valensia

366 15 11
                                    

Valensia,o günün ardından çok yorulmuştu.Eve gidince yatağında uzandı.2 hafta olmuştu grupları dağılalı.Acaba diğerleri ne yapıyordu.Jane ve Eddie'yi zaten biliyordu.Bill kesin aklından Georgie'yi çıkaramıyordu,Ben kütüphanede takılıyordu,Mike'ın işleri vardı,Stan kiliseye gidiyordu,Beverly de kafasına göre takılıp duruyordu,Richie ise "Street Fighter" oynuyordu.Başka bir tahmini yoktu.Beverly ve Ben ile görüşmüştü ama diğerlerini hiç görmemişti.Richie onun kalbini paramparça ettiği için onunla da konuşamıyordu.Belki onun da haklıca sebepleri vardı ama Valensia ona hiçbir şey yapmamıştı.Derin düşüncelere dalmışken annesi onu çağırdı.

"Valensia,buraya gel çabuk!"

İçinden 'işte şimdi boku yedim,ya dayak yiyeceğim ya da psikolojik şiddete maruz kalacağım' dedi.

Aşağıya indiğinde annesi ona bir çok soru sordu.Günlerdir neredeymiş akşama kadar?Neden devamlı bir çocuğun yanındaymış?Derry'deki herkes lez olduğunu söylüyormuş neden birçok konu çelişiyormuş?

Valensia da bu dedikodular yüzünden mutlu değildi zaten.Richie onunla konuşmadığı için,grup dağıldığı için iyice kötü olmuştu ama bunu kimseye anlatmıyordu.Annesi Valensia cevap vermeyince ona tokat atınca Valensia odasına çıkıp çantasının içine birkaç parça kıyafet koydu.Yaklaşık 8 senedir açmadığı iki kumbarasını da çantasına koydu,odasının kapısını kitledi ve camdan çıktı.Koşarak oradan uzaklaştı.Bir bank buldu ve oturup ağlamaya başladı.Yaklaşık 1 saat orada oturdu.

Valensia bebekliğinden beri anne ve babası tarafından başarılı olması için zorlanmıştı.Başarısız olduğu konularda ailesi ona şiddet uyguluyordu.Sevgisinden emin olduğu sadece grupları vardı fakat o da dağıldı işte.Kendisi ailesi gibi katı yürekli değildi ve onlara baş kaldıramıyordu.Biraz sivri dilliydi o kadar.Küçükken annesi arkadaşlarıyla okul dışında görüşmesine izin vermezdi.Bir arkadaşı onların evine geldiğinde kollarındaki morlukları saklayarak çıkardı kapıya ve gelemeyeceğini söylerdi.Yıllar geçtikçe daha çok alıştı bu duruma.Ailesi yüzünden kendini koruma sanatlarına gitmişti ve sanırım ailesinin ona tek avantajı bu olmuştu.

Ailesi dışında birçok sorunu vardı.Liseye geçene kadar hep eziliyordu ve bundan bıkmıştı.Okuldaki havalı tiplere bir şey diyemiyordu ve hep alay konusu oluyordu.O sıralar yakın olduğu birisi vardı o da Bill'di.Fakat fazla görüşemiyorlar,sadece okuldaki resim öğretmeninden ders alıyorlardı birlikte.Liseye geçmesi onun için büyük bir değişim oldu çünkü okul başladığında aralarında Bill'in de bulunduğu dört erkek olan bir grup dikkatini çekmişti çünkü okuldaki herkes onlarla uğraşıyordu.Belki de arkadaş olacağı doğru kişiler onlardı.Yanlarına gittiğinde Richie biraz onu tersledi ama o da aralarına katılmıştı.Birkaç hafta sonra okulda çoğu kişiyle anlaşan Jane de katıldı aralarına.İşin tuhaf tarafı kim ezik olmamasına rağmen 'Ezikler' adı verilen bir grupla yakın olmak isterdi ki?Ama Jane olmuştu ve grupta en yakın olduğu Valensia ve Eddie vardı.Valensia 13 yıldır görmediği sevgiyi arkadaşlarından gördüğü için pısırık olmayı değil de onları korumayı seçmişti.Belki de onu değiştiren şey buydu.Valensia evden sabah erken saatte ayrılıp gece geç saatte geliyordu çünkü arkadaşlarıyla vakit geçirmek ona en iyi gelen şeydi.Ama bir süre sonra aralarından birisine karşı arkadaştan fazlasını hissetmeye başladı.Richie Tozier..Başta ona ne kadar kötü davransa da sonra onun kılına zarar verilse kıyameti kopartırdı.Tabi kendisi zarar verirdi keyiflenmek için ama o konu başkaydı.Valensia okullar tatil olduğunda Richie'ye hislerini anlatacaktı ama anlatamadı.Okullar açılmadan 2 gün önce aşıkların ismini yazdığı köprüde onu görmüştü çünkü..R + E harfleri yazıyordu.O an anlamıştı Valensia,Richie Eddie'yi seviyordu ve bunun önüne geçemeyeceği için onu sevdiğini söylemedi.Richie'nin sırrını da kimseye yaymadı ve o sır Richie ve Valensia arasındaydı.Richie bilmese de..

Valensia kalkmadan önce çantasından sigarasını çıkarıp yaktı.Gözünden bir damla yaş süzüldü bunları düşünürken.Sonra yağmur yağmaya başladı.Yaz yağmuru..Sigarası bitince ayakları kendisini nereye götürürse oraya gitti ve kendini Richie'nin evinin önünde buldu.Richie'nin annesi Maggie,Valensia'yı severdi çok anlayışlı ve nazik bir kadındı.Richie'nin babası Wentorth de akıllı ve kariyer sahibi bir dişçiydi.İkisi de aklı başında insanlardı ve Valensia onlara birçok kez yardım ettiği için Richie'nin ailesi onu severdi.Birkaç gün onlarda kalmasını sıkıntı etmezler diye düşündü.

Valensia yine de tereddüt ederek kapıyı çaldı.Biraz bekledi ve kapıyı Richie açtı.

Valensia; "Selam.."

Richie; "Senin ne işin var burada?"

Valensia; "Evi terk ettim.Sende kalmamın sakıncası var mı?"

Richie; "Var.Jane'e gidebilirsin o seni seve seve kabul eder."

Maggie; "Richie,o kim?"

Richie; "Tanımıyorum anne,önemli değil geliyorum."

Richie kapıyı kapattı.Valensia yağmurun altında bekledi sadece.Kalbi hiçbir şeyi kaldırmıyordu.Tekrar kapıyı çaldı.Richie tekrar açtı.

Richie; "Ne?"

Valensia; "Çantam..sende kalabilir mi?En azından bu iyiliği yap benim için."

Richie; "Peki."

Valensia çantasını Richie'ye verip gitti.Richie ona seslenecekti ama vazgeçti.Valensia evin önünde bir sigara daha yaktı.

Richie; "Zarar veriyorsun kendine biliyorsun değil mi mankafa?"

Valensia; "Evet,her konuda zarar veriyorum zaten bu ne ki?"

Richie daha da bir şey demedi ve kapıyı kapadı.Valensia biraz yürüdü ve az önce oturduğu banka oturdu.'Keşke her şey eskisi gibi olsa" dedi içinden.Sonra bir el hissetti omuzunda.

"Senin adına çok üzülüyorum keşke Richie de seni sevse."

Valensia; "Bir saniye..Ne?"

Valensia arkasını dönünce Pennywise'ı gördü.Kaçmaya çalıştı ama Pennywise onu yakalayıp götürdü.

a clown - ITHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin