Yeni Kat

339K 14.8K 5K
                                    

Bu bölüm olaysız oldu çünkü hala sınav haftasindayim :( bu yuzden bu haftasonu bir bolum daha yayimlayacagim. Beklettigim icin çok özür dilerim.

------------------------------

Vaayyy bu da neydi böyle! Çok heyecanlıydı! Adrenalin patlaması yaşıyorum. Dedi piç müdür.

Kimse bir şey söyleyemiyordu. Hepimiz Daemon'ın parçalanmış vücuduna bakıyorduk. Bunlar nasıl olabiliyor? Neden biz!

Bu da ne?! Diye bağırdı Eva.

Yeteri kadar acı cektirmedin mi?! Daha fazla dayanamayacagim.  Dedi Alex ağlayarak. Sonra müdür

Böyle şeylere dayanamıyorsanız ya birini öldürüp dışarı çıkın ve dışarıda yaşayın ya da burada sonsuza dek yaşamayı kabullenin. Yapabilirseniz tabi... Anladın sen Victoria.

Neyi anlayacakmisim?

Marie'nin ihaneti sende bıraktığı umutsuzlik nasıl ama? dedi dalga geçerek ve kahkaha attı.

Siktir oradan! Kahretsin! Bunlarin hepsi senin suçun! Dedim müdüre doğru adım atarak ama Dean beni durdurdu.

Bunun zamanı şimdi değil. Kızın intikamını şimdi almak istemiyorsan...

Ne yapacağım ben? Lanet olsun! Odama gitmeliyim. Arkamı döndüm ve kimseye hiçbir şey demeden odama doğru yürümeye başladım. Odama geldim ve kendimi yatağa fırlattım. Lanet olsun! Bir kişiye güvendim o da beni öldürmeye çalıştı. Şimdi kimseye guvenemeyecek miyim?

Ben bunları düşünürken oda kapisinin zili çaldı. Bu kapının zili mi vardı lan?! Ayağa kalktım ve kapiyi açtım. Dean gelmiş. Niye ki?

Seninle bir konuda konusmaliyim.

Tamam diyip yatağa oturdum.

Victoria. Sana anlatmam gereken bir şey var.

Marie hakkında değil mi?

Evet.... Marie'nin seni kullanmak istediği doğru. Bu reddedilemez bir gerçek. Fakat ölürken aklından ne geçebilir biliyor musun?

Nasıl bileyim?

Bunu ona soramazsin ama tahmin edebilirsin. Son düşünceleri muhtemelen seni nasıl kurtarabilecegidir. Senin hakkında endişelenmeseydi, sana mesaj bırakmaya çalışmazdı.

Şaşırdım. Haklı olabilir. Peki ya Daemon'a karşı intikam almak istiyorsa?

Benim tahminim bu yönde. Kız tereddütteydi. Seni kandırmak ve öldürmek konusunda tereddütteydi. Tereddütü ölümüne sebep oldu.İronik...

Olabilir. Daha önce bu şekilde düşünmemiştim. Dean arkasını döndü ve tam gidiyordu ki merak ettiğim soruyu sordum.

Neden benimle bunu konuşursun?

Çünkü bunun üstesinden gelebileceğini biliyorum. Dostunun ölümünün üstesinden gelip hayatına devam edebileceğine eminim. Eğer yapamazsan, bu olağanüstü yerden de kurtulmana pek olanak yok zaten.

Yanağımdan bir damla göz yaşı aktığını hissettim. Ağlıyorum.

Dostlarımın ölümünün üstesinden mi geleyim? Böyle bir şey yapmama olanak yok. Işte bu yüzden üstesinden gelmeyecegim. Bunu hep hatırlayacağım. Marie'nin ve Daemon'ın ölümünü. Bunları hayatım boyunca hatırlayacağım. Hatta bunun için ilerleyecegim! Buradan cikabilmek için herkesin kararları ve ölümlerini aklıma kazıyacağım.

Dean şaşırmış bir şekilde beni dinliyordu. Sonra öyleyse zor yolu kendi rızanla seçtin. Senden umutluyum. Dedi ve gülümsedi. Tam arkasını donecekken bir şey hatırlayıp tekrardan konuştu.

Hazır buradayken bir şey sorayım. Marie'yle ilgili konuşmaya geldiğimi nereden anladın?

Ah o mu ben bir medyumum.

Ne? Inandı mı lan?! Hahah :D

Şaka şaka! Sadece önsezi.

Gülümsedi ve odamdan çıktı. Bende yatağa yatıp uyudum.

************************
(Olayın uzerinden birkaç gün geçti ve hicbir sey olmadi)

Sabah kalktım ve kantine gitmeden önce bayoya girdim. Bütün olanları düşünmeye başladım. Bize arkadaşlarımız için üzülecek zaman bile vermiyorlar. Ağlamaya başladım. Marie gitti, Daemon gitti ve Elen zaten başta öldü. 15 kişiydik 12 kişi kaldık. Belki de sıradaki kişi benimdir. Banyodan çıktım. Üstümü giyinip saçlarımı kuruttum ve kantine indim. Neredeyse herkes buradayı. Christie yanıma geldi.

Selam.

Selam. Bir anda hoparlörden müdürün sesi geldi.

Hepiniz spor salonuna gelin. Hemen!

Hepimiz şaşkınlıkla birbirimize baktık ve grup halinde spor salonuna gittik. Müdürü gördük ve önünde durduk.

Ne oldu? Dedi Alex. Lan bu kızın kalın bir sesi var ama etek giyiyor. Neyse.

Hiçbir olay yaşanmadı ve benim canım sıkıldı. Bu yüzden size bir süpriz yapayım dedim.

Elini kaldirdi ve hepimizin isminin yazılı olduğu mektuplar gösterdi.

Bu mektuplarda hepinizin utanç verici ya da en şaşırtıcı sırrı yazıyor.

Bütün mektupları yere fırlattı. Benim ismim yazılı olan mektubu buldum ve mektubu açtım.

"Victoria 5. siniftayken altını ıslattı."

Bu da ne?! Tamam bu biraz utanç verici ama birini öldürememe neden olacak kadar da önemli değil. Ne diyorum ben bu çok saçma! Acaba diğerlerinin mektuplarında ne yazıyor merak ettim.

Lafı uzatmayacagim zaten okuldaldaki ilk 2 kat açıktı şimdi de bu başarılarınızdan dolayı 3. katı da açtım. Gidip gezin. Bu sırada unutmayın eğer bir ölüm olmazsa bu sırları bütün dünyaya yayarım.

Kim tanıyacak ki beni. Eğer böyle bir şeyle insan oldurmemizi bekliyorsa belliki başkalarının mektuplarında önemli bir sey yazıyor.

Hadi üst kata bakalım. Dedi Sam.

Hep birlikte üst kata çıktık. Kocaman bir koridora benzeyen yere geldik.

Hadi canlansana Victoria!  Birlik olursak elbet birgün buradan çıkabiliriz. Dedi Sam. Sonra Blake alaycı bir şekilde

Canlanmamiz için senin bu süper çabalarına ihtiyacımız yok.

Katil içgüdülü olmadığını bilemeyiz. Bu kadar olaydan sonra içinizden birinin bize ihanet etmesi daha kolay olacak. Dedi Zach ama Christie daha heyecanlı bir şekilde konuşmaya başladı. 

Ama biliyorsunuz kayıpları önlemek için fikir birliği yapıp birlikte karar verme-

Kes sesini. Diye durdurdu Blake. Pespembe hayal dünyandan çık artık.

Ne demek istiyorsun? Diye sordu Tate

Demek istediği şu : yöneticinin gücünü tamamiyle kucumsedik. Dedi Kate

Evet. Kurala göre oynayalım. Burdan çıkmanın tek yolu aldatıp herkesi yenmek. Yapabileceğimiz tek şey bu.

Birbirimizi öldürelim mi diyorsun? Bunu yapmak istemiyorum.

Sırlar OkuluWhere stories live. Discover now