11 -"Dünya başıma yıkıldı ve ben öldüm."

8.9K 448 27
                                    

YENİDEN

Bölüm 11

-6 yıl önce-

Genç adam koca merdiveni taşımakta zorlansa da azimle yürümeye devam ediyordu. Bu çabasının çok iyi bir neticeyle son bulacağını düşünerek kendini telkin ediyordu. Tanıdık evin önüne geldiğinde, büyük merdiveni duvara yaslayarak bahçe kapısını açtı. Ardından merdiveni demin koyduğu yerden alarak bahçeye giriş yaptı. Alt katın ışıkları kapalıydı fakat başını kaldırıp baktığında üst katta bir odanın ışığınının yanık olduğunu görünce gülümsedi. O odanın sahibinin kim olduğunu çok iyi biliyordu. Yavaş yavaş, sessiz olmaya çalışarak ışık saçan odanın önüne doğru ilerlerken havanın oldukça karanlık olması bayağı işine geliyordu. Sokak lambalarının birkaçı bozulmuş olsa gerek, yanmıyordu.

Odanın hizasına geldiğinde tekrar başını kaldırıp aradaki yüksekliği gözden geçirdi. Gamze için neler yapıyordu böyle? Bu aşk denen şey tam bir baş belasıydı.

Son bir kez etrafı kolaçan ettikten sonra merdiveni güzelce duvara dayadı. Odanın penceresine kadar uzanan merdivene tırmanmaya başlarken içten içe sırıtıyordu. Bir aksilik olmazsa az sonra sevdiği kızın gülcemalini görecekti.

Uygun basamakta durduğunda derin bir nefes alıp tek eliyle saçlarını düzeltti. Zaten yakışıklı bir gençti fakat Gamze'ye 'çok yakışıklı' görünmek gibi bir derdi vardı. Boğazını temizleyip yumruk yaptığı elini havaya kaldırdı. Gamze'nin duyabileceği bir sertlikle pencereyi tıklatıp elini hemen geri çekti. Birkaç saniye boyunca hiçbir tepki alamayınca aynı hamleyi bir kez daha yapmaya karar verdi. Tam pencereye vurmak için elini kaldırdığında, perdenin ardından bir gölge göründü. Gür saçları dalga dalga süzülen, uzunca bir gölge... Gamze.

Genç kız çalışma masasının başına oturmuş test çözerken, pencereden gelen sesle ansızın ürkmüştü. Yanlış duymuş olabileceğini düşünmek istemişti fakat pencerenin önünde bir gölge oynaşıp duruyordu. Korka korka sandalyesinden kalkmış ve pencerenin önüne gitmişti. Gönülsüzce perdeyi aralarken kalbi korkudan hızlı hızlı atıyordu. Ancak perdeyi tamamıyla açtıktan sonra gördüğü suretle tüm korkusu buhar olup uçmuştu. Ersan'ın sırıtan çehresine rahatlamış bir gülümsemeyle bakarken derin bir nefes de çekmişti içine. Pencereyi açıp aralarındaki engeli kaldırırken nazlı bir hava takınmaya çalıştı. "Senin burada ne işin var?" diye sordu bezgince. Bu saatte hem de penceresinin önünde! Ersan ağzını açmadan ikinci bir soru yöneltti. "Nasıl çıktın buraya?" Meraklı gözlerle genç adama yaklaşarak başını aşağıya eğdi ve merdiveni gördü. Bu kadarını beklemiyordu doğrusu. Demek onu görebilmek uğruna koca bir merdivenle odasına tırmanmıştı? Genç kız göğsünün sol tarafında hızla çırpınan bir şeyler hissetti fakat onları def etmeye çalıştı. Ersan'dan hoşlanmamalıydı. Hiçbir karşı cinsten hoşlanmamalıydı. Onların hepsi birbirine benziyordu. Önce sevdiklerini söylerler, sonra terk edip giderlerdi.

"Seni görmeye geldim." dedi Ersan tebessümle. Gamze'yi görmek yaşadığı tüm olumsuzlukları unutup, mutlu olmasına yetiyordu.

Genç kız kollarını göğsünde birleştirdi. "Peki ben seni görmek istiyor muyum?"

"İsteyeceksin." dedi Ersan kendinden emin bir şekilde. Gamze onun kara gözlerine bakakaldı. Nasıl da inançlıydı onu seveceğine. Umudunu asla yitirmeyişi onu öyle çok etkiliyordu ki, bazen gönlüne söz geçiremiyordu. "İsterim." demek isteyen yanını bastıran korkusuna gem vuramıyordu. Ersan'ın da iki ayağı vardı, o da bir gün onu sevmekten vazgeçip gidecekti.

YENİDENHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin