"Evet, hatırladım. Uyurken gördüğüm rüyalardı."

Doktor Henry benimle konuşurken sürekli önündeki defterine notlar alıyordu. Bu beni çok fazla gerginleştirirken neler yazdığını da merak ediyordum.

"Rüyalarından bahseder misin biraz?"

Bir anlık sessiz kaldığımda Doktor Henry konuşmam için bekliyordu.

"Hangisinden bahsetmeliyim? Çok uzun."

Önündeki deftere tekrar bir şeyler yazdığında olduğum yerde kıpırdandım. Rahatsız oluyordum.

"Sürekliliği olan rüyalar mı?"

"Evet, düzenli ilerleyen rüyalar."

Rüyalar kısmını bastırarak söylediğimde Doktor Henry kısa süreli bakmış ardından tekrar bir şeyler yazmıştı.

"Gördüklerinin rüya olduğunu mu söylüyorsun?"

Yapmacık bir tavırla gülerken 'elbette' dedim.

"Sürekli olarak ailene Azrail denilen kişiyi soruyormuşsun. Onların da o kişiyi gördüğünü iddia ediyormuşsun."

Olduğum yerde kıpırdanırken 'en başta inanmakta zorlandım' dedim ve konuşmaya devam ettim.

"Sonuçta yaşadığımı sandığım bir olay örgüsü içerisinden çıkarak uyandım. Gerçek olduğunu düşünüyordum."

Tekrar defterine bir şeyler yazdığında nefesimi seslice dışarıya verdim. Yazmaya devam mı edecekti böyle? Hakkımda ne yazıyordu?

"Gördüklerinin gerçek olmadığını mı savunuyorsun?"

Sorduğu soruya karşılık heyecanlanırken biraz kekeleyerek 'evet' dedim. Aniden bunu sorması beni biraz şaşırtmıştı. Tekrar defterine bir şeyler yazdıktan sonra kalemi bırakarak ellerini birleştirdi. Bu konuyu es geçerek koma öncesi hayatıma dair sorular sormaya başladı. Okuduğum okul, anlaştığım arkadaşlarım ve kişilik özellikleri, hangi derslere yatkın olduğum ve yapmaktan hoşlandığım aktiviteler. Bunların ne işe yarayacağını kestiremesem de sorduğu her şeyi istediğim ölçüde cevaplamıştım.

Uzun bir süre hayatım hakkında konuşmuştuk. Doktor Henry en sonunda kalmamı istediği, benim gibilerin bulunduğu yer için 'kalmak istemediğine emin misin' diye sordu.

"Senin gibi gençler var. Her gün yaptıkları sosyal aktiviteler ve konuşma seansları ile çok eğleniyorlar. Hem de gözetim altında tutuldukları için süreç daha hızlı ilerliyor."

Suratımı olabildiğince ciddi tutarak 'hayır' dedim.

"İstemiyorum ve fikrim değişmeyecek."

Doktor Henry başını olumlu anlamda salladıktan sonra artık gidebileceğimi ve seanslarıma düzenli gelmemi söyledi. Ayaklandıktan sonra odadan çıktım. Annemin burada olmadığını görünce telefonumu açarak annemi arayacaktım ki tüm numaraları sildiğimi hatırladım.

Bir süre numarayı hatırlamaya çalıştıktan sonra en sonunda hatırlamış ve annemi aramıştım. Bir yere kadar gittiğini hemen döneceğini söylediğinde oturarak onu beklemiştim. Acaba Doktor Henry söylediklerime inanmış mıydı? Yaşanılanların gerçek olduğumu ben biliyordum ama bunu ispatlayamazdım. Ailemin neden hatırlamadığına dair bir fikrim olmasa bile her şeyin gerçek olduğuna inanıyordum. Azrail beni almak için gelecekti. O zamana kadar bu böyle devam edecekti.

Koltukta otururken karşımda Dennisi gördüğümde fazlasıyla şaşırmıştım. O da beni gördüğünde şaşırmış ve biraz telaşlanmıştı. Aynı şekilde ben de telaşlanmıştım. Dennis bana doğru ilerlerken benimle konuşmaması için içimden dua ediyordum. Doktor Henry'nin odasını göstererek 'sen de mi' dediğinde ona göz devirdim. Yanıma oturduğunda nefesimi seslice dışarıya verdim.

"Neden geliyorsun?"

Tekrar göz devirirken 'sanane bundan' diyebildim. Nedense bu çocuğa ters çıkışasım geliyordu. Ben burada kalmayacaktım, kimseyle tanışmak istemiyordum.

Dennis nefesini seslice dışarıya verdiğinde 'neden böyle davranıyorsun anlamıyorum' dedi. Bunu biraz üzgün söylediği için kendimi suçlu hissetmiştim.

"Çünkü kimseyle konuşmak istemiyorum."

Dennis başını olumlu anlamda salladığında 'neden burada olduğunu anladım' dedi. Bu beni öfkelendirirken onu öldürecekmişim gibi baktım.

"Öfkeni kontrol edemiyorsun değil mi? Bu yüzden geliyorsun seanslara. Öfke kontrolü için."

Bu fazlasıyla komiğime giderken güldüm. Dennis 'neye gülüyorsun' dediğinde cevap vermedim.

"O kadar basit değil. Deliyim ben. Bulaşmasan iyi edersin."

Dennis söylediğime gülerken ben gülmüyordum.

"Deliye benzemiyorsun."

"Daha henüz bir şey görmedin."

Kurduğum cümle fazlasıyla ciddiyet barındırdığı için Dennis'in gülen suratı düşmüştü. Aslında onun neden burada olduğunu merak ediyordum. Bunu asla sormayacaktım. Dennis tekrar söze girdi.

"Hangi okulda okuyorsun?"

"Okumuyorum."

Dennis söylediğim şeye karşı şaşırırken 'neden' diye sordu. Böyle her haltı merak mı edecekti bu? Nasıl susturabilirdim ben bunu?

"Bir seneyi geçen bir komadan uyandım ve haliyle ortada okul falan kalmadı."

Dennis söylediklerimi anlamamıştı. Şaka yaptığımı falan sanıyordu. Bu hiç umurumda değildi açıkçası.

"Ben de okulu bir süre dondurdum."

Bakışlarımı Dennise döndüğünde merakıma yenik düşmemeye çalışıyordum. Sormayacaktım!

Doktor Henry'nin kapısı açıldığında bakışları bizim aramızda döndü.

"Tanışıyor musunuz?"

Ben 'hayır' derken Dennis 'evet' demişti. Bu göz devirmemi sağlarken şu an çok huysuz davrandığımı biliyordum. Tam gıcık olunacak bir tipteydim. Kollarımı birleştirmiş bir şekilde oturuyordum. Dennis bir şey diyecek gibi olduğu sıra annem göründü. Annemi gördüğüm gibi ayaklandığımda Dennis diyecek olduğu şeyi demedi. Bir şey söylemeden anneme doğru ilerleyerek hastaneden çıktık.

"Nasıl geçti?"

"Normal."

Annem arabaya binmeden önce beni durdurdu.

"Yüzmeye devam etmek istemez misin? Doktoruna sordum yüzmende bir sorun yokmuş hatta iyi gelebileceğini söyledi."

Cevap vermediğimde 'çok iyi çello eğitimi veren bir öğretmen buldum' dedi. Bunlar benim çok istediğim şeylerdi ama eskidendi. Şu an bunlar umurumda değildi.

"Söylemeye devam edeceksiniz değil mi?"

Annem yerinde kıpırdanırken 'sana iyi gelecek şeyler yapmanı istiyorum' dedi.

"Hayatını düzene sokarsan çok daha iyi hissedeceksin. Bir şeylerle meşgul olmak her zaman daha iyidir. Hem arkadaş da edinirsin."

Arkadaş kısmına göz devirirken içimden tekrar kimseyle arkadaş olmak istemediğimi tekrarlıyordum. Çünkü ben burada kısa süreli vardım. Dönecektim.

Başımı olumlu anlamda sallarken 'yüzme olabilir' dedim. Annem sevinirken 'tamam bak kabul ettin caymak yok' dedi. Gülerek başımı olumlu anlamda sallarken annem de gülümsedi.

"Dennis ile birlikte gidersin. O da taşındığı gibi bir yüzme kursuna yazılmış."

Annemin kurduğu cümleye karşılık kaşlarımı çatarken yüzümü buruşturmuştum.

Neden her yerde Dennise rastlamak zorundaydım?

...... 

Ballar bölümü oylamayı ve bölüme yorum yapmayı unutmayın. <3

ATALANTE 2 | [TAMAMLANDI] Where stories live. Discover now