1. Bölüm

26.5K 1.5K 443
                                    


Lütfen bölüme başlamadan önce yıldıza dokununuz.

herdem6060 beni takip etmeyi unutmayınız.

Ana sayfamda instagram linkim vardır. nerimanvurgunkitaplari instagram hesabını takip ederseniz çok eğleneceğinize inanıyorum.

GÜNAYDIN SEVGİLİ OKUYUCULARIM :) BEN ÇOK HEYECANLIYIM NEDENSE ÇOK SEVDİĞİM EĞLENDİĞİM BİR HİKAYEM OLDU. UMARIM SİZDE ÇOK SEVERSİNİZ

İYİ OKUMALAR SİZLERİ ÇOK ÇOK ÇOK SEVİYORUM....

-------------------------------------------------------------------------------------------------

Özlem reklam çekiminin yapılacağı plazaya geldiğinde otopark da bir süre bekledi. Gece boyu hiç uyumamıştı. Gözlerinde ki kızarıklığı yönetmene nasıl açıklayacağını bilmiyordu. Tam arabasından inmiş birkaç adım atmıştı ki telefonunun çaldığını duydu. Büyük siyah çantasının içinde bir süre bulmakta zorlandı. Ablasının aradığını gördüğünde gözleri doldu.

"Abla!"

"Özlem sesin neden öyle geliyor, ne oldu?"

"Abla Süha beni terk etti."

Özlem çok kötüydü. Otuz iki yaşında bir manken olarak hep gözde olmuştu. Sevecen, verici, sabırlı bir kadındı. Bu zamana kadar hayattan istediği tek şey annesi ve babası gibi bir aileye kavuşmaktı. Çocukları olsun, mutlu huzurlu yaşasın başka dileği yoktu. Bu yaşına dek sadece iki kişi ile birlikte olmuştu ve sırf mesleğinden dolayı terk edilmişti.

"Özlem ne diyorsun? Hani evlilik teklifi edecekti?"

"Bende öyle dü...düşündüm. Hatta emindim. Üç yıllık ilişkimizde bil...biliyorsun bana ne denli düşkün olduğunu ve gelecek düşündüğünü ama ailesi beni istememiş."

"Özlem! Ne diyorsun kızım sen? Koskoca adam sırf ailesi istemiyor diye seni bırakıyorsa siktirsin gitsin zaten!"

Özge'nin sinirli çıkışıyla Özlem tekrar hıçkırarak ağlamaya başladı. Neden böyle oluyordu? İlk sevgilisi de dört yıllık ilişkilerinin sonunda aynı sebeple ayrılmak istemişti. Manken olunca ne oluyordu? Ekmeğini helaliyle kazanmaktan başka ne yapıyordu?

"Ben ne zaman anne olacağım abla?" diye sızlandığında kendisini dinleyen adamdan habersizdi. Ablasının sessizliğinden bir şey demeyeceğini anladı.

"Çocukları ne kadar sevdiğimi biliyorsun. Sırf bu yüzden anaokulu öğretmeni oldum. Çok mu şey istiyorum abla çok mu? Anne olmak istiyorum ya ben?"

Özge'de ağlıyordu. Özlem'den sekiz yaş büyüktü. İki kızı vardı. Küçük kızı üç yaşında kanser olunca elleri kolları bağlanmıştı. Kardeşine sürekli mankenlik, foto modellik teklifleri geliyordu. Hastalıktan dolayı elleri avuçlarındaki tükenince sırf yeğeni için fotoğraf çekimine gitmiş, ondan sonra da arkası gelmişti. Ülkenin en zengin ailelerinden birinin oğlunun dikkatini çekmiş, ilişkileri başlayınca da ünü almış yürümüştü. Ancak dışarıdan güzel gelen bu hayat çok yıpratıcı, gecesi gündüzü olmayan, fakirin gıpta ile baktığı, zenginin iğrendiği bir meslek grubuydu.

"Bebeğim, ben inanıyorum seni çok sevecek biri çıkacak karşına ve ondan bir sürü çocuğun olacak. Hatta artık ay yeter istemiyorum diye bağıracaksın."

İşi şakaya vurmaya çalışsa da kardeşini tanıyordu. Duygusaldı. Gece de çok ağladığını tahmin etmek zor değildi. Daha dün, bugün ki çekim için heyecanlıydı. Konuyu değiştirmeye karar verdi.

CANIMDAN İLERİ (Kısa Hikaye-Bitti)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin