sana tanıtmama izin ver. Ben büyücü ve kahin kanı taşıyan Lenra Agusta. " diyerek kendisini tanıtı.

Sabırsızca ona baktığımı görünce " Ben geleceği gören son kuşaktan birisiyim. Ve kader beni seninle buluşturarak sana yardım etmemi istedi. Sana orada söylediğim şeyi hatırlıyor musun?"

Ne demişti ki bana?

Bir süre konuşmadan o anı hatırlamaya yordum zihni mi. Zihnimde yankılanan ' Ölüm ' kelimesiyle bakışlarım hemen onu buldu.

" Ölüm diye bir şeyden bahsetmiştin."

Lenra elindeki uzun işlemeli bastona benzeyen şeyi üç defa yere vurarak." Evet ölüm demiştim sana."

" Bu ne anlama geliyor. Neden bana yardım edeceksin? Benim kimsenin yardımına ihtiyacım yok yaşlı kadın. " diyerek kollarımı göğüsümün üstünde bağladım.

Bu kadından hiç hoşlanmadım.

Tuhaf bir aurası var.

" Yanılıyorsun Sara, şimdi değil fakat bir hafta sonra yardımıma çok ihtiyacın olacak."

Kendimi ona tanıtığımı hatırlamıyorum dur bir dakika ona ne demişti. Bir hafta sonra mı? Ne olacak o bir haftada.

" Sorduğum sorunun cevabını vermedin?" diyerek merakımı az da olsa gidermeye çalıştım. Yoksa bu kadının söylediklerine inanmıyorum benimkisi sadece bir merak.

" O sorunun cevabını verecek kişi ben değilim sensin Sara." Ürkütücü sesiyle ürperdim. Ne demek istedi şimdi bu? Neden her şeyi açıklamak yerine şifreli konuşuyor.

" Zamanı geldiğinde sorunun cevabını kendin buluacaksın." Dur bir dakika onun göz rengimi değişti az önce yoksa ben mi hayal gördüm. Bu iş iyice kabak tadı verdi ondan birazcık korkmuş olabilirim. Bana doğru bir adım atmasıyla hemen üstümü inceledim. Hizmetlilerin giymem için verdiği uzun kırmızı elbiseyle duruyorum. Burdan kaçma mı yavaşlatabilir. Elbisemin eteklerinden tutarak korkuyla onun yaklaşmasına müsade etmeden hızlıca arkamı ona dönerek merdivenlerden inmeye başladım.

Çok ürkütücüydü hele ki arkamı dönmeden önceki yüzünde oluşan sırıtış beni çok korktu. Şimdi karşımda yaşlı bir kadın olmasaydı ben ona ağzının payını vermesini bilirdim.

Hâlâ arkamda mı duruyor diye başımı anlık çevirdiğim sırada bir bedene çarpmam iki olmuştu. Nefes nefese kalmıştım. Öyleki hızlı atan kalbimin sesi duyuluyordu. Çarpışmanın etkisiyle beni tutan yabancı eler sayesinde düşmekten son anda kurtuldum. Doğrularak beni tutan yabacıya baktım. Üstünde beyaz bir önlük vardı. Acaba buranın bir hekimi mi diye düşünemedim değil. Kahverengi saçları bir kısmı dağınız bir kısmı alnına düşmüştü. Yeşil gözlere sahip ve benden oldunca uzun, yapılıydı. Sert yüz hatlarına sahip değildi, yüzünde tatlı bir masumluk ve gülümseme vardı.

Geçmişe  YolculukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin