Bu bölümede alper'in tipini bırakıyım, multimedya
Aman allahım demek demir'in sevgilisi var. O değilde ilk kez güldüğünü duydum. Demek ki bütün uyuzluğu bize özelliklede banaymış. Dünyanın en güzeli falan dedi bide birtanem dedi
Hem yakışıklı hem centilmen
Sen rüzgar'a alper'e tolga'ya da yakışıklı diyorsun sana kalsa ohooo.
Ayrıca demir'in bana hitap şeklini ne çobuk unuttun. Gerçi yakışıklı dediklerine bir baktımda... Hepsi de cidden yakışıklı
Ne sandın bizde yanlış olmaz
İyi be hemen götün kalkmasın
Tam spor salonuna girecektimki bam!
Ben demiri tamamen unutmuşum. Demire çarpıp tere düştüm ve şuan totom acıyor. Çanak gitti.
-ya kızım kendini bana çarpmayamı ayarladın sen!
-hiçte bile sen dikkat e.....
Cümlemi tamamlayacakken kafamı kaldırdığım için cümlemyarım kaldı. Şaşkınca demirin yüzüne baktım. Alnında ve yanağında morluklar vardı kaşını kenarıda patlamıştı ve kanıyordu. Hemen ayağa kalktım.
-demir ne oldu sana!
-yok bişey be abartma
-ne demek yok bişey yüzün gözün yarılmış. Sen...sen demek bu yüzden bütün gün kafanı eğip dolaştın
-çekil önümden de gidiyim sana açıklama yapmak zorunda değilim
-ne diyon sen be!
Diyip kapıyı kilitledim anahtarıda sıkıca elimde tuttum.
-delimisin nesin, aç şu kapıyı
-açmıcam
-öykü beni delirtme!
-kaşın kanıyor
-yav sanane kızım açsana kapıyı
-tamam açıcam ama önce yaranı temizliyicem
-öykü saçmalama yok bişey küçücük yara işte
-önce pansuman sonra anahtar
-la havle... Kızım anlamıyonmu istemiyorum diyom
-bende kapıyı açmıyorum diyom
Diye bağırdığımda çantasını yere fırlatıp bi tabureye oturdu
-tamam baş belesı gel yap
-Aferin böyle uslu ol
-öykü her an vazgeçebilirim
-tamam tamam
Gülerek ilk yardım kutusunu aldım. Demirin yanına oturup kaşını temizlemeye başladım. Elimin ayarı kaçmış olucakki sıçradı ama sesini çıkarmadı.
-daha demin küçük yara diyordun, o yüzden sıçradın demi
-bilerek bastırdın demi, acısın diye
-sende beni iyice şeytan belledin, yanlışlıkla oldu
Senini çıkarmıyınca devam ettim. Sonrada küçük yara bandını alıp kaşının kenarına yapıştırdım.
Rahat durmadım yine konuşmaya başladım.
-birşey sorabilirmiyim
-sorma
-nasıl bu hale geldin
-iyiki sorma dedim
-okuldan birimi yaptı
-hayır
-merdivenlerden mi yuvarlandın
-hayır
-sevgiline terbiyesizlik yapanlarımı dövdün
-HAYIR!
-tamam sakin
-sakinim ben, bittimi işin
-e..evet
-iyi aç kapıyı
-ama..
-aması yok öykü aç dedim
-yüzünün nasıl böyle olduğunu anlat açıyım
Diyince sinirli bir şekilde üzerime yürümeye başladı. Bileğimi sıkıca tutup yüzüme baktı.
-ver şu anahtarı
-demir bırak, bileğimi acıtıyorsun!
-VER DEDİM!
Diye bağırınca bende yerimden sıçradım. Bileğimi hâlâ sıkıyordu. Bende sinirlenip anahtarı yere fırlattıp.
-AL BE AL, SANKİ ÖLDÜRÜCEM SENİ!
GİT! DEFOL! BİLEĞİMİDE BIRAK ÖKÜZ GİBİ SIKIYORSUN!
Dedigimde bileğimi hızlıca bıraktı ve anahtarı aldı. Çantasını alıp hızlıca çıkıp gitti spor salonundan. Yanağımdan süzülen bir kaç damla yaş ile kendine geldim.
Bileğimde elinin izi çıkmış kızarmıştı allah bilir morarır bide burası. Gidip bir basket topu aldım ve sinirle yere vurup sektirmeye başladım. Bir yandanda kendi kendime konuşuyordum.
-öküz işte ne olucak, ben insanlık ediyorum arkadaşım diyorum, yarasını siliyorum o gelip bileğimi morartıyor... Ama kabahat bende saf gibi gelmiş iyilik yapıyorum, salak öykü
Bütün sinirimi potadan çıkartırcasına topu oraya attım. Sözde ben buraya basketbol oynayıp eylenmeye gelmiştim. Bu uyuz benim bütün oynama isteğimi aldı. Sıcak bastığı için saçlarımı topladım, gömleğimin kollaeını dirseğime kadar kıvırdım ve demiri söve söve okul çıkışına doğru ilerledim.
Okuldan bahçesinden çıkarken biri yanıma geldi.
-merhaba öykü
-ne var be ne!
-sakin ol, benim tolga
-pardon ben gerçekten öyle bi tepki vermek istemedim, sinirliyim
-belli oluyor....bi dakika ya, öykü
-efendim
-senin, bileğine ne oldu?
Diyip kolumu tutunca hızlıca çektim.
Kolunu çekmek için çok geç, gördü
-bişey olmadı
-nasıl bişey olmadı, mosmor olmuş
-tolga yok bir şey diyorum
-kim yaptı
-kimse yapmadı
-KİM YAPTI DEDİM!
-YA YETER, BARİ SEN YAPMA .NEDEN HEPİNİZ BANA BAĞIRIP DURUYORSUNUZ
Diyip koşarak okuldan çıktım. Tolga ben koşarken bekle dese bile duymadım. Hızlıca eve gittim ve odama girdim.
Tolga:öykü özür dilerim
Tolga:sana bağırmak istememiştim
Tolga:ben bileğini öyle görünce, sinirlendim
Tolga:bak ben öküzün önde gideniyim, lütfen bu öküzü affet
Öykü:bende özür dilerim
Tolga:saçmalama, küsmüyüz
Öykü:hayır da benimde suçum var o an sinirliydim ve sana patladım
Tolga:senin hiçbir suçun yok, benden bidaha özür dileme
Öykü:peki
Tolga:bişey sorabilirmiyim
Öykü:sor
Tolga:bileğini kim o hale getirdi
Öykü:tolga gerçekten çok yorgunum sonra konuşsak
Tolga:tamam sen güzelce dinlen sonra konuşuruz
Öykü::)))
