Bölüm 32 - Kızım İçin...

Start from the beginning
                                    

" Yani anne olduğu anladın! "

" Ben çocuklarıma çok acı verdim teyze. " demişti ağzında kaçan hıçkırıklarla ağlamaya başlamıştı. Günlerdir kızının hali ve yaşadıkları onu fazlasıyla üzmüştü.

Bedia hanım, vakit kaybetmeden yeğenini kollarının arasına alarak sıkıca sarılmıştı. Onunda gözleri dolmuş, bir damla usulca gözünden akmıştı.

" Her şey yoluna girecektir. Ahmed'in öfkesi geçince evine, ailene döneceksin kızım. Geçmişte olana yapacak bir şeyimiz yok ama bundan sonra yapacakların çocukların için olmalı. " demişti yeğeninin saçlarından öperken. " Hadi kalk da bir şeyler ye. "

" Ben aç değilim. "

" Sen değilsin ama ben çok açım. Kaç gündür senin yüzünden ne uyku uyuyabildim, ne de yemek yiyebildim. " diyerek ayağa kalkmış, Gülistan hanımın elini tutarak ayağa kaldırmıştı. Ardından gözlerini silerek iki yanağını da öpmüş, elini sıkıca tutarak odadan çıkmıştı.

Gülistan hanım, teyzesinin elini bırakmadan bahçede kurulan yer sofrasına geldiklerinde küçük torunu Adar yüzüne yayılan kocaman gülümsemeyle;

" Benim yanıma gel anne. " diyerek yerinden kalkmıştı.

Gülistan hanım, gülümseyerek küçük torununun yanına oturacağı sırada duyduğu araba sesi ile bakışlarını bahçe kapısına çevirmişti ki gördüğü araba ile içini saran mutlulukla arabadan inen kocasına bakmıştı.

" Baba hoş geldin. " demişti Heja sabahın 6'sınde babasını görmenin şaşkınlığı ile.

" Hoş buldum kızım. " diyerek bakışlarını kızından çekerek ona doğru koşan torununu kucağına almıştı.

" Hoş geldin dede. Sen de mi bizim evde kalacaksın? "

Ahmed ağa, torununun sorusuna gülerek karşılık vermiş, yanağını öperek yere indirmişti. Ardından yanına gelen büyük torunu Jiyan'ı ve kızını öpmüş, Bedia hanımın elini öperek sedire yönelerek oturmuştu. Bu süre zarfında bir an olsun dönüp karısına bakmamıştı.

" Kadir yok mu? " demişti yanına oturan küçük torunun saçlarını okşarken.

" Erken gitti baba. Sofraya gelseydin. "

" Aç değilim kızım. Hem, çok kalmayacağım. " diyerek karısının gözlerine bakmıştı.

Gülistan hanım, içindeki mutluluğu yansıtmamaya çalışarak başını sallamış, içeri girmişti.

Ahmed ağa, dediği gibi çok kalmayarak karısını alarak kızının evinden ayrılmışlardı. İkisi de saatlerce tek kelime etmeden akıp giden yolu izlemişlerdi.

Gülistan hanımın mutlu olduğu kadar korku içindeydi kalbi. Kocasının tek kelime etmeden onu almaya gelmesi ve buz gibi bakışları onu fazlası ile korkutmuştu. Daha fazla dayanamayarak derin bir nefes alarak Ahmed ağaya dönmüştü. Tam dudaklarını alamamıştı ki, arabanın durması ile oldukları yeri anlamak için bakışlarını cama çevirdiğinde Malabadi köprüsünde olduklarını görmüştü.

" İn! " diyerek karısına bakmadan arabadan inmişti Ahmed ağa.

Gülistan hanım, neden burada olduklarına anlam veremeyerek kocasının ardından arabadan inerek elleri ceplerinde Batman çayının sularını izleyen kocasının yanına gitmişti.

" Ahmed neden geldik buraya? "

" Tam kırk beş yıl geçti burada bana evet demenin üstünden. Yaşadığım heyecan ve mutluluk, kalbimin kuş gibi çırpınması dün gibi hatırımda. İnkar edemen sana olan sevgim bir an bile olsun azalmadı. O gün nasıl sevdiysem, içimdeki hâlen yerli yerinde duruyor. Lâkin o yaşdaki toy değilim artık. Kalbim eskisi kadar mantığımın önüne geçemiyor. " diyerek derin bir nefes alarak karısına dönmüştü. " Sana hep sonsuz güven duydum. Çünkü biliyordum ki hep yanımdaydın. Ama değilmişsin! Düşününce yıllardır yaptığın her şey gün gibi ortadayken kalbimin gözümün önüne indirdiği perdeden dolayı ben hiçbir şey görememişim. "

" Ahmed! "

" Bugün buraya seni affettiğim için geldiğimi sakın düşünme Gülistan! İçimde oluşturduğun yangın o kadar büyük ki kolay kolay da sönmez! Geldim çünkü tek gelinim benden bunu istedi! "

" Leyla mı? " demişti Gülistan hanım şaşkınca.

" Leyla ile Azad'ın bir bebeği olacak, kızım müjde olarak seni affetmemi istedi benden. "

" Leyla hamile mi dedin? Gerçekten mi? " demişti heyecanla.

" Evet Leyla hamile. Kızım da, oğlum da çok mutlu. Leyla aileme geldiğinden beri ilk defa benden bir şey istedi ve o da ona acı çektirmek için yemin eden karımı affetmem! Bunu sırf kızım için yapıyorum. Ama ant olsun ki bir yanlış daha yaparsan seni boşarım Gülistan. Anne babamın mezarının üzerine yemin ederim ki hiç kimse de buna engel olamaz. " diyerek öfkeyle karısına bakmış, karısının gözlerine kanmamak için bakışlarını kaçırarak arabasına binmişti.

Yolun geri kalan kısmında Gülistan hanımın hem mutluluktan, hem de kocasının söylediklerinden dolayı göz yaşları durmamış, sessizce ağlamıştı.

Ahmed ağa karısının sessiz hıçkırıklarını her duyduğunda kalbinde hissettiği keskin acıya rağmen gözlerini yoldan ayırmamış, bir kez olsun karısına bakmamıştı.

Araba konağını önünde durduğunda Ahmed ağa beklemeden inerek konağa girmişti. Karısının almış olduğu kararda kesin kararlı olduğunu anlamasını istiyordu.

" Baba meraktan öldük, neredeydin? " demişti Azad babasını gördüğünde merdivenlere yönelmişti.

" İşim vardı oğlum. "

" Ne işi baba, sabahın 8'sinde? " demişti ki kapıda gördüğü annesi ile olduğu yerde kalmıştı.

Gülistan hanım, yüzüne yayılan gülümsemeyle oğluna bakarak girmişti konağa. Oğluyla arasındaki mesafeyi hızla kapatarak sıkıca sarılmıştı.

" Nasılsın Azad'ım? " diyerek Azad'ın yüzünü ellerinin arasına almış; " Tebrik ederim, baba oluyormuşsun. " demişti hasretle oğlunun yanaklarını öpmüştü.

Leyla, duyduğu ses ile mutfaktan çıktığında avlunun ortasında gördüğü Gülistan Hanım ile gülümseyerek sarılan anne oğula bakmıştı.

Sol yanı özlemle sızlamaya başlarken bakışlarını kaçırarak arkasını dönmüştü ki Gülistan hanımın sesi ile bakışlarını Azad'ın elini bırakmadan yanına gelen Gülistan hanıma çevirmişti.

" Hoş geldiniz. " demişti Gülistan hanımın gözlerinde gördüklerine anlam veremeyerek.

" Hoş buldum kızım. Hem de çok hoş buldum. Tebrik ederim anne oluyormuşsun. "

Leyla, şaşkınla bakmıştı Gülistan hanıma. Şaşırmıştı çünkü Gülistan hanım ilk defa ona "kızım" demiş, gözlerinin içi gülerek bakmıştı.

Gülistan hanım onu ve avludaki herkesi daha da şaşırtarak Leyla'yı kendine çekerek sıkıca sarılmıştı. Ailesinden ayrı geçen günler bol bol düşünmesine sağlamıştı. O artık sadece çocuklarının mutluluğunu istiyordu. Ve kabul etmişti, oğlunun mutluluğu Leyla'ya bağlıydı. O da tüm ailesi gibi bu mutluluğa ortak olacaktı. Bunun için kendiyle savaşması gerekse bile yapacaktı.













Sevgiler💕

Aşk Sürgünü...( Sürgün Serisi 1 )✔Where stories live. Discover now